şinasi yamak  
 
  mayıs 28 15.03.2025 10:41 (UTC)
   
 

'4 MİLYON KİŞİYE İŞ ÖNGÖRÜYORUZ'

 

Erdoğan, Gap;ın Kişi Başı Gelirin Yüzde 209 Artmasını ve Toplamda 3.8 Milyon Kişiye İş İmkanının Sağlanmasını Öngören Bir Proje Olduğunu Söyledi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük ve dünyanın sayılı projeleri arasında yer alan GAP;ın 1.8 milyon hektar alanın sulanmasını, tarımda ürün çeşitliliğinin artmasını, yılda 27 milyar kilovat saat elektrik üretiminin sağlanmasını, kişi başı gelirin yüzde 209 artmasını ve toplamda 3.8 milyon kişiye iş imkanının sağlanmasını öngören bir proje olduğunu söyledi.

 

Erdoğan, Diyarbakır Ziya Gökalp Spor Salonu'nda düzenlenen ''Yeni GAP Eylem Planı''nı açıkladı. Erdoğan, eylem planının 2. ekseninin ''sosyal gelişmenin sağlanması'' olduğunu belirtti.

GAP Eylem Planının başarıyla uygulanabilmesi için gerekli olan izleme, değerlendirme ve koordinasyon görevinin yürütülebilmesi amacıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının kurumsal kapasitesi güçlendirileceğini ve GAP İdaresi'nin Ankara'dan bölgeye taşınacağını söyledi.

2008 yılının 2. yarısında Gaziantep, Mardin ve Şanlıurfa'da bölgenin bütün illerine hizmet edecek 3 adet kalkınma ajansı kuracaklarını söyleyen erdoğan, "Sosyal hukuk devletinde devlet vatandaşını kendi başına bırakamaz. işte biz bırakmıyoruz" dedi.

Bölgedeki tüm illerdeki üniversitelerin fiziki ve beşeri alt yapısını güçlendireceklerini söyleyen Erdoğan, "Burası da aynen batıdaki şehirlerimizde hangi imkanlar varsa bu imkanlara bu kapsamda kavuşturulacaktır. Sınır bölgelerimizin tamamında sınır ticaret bölgelerini süratle inşa edeceğiz" dedi.

 

BANKALAR DİBE VURDU

 

Bankacılık Endeksinin Yüzde 40 Değer Kaybettiği Bu Yıl, Küresel Piyasalarda Yaşanan Kriz Türk Bankalarını Vurdu.

 

Bankacılık endeksinin yüzde 40 değer kaybettiği bu yıl, Küresel piyasalarda yaşanan kriz Türk bankalarını vurdu. İMKB'de işlem gören 17 bankanın piyasa değeri 49.2 milyar dolarlık kayıpla 115 milyar dolardan 65.7 milyar dolara indi.

ABD kaynaklı mortgage krizi tüm dünyayı etkisi altına alırken, siyasi riskleri de artan Türkiye sarsıntıdan en ağır darbeyi alan ülke oldu.

 

Referans Gazetesi'nin haberine göre, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yıl başından bu yana yüzde 29 ile en fazla düşen borsa olurken, piyasanın ipini banka hisseleri çekti. Bankacılık endeksinin yüzde 40 değer kaybettiği bu yıl, hisse senetleri borsada işlem gören 17 bankanın piyasa değeri 49.2 milyar dolarlık kayıpla 115 milyar dolardan 65.7 milyar dolara indi.    

Bankaların piyasa değerinin neredeyse yarı yarıya erimesinde piyasalarda yaşanan kriz nedeniyle yaşanan yabancı çıkışları, karlılıkta önceki yıllara oranla düşüş beklentisi, kredi kartı faizleriyle ilgili Meclis'e sunulan yasa tasarısı ve bankaların sermaye yeterlilik rasyolarındaki düşüş gibi nedenler etkili oldu.

 

En fazla düşüş Şekerbank'ta

Oransal olarak piyasa değeri en fazla düşen banka yüzde 61,2 ile Şekerbank oldu. Şekerbank'ın 2007 sonunda 1.7 milyar dolar olan piyasa değeri dün itibari ile 691 milyon dolara geriledi. Sabah-atv ihalesini kazanan Çalık Grubu'na verdiği 375 milyon dolar kredi nedeniyle son dönemde yoğun eleştirilere hedef olan Vakıfbank'ın hisselerinde ise özellikle Çalık Grubu'na verilen kredinin ardından sert satışlar yaşandı. Bankanın piyasa değeri son dönemdeki yoğun yabancı satışlarının da etkisiyle yüzde 53,6 azalarak 4.1 milyar dolara geriledi. Çalık Grubu'na kredi veren diğer banka olan Halkbank'ın piyasa değeri de yüzde 47,6 düştü.

