BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, Türkiye gibi ülkelerin “gerçek bir enflasyonist tehlike” ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Kemal Derviş, Financial Times gazetesi ile yaptığı söyleşide kendi finans piyasalarında tıkanıklıkları engellemeye çalışan sanayileşmiş ülkelerin genişletici politikaları nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde enflasyon ve para arzı kontrolünde ciddi sorunların yaşanacağını söyledi.
İnternet balonu patladığı dönemde olduğu gibi genişletici ekonomik politikalara tanık olunduğunu anlatan Derviş, bunun önümüzdeki iki üç yılda pek çok baş ağrısı yaratacağı uyarısını da yaptı.
Kemal Derviş, gelişmekte olan ülkelerde yükselen gıda ve enerji fiyatları nedeniyle kentlerdeki yoksul insanların “enflasyon tsunamisi” ile karşı karşıya bulunduğunu belirtirken fiyat artışlarının, bu insanları, bir yıldan daha kısa bir süre içinde yüzde 25 kadar daha yoksul hale getirdiğini de kaydetti.
Derviş, şöyle dedi:
“Ancak FED faiz oranlarını düşürürken siz yükselen bir ekonomide para politikanızı nasıl sıkılaştırabilirsiniz? Yıllarca enflasyon ile mücadele eden Türkiye ve Brezilya gibi ülkeler, makroekonomik bir döngüden değil, finansal sektörü kurtarma gereğinden kaynaklanan gerçek bir enflasyon tehlikesi ile karşı karşıya." 4 saat önce.. [1341273]
Devrim Niteliğinde Teşvik Politikası Geliyor
|
|
Bakan Çağlayan, Önümüzdeki Günlerde Yasalaşması Beklenen İstihdam Paketini Değerlendirdi.
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, önümüzdeki günlerde yasalaşması beklenen İstihdam Paketi ile Sektörel, bölgesel ve ölçeksel teşvik sistemini baz alan devrim niteliğinde teşvik politikası yapacaklarını söyledi. Bakan Çağlayan, 800 milyon euro yatırım yapıp, 5 bin kişiye istihdam sağlayacak bir otomotiv firmasıyla görüştüklerini, el sıkıştıkları başka bir firmanın da her yıl 500 milyon euro ihracat gerçekleştireceğini açıkladı. Bakan Çağlayan, AK Parti olarak hükmetmek değil, hizmet etmek istediklerini dile getirdi.
Bursa Esnaf ve Sanatkarları Odalar Birliği (BESOB) ve BUGİAD tarafından düzenlenen açılış ve etkinliklere katılmak üzere Bursa'ya gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, akşam saatlerinde geldiği şehirde ilk olarak Vali Şahabettin Harput'u makamında ziyaret etti. Helkel Tarihi Valilik binasında gerçekleşen ziyarette gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Çağlayan, "Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştirerek ticaret envanteri çıkardık. Türkiye son 5,5 yılda çok önemli mesafeler kat etti. Türkiye'nin, 659 milyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla ile dünyanın 17, Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisi olduğunu hep birliket görüyoruz. Ülkemiz çimento ihracatında dünya 3'üncüsü, Avrupa 2'ncisi, Demir Çelik ihracatında ve üretiminde de Avrupa 3'üncüsüdür. Dünyadaki her bin aracın üretildiği bir ülkeyiz. Ülkemizde sadece bir cam tesisinin yaptığı üretim, Avrupa'daki toplam cam üretiminin yüzde 10'u kadardır. Bunlarla ne kadar iftihar etsek az. Otomotiv sektörü geçen yılı 21 milyar dolar ihracatla kapatmıştır. Türk otomotiv sektöründe her 24 saniyede bir araç üretilmektedir. Her 30 saniyede bir de bu ülkede üretilen bir araç ihraç ediliyor. Ülkemiz otomotiv sektöründe dünyada üretimin üssü olma noktasına geldi. 2023 yılına kadar Türkiye'yi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi yapma gibi bir kararlılığımız var. Bundan 5 yıl önce toplam 36 milyar dolarlık ihracat yaparken, bugün 117,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Ülkemizin şu anda içinde bulunduğu ekonomik şartları daha iyiye götürme ve rekabet gücünü artırma noktasında Bakanlık olarak bize verilmiş çok ciddi bir çalışmanın içindeyiz. Ekibimle 81 ili tek tek gezip, oralardaki yetkililerle her ilin emarını çekiyoruz. Bugün de Bursa'nınkini çekeceğiz. Bursa önümüzdeki dönemde nasıl bir rol üstlenecek, bunu belirleyeceğiz. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Buna tahammülü ve lüksü de yok. Bizim odaklandığımız nokta, Türkiye'nin ekonomik olarak kalkınması, daha fazla ihracat ve üretim yapması. AK Parti olarak bu ülkeye hükmetmeye değil, hizmet etmeye geldik. Bu çerçevede biliyoruz ki Türkiye her sene nüfustan dolayı gelen 700 bin yeni insana iş ve aş bulmak zorundadır. Bunu bulmanın yolu da ticaret, turizm, sanayi ve ekonominin gelişmesinden geçer. Bu çerçevede gece gündüz durmadan koşuşturma halindeyiz.'' dedi.