 

Kârlılık düşüyor

Küresel krizin yanı sıra Türkiye'de artan iç siyasi riskin etkisiyle, bankaların kârlılıklarında bu yıl reel bazda gerileme dikkati çekiyor. BDDK verilerine göre, sektörün geçen yılın ilk çeyreğine göre nominal bazda yüzde 5,6 artan karının, reel olarak yüzde 4 civarında gerilediğine dikkat çekiliyor. Ayrıca, bankaların nominal kârlılıklarında, bu yıl yüzde 96 oranında artan diğer faaliyet gelirlerinin etkili olması, sektörü yönelik endişeleri artırıyor. Öte yandan yüzde 20'yi aşan bono faizleri nedeniyle, portföylerindeki Hazine kağıtlarından zarar yazan bankaların özsermayelerinde erime yaşandığı bildiriliyor. Bankaların kârındaki azalışta vade uyumsuzluğunun da etkili olduğu kaydediliyor. 2007'nin ilk çeyreğinde yüzde 22,3 olan sektörün sermaye yeterlilik rasyosu, 2008'in aynı döneminde yüzde 17,18'e geriledi.

 

Son darbe karttan

Bankaların değerinde yaşanan düşüşte, küresel krizden dolayı yaşanan yabancı çıkışları da etkili oldu. Son yıllarda ağırlıklı olarak bankacılık hisselerinde pozisyon alan yabancı yatırımcılar, dalgalanma nedeniyle yaşanan çıkışlarda da ağırlıklı olarak bankacılık hisselerini satıyor. Bu satışlar da bankacılık hisselerinde büyük düşüşlere neden oluyor. Bunun yanı sıra, bankaların üst üste açıkladığı, büyük montanlı bedelli sermaye artırımları da yatırımcıları bu tahtalardan kaçırıyor. Bunun yanında Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın TBMM Başkanlığı'na sunduğu kredi kartı faizlerine üst sınır getirilmesini öneren yasa tasarısı da son bir haftada bankacılık hisselerinde sert düşüşlere neden oldu. 

 

Bankalar hükümeti Hazine'ye şikayet etti

Kredi kartlarına uygulanan faize üst sınır getirilmesi uygulamasına karşı çıkan bankalar, bu konunun yanı sıra hükümetin son dönemde attığı ve mali disiplinde gevşeme olarak algılanan adımlarından duydukları rahatsızlıklarını Hazine'ye ilettiler. Hazine ve Merkez Bankası yetkilileri ile aylık toplantılar yapan Piyasa Yapıcı (PY) bankalar, cuma günkü toplantıda kredi kartları teklifinin özellikle kredi kartları pazarında büyük pay sahibi olan bankalar açısından tedirginlik verici olduğunu belirttiler. Bir bankacı, "Özellikle büyük bankalar kredi kartlarında yapılmak istenen yeni düzenlemeden çok rahatsız ve bunu dile getirdiler. Bu adımı popülist politikalara bir kayış olarak nitelendiriyorlar. Yalnızca kredi kartları da değil, FDF hedefindeki indirim, prim affı gibi uygulamalar da tedirginlik yaratıyor" dedi.

Motorine, 9 ile 13 YKr arasında zam yapıldı  


Ankara'da motorinin litre fiyatını:

BP, 3,11 YTL'den 3,24 YTL'ye,

Opet, 3,09 YTL'den 3,19 YTL'ye,
Shell-Turcas, 3,10 YTL'den 3,21 YTL'ye,

Petrol Ofisi de 3,11 YTL'den 3,21 YTL'ye yükseltti.

 

İstanbul'un Anadolu ve Avrupa yakasında ise motorinin litre fiyatı :

 

Shell'de 3,07 YTL'den 3,18 YTL'ye,

Petrol Ofisi'nde 3,11 YTL'den 3,21 YTL'ye çıkarılırken,

 

İzmir'de motorinin litre fiyatı :

 

Opet'de 3,06 YTL'den 3,15 YTL'ye, Sheel-Turcas'da 3,06 YTL'den 3,17 YTL'ye, Petrol Ofisi'nde ise 3,10 YTL'den 3,20 YTL'ye çıkarıldı.