İstihdam paketine yönelik edğerlendirmelerde de bulunan Bakan Çağlayan, Cumhuriyet tarihinde devrim niteliğinde bir teşvik politikası gerçekleştireceklerini, sektörel, bölgesel ve ölçeksel teşvik sistemini dikkate alan bir proje olduğunu kaydetti. Bakan Zafer Çağlayan, "Ülkemizin şu anki ekonomik şartları daha ileriye götürme, rekabet gücünü artırma noktasında bakanlık olarak bize verilmiş çok ciddi bir çalışmanın içerisindeyiz. Ekibimle beraber 81 ili tek tek gezip, vali, milletvekili, belediye başkanları, ekonomik aktörleriyle bir araya gelip, her ilin MR'ını çekiyoruz. Bizim odaklanmış olduğumuz mesele, Türkiye'nin ekonomik olarak daha da kalkınması, ihracat ve üretim yapmasıdır. Çünkü bizim ülkeye karşı mesuliyetlerimiz var. Başbakanımızın dediği gibi, biz AK Parti olarak hükmetmeye değil, hizmet etmeye geldik. Türkiye her sene nüfustan dolayı gelen 700 bin yeni insana iş bulmak zorundadır. Bunun yolu da sanayi, ticaret ve turizmden geçer. Bu istihdam paketi, tekstil-konfeksiyon sektöründe çok yoğun şekilde hissedilecek. Demiryolu, karayolu fiziki alanlar yapılması, deniz yük limanları gibi yerler teşvik politikasının içerisinde yar alacak" diye konuştu. (Cihan Haber Ajansı) 07.05.2008 00
|
Dünya, Güneydoğu Anadolu'nun Mermerini Tercih Ediyor
|
|
13.9 Milyon Tonla Dünya Mermer Rezervinin Yüzde 39'una Sahip Olan Türkiye'de, Son Yıllarda Hızla Artan Doğal Taş Üretimi, Güneydoğu Anadolu'da Büyük Bir Sanayi Haline Geldi. Diyarbakır Mermerciler Derneği Başkanı Zeki Tutal, Bölgenin Çok Zengin Mermer Yataklarına Sahip Olduğunu Belirterek, "9 Yıl Önce Sıfırdan Başladığımız İhracat 80 Milyon Dolara Ulaştı. Hedefimiz Dünyanın Lokomotifi Olmak" Dedi.
|
13.9 milyon tonla dünya mermer rezervinin yüzde 39'una sahip olan Türkiye'de, son yıllarda hızla artan doğal taş üretimi, Güneydoğu Anadolu'da büyük bir sanayi haline geldi. Diyarbakır Mermerciler Derneği Başkanı Zeki Tutal, bölgenin çok zengin mermer yataklarına sahip olduğunu belirterek, "9 yıl önce sıfırdan başladığımız ihracat 80 milyon dolara ulaştı. Hedefimiz dünyanın lokomotifi olmak" dedi.
1980 yılından sonra yapılan araştırmalar sonucunda, zengin mermer yataklarının tespit edildiği Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, terör olayları nedeniyle doğal taş üretimi uzun yıllar askıya alındı. Bölgede huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla birlikte 1999 yılında yeniden canlanan mermercilik sektöründe, kısa sürede büyük hedeflere ulaşıldı. İstihdam amacıyla kurulan mermer ocaklarında işletilen mermerler, kaliteli ve işlenişi kolay olduğu için birçok ülkede pazar buldu. Doğu'da üretilen mermerler, kısa sürede Uzakdoğu, Asya, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Ortadoğu ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihraç edilmeye başlandı. Sıfırdan başlayan ihracat 9 yıl içerisinde 80 milyon dolara ulaştı. Türkiye mermer rezervinin yüzde 20'sinin bulunduğu Diyarbakır'da mevcut 43 mermer ocağında bin 650, 24 fabrikada bin 350 kişi istihdam edilirken küçük çapta 350 mermer atölyesinde ise yüzlerce kişi çalışıyor.
Türkiye'de doğal taş üretiminin son yıllarda çok geliştiğini ifade eden Diyarbakır Mermerciler Derneği Başkanı Zeki Tutal, "Bölgemiz, zengin mermer yataklarına sahip. 1980 yılından sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılan araştırmalar sonucu, zengin mermer yataklarının varlığı tespit edilmişti. Yaşanan terör olayları nedeniyle mermer üretimi gerçekleşmedi. Bölgede huzur ortamının sağlanmasıyla birlikte hızla mermer ocakları kurulmaya başladı. Ocaklarda üretilen mermerler, fabrika ve atölyelerde işletilip ihraç ediliyor. Bölgede üretilen mermerin yüzde 60'i ihraç edilirken, kalan yüzde 40'ı ise iç pazarda tüketiliyor" şeklinde konuştu .
Uzakdoğu ülkeleri başta olmak üzere, Amerika, Hindistan, Brezilya, Ortadoğu, Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra, İtalya, Yunanistan, İspanya ve Almanya gibi Avrupa'nın 20'den fazla ülkesine mermer ihracatı yaptıklarını ifade eden Zeki Tutal, "Dünyanın en büyük mermer ihracatçısı ve üreticisi Çin'dir. Japonya, Kore ve Çin, bizden sık sık mermer talep ediyor. Ürettiğimiz mermer kaliteli, parlak ve işlenişi kolay olduğu için bütün ülkelere cazip geliyor. Bölgeden yurt dışına ihraç edilen mermerler, devlet başkanlarının kaldığı saraylar, lüks oteller, plazalar, alışveriş merkezleri ve kamu kuruluşlarının iç mimarisinde kullanılıyor. Bölgenin kalkınması için mermercilik sektörü büyük bir potansiyele sahip. 3 bin kişi direkt olarak, 5 bin kişi dolaylı yoldan bu alanda şimdiden istihdam edilmeye başlandı" diye konuştu.
MERMER CENNETİ, ABD'DEKİ MORTGAGE KRİZİNDEN ETKİLENDİ Diyarbakır'da 2007 yılında çıkarılan 350 bin ton metreküp blok mermer ile 80 milyon dolar ihracata ulaşıldığını ifade eden Zeki Tutal, "Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyayı etkileyen Mortgage krizi mermer sektörünü de etkiledi. Yaşanan kriz nedeniyle fabrika kurmak için Diyarbakır'a gelen 4 şirket yatırımlarını askıya aldı. Biz yaşanan küresel krize rağmen 2007 yılında yakaladığımız ihracatı 2008 ve sonraki yıllarda artırmayı hedefliyoruz. Bölgemiz mermer cennetidir. İstihdam için büyük bir sektör. Ancak hammadde ve fabrikaların liman kentlerinden uzak olması maliyetlerimizi artırıyor. Mermer Güneydoğu'nun çiçek bahçesidir. Hükümetten bu çiçek bahçesini korumak için mermercilere özel teşvik yasasının çıkarılmasını istiyoruz. Ulaşım giderleri, mazot ve enerji desteği talep ediyoruz. Bunlar sanayicilere sağlanırsa bölgenin kalkınmasının çok daha kolay olacağına inanıyoruz" dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, jeolojik özellikleri açısından önemli mermer potansiyeline sahip olduğunu belirten Tutal; Diyarbakır'a bağlı Hazro, Lice, Çüngüş, Çermik, Hani ve Silvan gibi ilçelerde açık bej ve pembe renklerdeki kireçtaşlan türlerinden mermer işlendiğini söyledi.
Diyarbakır'da mermercilik sektöründe faaliyet gösteren en büyük şirket olan Toprak Mermer A.Ş.'nin merkezi İstanbul'da bulunuyor. Toprak Mermer A.Ş. tarafından 1995 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçes büyük mermer ihracatçıinde ilk fabrikanın temeli atıldı. 1997 yılında 7 bin 500 metrekare kapalı alan üzerine kurulan fabrikada 100'ün üzerinde işçi çalışıyor.