 

 

Yeni fiyatlar, yarından itibaren geçerli

YABANCI ÜRKTÜ 25 MİLYAR DOLAR İÇİN DİL DÖKÜYORUZ

 

AKP'nin Kapatılması İstemiyle Açılan Davanın Türkiye'ye Bu Yıl 25 Milyar Dolar Getirecek Yabancı Yatırımcıları Tereddüde Soktuğunu Söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, "Dava Bir An Önce Neticeye Ulaşsın İstiyoruz. Türkiye Zarar Görmesin. Ne Olacaksa Olsun, Herkes Adımını Ona Göre Atsın" Dedi.

 

AKP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın Türkiye’ye bu yıl 25 milyar dolar getirecek yabancı yatırımcıları tereddüde soktuğunu söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, "Dava bir an önce neticeye ulaşsın istiyoruz. Türkiye zarar görmesin. Ne olacaksa olsun, herkes adımını ona göre atsın" dedi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, partisiyle ilgili kapatma davasının Türkiye’ye bu yıl 25 milyar dolar kazandırması muhtemel yabancı yatırımcıları tereddüde sokmasından şikáyetçi oldu. Başbakan, "Siz ’Bu dava bir an önce bitsin’ diyorsunuz öyle mi?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Evet, dava bir an önce neticeye ulaşsın istiyoruz. Türkiye zarar görmesin. Ekonomik sıkıntı yaşanmasın, terörle mücadele etkilenmesin. Ayrıca mart ayında seçim var. Ne olacaksa olsun, herkes adımını ona göre atsın."

 

Dava süreci

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ndeki dava sürecini hatırlatarak, "Şimdi savcı mütalaasını verecek, ardından bizim yanıtımız ve sözlü savunma" diyerek şöyle devam etti: "Bizim elimizde değil. Bize verilen süreleri en kısa zamanda kullanmaktan yanayız."

Başbakan Erdoğan, pazar günü dört saatliğine Beyrut’a giderek ülkenin Genelkurmay Başkanı Mişel Süleyman’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçildiği oylamayı ve yemin törenini izledi. Başbakan, Ankara’ya dönüş yolunda ANA uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı:

Bıçak sırtında devam

- Geçen yıl Büyükanıt Paşa’ya 27 Nisan bildirisi nedeniyle uğranılan ekonomik kaybı anlatmıştınız, bu seferki kayıp ne kadar?

- O anlık bir olaydı, yaşandı bitti. Ama bu süreç bıçak sırtında devam ediyor. Daha ne olacağı belli değil.

- Yabancı yatırımcı davadan tedirgin mi oluyor?

- Bu yıl 25 milyar dolar küresel sermaye gelebilirdi. Ama şimdi dil döküyoruz.

- Ne gibi?

- Devlette devam esastır, diye ikna etmeye çalışıyoruz.

- İkna olup gelen var mı?

- Örneğin, Fransız otomotiv şirketi Türkiye’de 800 milyon dolarlık bir yatırım yapacak... Fransa ile sıkıntılarımız olduğu için etkilenir mi diye sordular. ’Hayır etkilenmez, ama Fransız yönetimiyle konuşun’ telkininde bulundum. Ayrıca Avusturya’nın alüminyum devi yatırım kararı aldı.

Buğday ve pirinç, petrol gibi olacak

- Körfez’le yatırım ve ticaret gelişiyor mu?

- Çok iddialı söylemeyeyim ama yakında petrol, gaz neyse buğday ve pirinç de öyle olacak. Belki buğdayı verip petrol alacağız.

- Konya Ovası projesi var...

- Konya Ovası’ndaki Mavi Tünel’i bitirince Türkiye’nin buğday ihtiyacı karşılanır. İhracata bile gidebiliriz. GAP’a 12.5 milyar dolar yatırımı salı günü açıklayacağım.

Yabancı şirketin taşınmaz malına tek maddelik çözüm

BAŞBAKAN Yardımcısı Cemil Çiçek, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında yabancı sermayeli şirketlerin taşınmaz mal edinmesine ilişkin yasanın ele alındığını belirtti. Çiçek, "Bu kanun Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüş ve iptal kararı çıkmıştır. Bu konununda da tek maddelik bir düzenleme ile çözülmesini karara bağladık" diye konuştu.

 

olacak.