Diyarbakır'da bulunan 24 fabrika ve 43 mermer ocağı gelen siparişleri yetiştirmek için yüzde 75 kapasite ile çalışıyor.
Faiz Rekor Kırdı
|
|
Türkiye'de Cazip Faiz Yabancı Yatırımcının YTL İştahını Kabarttı. Gecelik Faizler Yüzde 16 Seviyesinden İşlem Görürken Dün Gösterge Kağıdın Bileşik Faizi, Yüzde 20'ye Çıktı.
|
Türkiye’de cazip faiz yabancı yatırımcının YTL iştahını kabarttı. Gecelik faizler yüzde 16 seviyesinden işlem görürken dün gösterge kağıdın bileşik faizi, yüzde 20’ye çıktı.
Yabancı yatırımcıların dolarda satışa geçmesiyle dolar, bankalararası piyasada 1.2540 YTL’ye kadar geriledi. ABD kaynaklı yaşanan mortgage krizinin tedirginlikleri devam ederken, son günlerdeki sakin seyirle birlikte faizi cazip hale gelen gelişmekte olan ülkelere yönelik yeniden giriş gözleniyor. Türkiye de buna paralel hareket ediyor. Merkez Bankası’nın da faiz artırım sinyali vermesinin ardından hareketlenen bono piyasasına ilgi artmaya başladı. Bankalararıs piyasada gecelik faizlerin yüzde 16 seviyesinden işlem görmesi ve bono piyasasında yüzde 19.55 seviyesine tırmanan gösterge faiz de bu cazibenin odak noktasını oluşturuyor.Global borsalarda sakin seyir hakim olurken, para piyasalarında ise daha iştahlı hareket gözleniyor. Özellikle yatırım iştahını gösteren Japon Yeni ile yapılan carry trade (Japon Yeni ile ucuza fonlama) işlemlerindeki artış ve Japon Yeni’nin değer kaybı büyük fonları yeniden gelişmekte olan ülkelere yönlendiriyor.
Dolar 1.25 YTL’ye geriledi
Dün yurtdışı piyasalarda yaşanan bu harekete bağlı olarak Türk para piyasalarında dolar 1.25 YTL seviyesine geriledi. Bankalararası piyasada 1.2650 YTL seviyesinden açılış yapan dolar, 1.2650 YTL’ye yükselişininin ardından öğleden sonra yabancılardan gelen satışlarla 1.2540 YTL’ye kadar geriledi. Dolar, bu piyasada bugün valörlü işlemlerde 1.2598 YTL’den işlem görürken, serbest piyasada ise günü 1.2630 YTL’den tamamladı.
Faiz hızlı yükseldi
Bono piyasasındaki yükselişte devam ediyor. Hazine’nin bundan önce gerçekleştirdiği gösterge kağıdın ihracında faiz yüzde 18.45 iken, piyasadaki bozulmayla yükselişe geçen bono piyasasında dün gerçekleştirilen ihalede ise faiz bir önceki ihraca göre yaklaşık 1 puanlık artış kaydetti. Hazine, 13 Ocak 2010 vadeli gösterge tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik yüzde 19.57 oldu. Ardından faiz, Merkez Bankası’nın faiz artırımı yapacağı beklentisi ile tırmanışını devam ettirdi. Gösterge kağıdın bileşik faizi yüzde 20 ile Mart 2007’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Fannie Mae’nin zararıyla borsa yüzde 1.29 düştü
ABD’nin en büyük konut finansman şirketi Fannie Mae’nin zararı borsalara satış getirdi. Fannie Mae birinci çeyrekte hisse başına 2.57 dolar zarar açıkladı. ABD borsaları Fannie Mae’nin bilançosunun ardından seansın en düşük seviyelerine geriledi. Global borsalarda yön belirlemekte zorlanan piyasalarda ABD’de Dow Jones endeksi vaşağı yönlü hareket etti. Küçük çaplı satışların hakim olduğu Avrupa borsalarında da satışlar arttı. Buna paralel olarak İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB)ikinci seansta kayıplar yüzde 1’i aştı. Borsa günü 42.896 puandan yüzde 1.29 oranında değer kaybı ile tam
Hergün 131 Şirket Kapanıyor
|
|
Ocak -Nisan Döneminde Kapanan Şirket Sayısı 15 Bin 802'ye Ulaştı. Şirket Kapanışları Geçen Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 22.2 Artış Gösterdi.
|
Ocak-Nisan döneminde kapanan şirket sayısı 15 bin 802’ye ulaştı. Şirket kapanışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.2 artış gösterdi.
Büyümenin durması, enflasyonun kontrolden çıkması ve iç talebin yavaşlaması Türkiye ekonomisinde stagflasyon tartışmalarını gündeme getirirken, bir olumsuz gösterge de reel kesimden geldi. Nisan ayında da devam eden şirket kapanışları ilk dört ay itibariyle 16 bine yaklaştı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) açılan kapanan şirket istatistiklerine göre, geçen yılın Nisan ayında 9 bin 440 olan yeni açılan şirket sayısı, bu yıl aynı ayda 8 bin 942 ile bunun yüzde 5.3 altında kaldı. Buna karşılık kapanan şirket sayısı ise yüzde 18.9 artışla 2 bin 300’den 2 bin 735’e çıktı.
DÖRT AYDAKİ GERÇEKLEŞME
TOBB’un Ticaret sicili verilerine göre Ocak-Nisan döneminde açılan toplam şirket sayısı, geçen yılın eş dönemine oranla sadece yüzde 1.08’lik artışla 38 bin 863 olurken, kapanan şirket sayısı yüzed 22.22 artışla 15 bin 802’ye ulaştı.
Tüketimdeki yavaşlama, ekonomideki daralma ve finansal koşullarda olumsuzluğun artmasının şirketlerin faaliyetini zorlaştırarak mali yapılarını bozmasının kapanışlarda etkili olduğu, bu durumun yeni şirket kuruluşlarını da caydırdığı belirtiliyor.
Ocak-Nisan döneminde illere göre en çok şirket kuruluşu 13 bin 982 ile en fazla şirket kapanışı da 4 bin 202 ile İstanbul’da gerçekleşti. Şirket kuruluşlarında İstanbul’u 4 bin 922 ile Ankara, 2 bin 5’le İzmir, bin 973’le Antalya, bin 158’le Bursa, 957 ile Adana, 799’la Aydın, 710’la Kocaeli, 662 ile Muğla, 630’la Konya izledi.
Şirket kapanışlarında ise Ankara bin 242 ile İstanbul’un ardından ikinci sırada yer alırken, bu illeri bin 203’le Adana, 995’le Konya, 962 ile Ardahan, 669’la İzmir, 624’le Muğla, 465’le Antalya
|
amladı
Pahalı Petrolün Türkiye'ye Faturası Büyüyor
|
|
Dünya Piyasalarında Varil Fiyatı 120 Doları Aşan Ham Petrolün Türkiye'ye Faturası da Giderek Ağırlaşıyor.
|
Dünya piyasalarında varil fiyatı 120 doları aşan ham petrolün Türkiye'ye faturası da giderek ağırlaşıyor. Türkiye toplam ithalat faturasının beşte birden fazlasını ham petrol ve benzeri mineral yağ ve yakıtlara ödüyor.
Petrolde kabus senaryosu: 200 dolar
Büyük bölümünü ham petrolün oluşturduğu “mineral yakıtlar ve yağlar" faslının Türkiye'nin toplam ithalatı içindeki payı yılın ilk çeyreğinde yüzde 22.3'e kadar yükseldi. Bu ürünlerde üç ayda 11 milyar dolara yaklaşan ithalat geçen yılın aynı dönemine göre rekor düzeyde artış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ocak-Mart döneminde “mineral yakıtlar ve yağlar"da ithalat tutarı yüzde 56.4’lük artışla 10 milyar 932.2 milyon dolara ulaştı. Söz konusu fasılda ithalat tutarı geçen yılın aynı döneminde 6 milyar 991 milyon, yılın tümünde ise 33 milyar 881.3 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Geçen yıl bu ürünlerin ithalatında yüzde 14’lük artış kaydedilmişti. “Mineral yakıtlar ve yağlar" ithalatı geçen yılın ilk çeyreğinde toplam ithalatta yüzde 19.9 oranında bir pay almıştı.
Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 56'nın üzerinde gerçekleşen artış hızını yılın kalan döneminde de sürdürmesi durumunda ham petrol ve diğer mineral yakıtların ithalatına ödenen faturanın 53-54 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
FATURA BEŞ YILDIR BÜYÜYOR
Ham petrolde ABD'nin Irak operasyonunu başlattığı 2003 yılından bu yana yaşanan fiyat artışları paralelinde, Türkiye’nin büyüyen ithalat faturası, dış ticaret ve cari işlemler açıklarını da büyütüyor.
2002 yılının tümünde yüzde 10’luk artışla 9 milyar 203.8 milyon dolar olan mineral yakıtlar ve yağlar ithalatı, 2003’te yüzde 26 artışla 11 milyar 575 milyon dolara çıktı. Söz konusu fasılda 2004 yılında yüzde 24 artışla 14 milyar 407.2 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, 2005’te yüzde 48’lik artışla 21 milyar 255.5 milyon, 2006’da yüzde 36’lık yükselişle 28 milyar 859 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Geçen yıl ise mineral yakıtlar ve yağlar ithalatı yüzde 17’lik artışla 33 milyar 881.3 milyon dolar oldu.
DOĞAL GAZ VE ELEKTRİĞE ZAM BEKLENTİSİ
Uzmanlar, petrol fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle buna paralel artan doğal gaz ve büyük bölümü doğal gaza dayalı tesislerde üretilen elektriğe de gelecek aydan itibaren yüzde 15-20 dolayında zam gelebileceğine işaret ediyor.
Petrol fiyatlarındaki artışların hızlanarak sürmesinin, Türkiye’nin son yıllarda hızla büyüyen cari işlemler açığını da büyütmeye devam edeceği ifade ediliyor. 07.05.2008
|
Türkiye'ye Gelecek Otomotiv Devi Peugeot mu?
|
|
Çağlayan'ın 'Bu Firma Türkiye'de 5 Bin Kişiye İstihdam Yaratacak, 800 Milyon Euro'luk Bir Yatırıma Hazırlanıyor' Sözlerinin Perdesi Aydınlanıyor.
|
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan'ın geçtiğimiz hafta söylediği 'gece saat 24.00’de dünya devi otomobil üreticilerinden biriyle konuştuk. Sadece bu firma Türkiye’de 5 bin kişiye istihdam yaratacak, 800 milyon Euro’luk bir yatırıma hazırlanıyor' sözlerinin perdesi aydınlanıyor.
Bakan mesai yaptı 800 milyon euroluk yatırım geliyor
Star Gazetesi'nin haberine göre bu firmanın Peugeot olduğu ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre, Türkiye’de yatırım yapma isteği olduğu bilinen Fransız PSA Grubu (Peugeot-Citroen), Türkiye’de yatırım için hükümet yetkilileri ile çok sıkı bir pazarlık yürütüyor. Yatırım Destek Ajansı ile de görüşen şirketin özellikle bedava arazi istediği belirtilirken, firmaya Bursa ve çevresinde arazi önerildiği, ancak firmanın istemediği ifade ediliyor. Peugeot’nun Düzce’yi de istemediği, yeni bir alternatif olarak Tekirdağ çevresinde arazi araştırması yaptığı kaydediliyor. Daha önce Kanadalı Magna da Tekirdağ’da yatırım kararı almıştı. Fransız firmanın hükümete bazı teşvik taleplerini ilettiği de konuşulanlar arasında.
İSTİKAMET TEKİRDAĞ
BAKAN Çağlayan’ın dile getirdiği 800 milyon Euro’luk bir yatırım yıllık 250-300 bin adetlik üretimi ifade ediyor. Bunun yüzde 70’inin ihracata gitmesi durumunda firmanın çok ciddi bir lojistik altyapısına ihtiyacı olacak. Bu nedenle Peugeot’nun arazi seçimi konusunda ince eleyip sık dokuduğu ifade ediliyor. Yatırımın kapsamının binek olduğu konuşuluyor. PSA’nın Türkiye’de direkt yatırımı bulunmuyor. Ancak Karsan, Peugeot Partner ve Citroen Berlingo’yu üretiyor. Peugeot Bipper ve Citroen Nemo da Tofaş tarafından üretiliyor. PSA’nın CEO’su Christian Streiff, geçen ay Paris’te, Türkiye’nin aralarında bulunduğu 4 ülkeden birinde ilk etapta 300 milyon Euro’luk üretim tesisi kurmayı planladıklarını açıklamıştı. 07.05.2008
IMKB 100 | | | |