Dolar

1,2460

Euro

1,9580

Altın

36,5410

IMKB

40.189

 

 

BENZİNDE YENİ DÜNYA REKORU

 

Benzin Fiyatlarında Açık Ara Dünya Lideri Olan Türkiye Burekorunu Bırakmaya Niyetli Değil.

 

Benzin fiyatlarında açık ara dünya lideri olan Türkiye burekorunu bırakmaya niyetli değil. Benzine dün gelen 6 YKr'lik son zamla birlikte pompa fiyatı 3.54 YTL'ye ulaşırken, dolar bazında da 2.82 dolara çıktı.

Petrol fiyatlarındaki yükseliş, benzinde otomatik fiyat sistemi uygulayan Türkiye'de fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor. Özellikle son aylarda tüketicilerin gelen zamlardan başı dönerken, neredeyse her 10 günde bir zam geliyor.

 

Son olarak dün gelen zamla akaryakıt ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 6 YKr arttı. Ortalama fiyat 3.54 YTL'ye yükselirken, yılbaşından bu yana benzine gelen zam yüzde 13.8'e ulaştı.

Pompa fiyatında dünya lideriyiz

Türkiye'de benzinin pompa fiyatı 2.82 dolara yükselirken, Avrupa ülkelerinde fiyatlar 2.5 doların altında. Hollanda benzini 2.3 dolardan satarken, Belçika'da 2.2,İtalya'da 2.1 dolar seviyesinde bulunuyor. Benizn fiyatı komşumuz olan Yunanistan'da ise 2 doların altından satılıyor

 

ÇAĞLAYAN: "2 MİLYON 100 BİN KAYITLI FİRMANIN MR'INI ÇEKMİŞ DURUMDAYIZ"

 

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Bakanlığının Yürüttüğü Envanter Çalışmalarının Önemine İşaret Ederek, "2 Milyon 100 Bin Kayıtlı Firmanın Mr'ını Çekmiş Durumdayız" Dedi.

 

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Bakanlığının yürüttüğü envanter çalışmalarını anlatırken, "2 milyon 100 bin kayıtlı firmanın MR'ını çekmiş durumdayız" dedi.

Çağlayan, "2007 yılına ait gerçek rakamlarla Türkiye'nin şu anda MR'ını çekmiş durumdayız, röntgeni kaldırdık. 530 bin kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi ve 1 milyon 576 bin gelir vergisi mükellefi kuruluşumuzun öz kaynak, üretim, ihracat, istihdam, katma değer, Ar-Ge ve karlılık oranlarını gerçek rakamlarla değerlendirdik. Emin olun bu bilgiler hepimizin ezberini bozacak" diye konuştu.

 

TÜSİAD'ın "Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış" raporunun tanıtımı dolayısıyla TÜSİAD ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen Sanayi Politikası: Sektörler, Gelişmeler ve Eğilimler toplantısında konuşan Çağlayan, Türkiye için en doğru, en etkin sanayi politikasını tasarlamak ve uygulamak için bakanlık olarak hummalı bir çalışma içinde bulunduklarını belirterek, hedeflerinin, yarın tüm dünyada Türkiye'nin başarı öyküsünün anlatılması olduğunu ifade etti.

 

-21. YÜZYILIN SANAYİ POLİTİKASI

 

Çağlayan, Türkiye'nin 21'inci yüzyılda hayata geçireceği sanayi politikasının, seçilmiş bazı sektörlere teşvik vermenin ötesine geçen, gelişmiş ve yeni gelişmeye açık tüm sektörlerde işletmelerin verimliliğini artırmaya yönelik politikaları içermesi gerektiğini kaydetti. Çağlayan, Türkiye'nin sanayi stratejisinin ortak akıl ve katılımcı bir yaklaşımla tasarlanması gerektiği inancında olduklarını dile getirirken, "Bu nedenle ülkemiz adına ortaya konulacak olan sanayi strateji belgesinin bir diyalog ve iletişim belgesi olmasına önem veriyor ve yeni gelişmeler doğrultusunda sürekli güncellenmesi gerektiğini vurguluyoruz" dedi.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak hazırlayacakları sanayi stratejisinin temel verilerini oluşturacak ve bu yılsonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini vurgulayan Çağlayan, zaman kaybını önlemek için sanayi envanterinin ilk adımı oluşturan bir çalışmayı tamamlamak üzere olduklarını ve birkaç hafta içinde bu çalışmayı kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.

Çağlayan, şunları kaydetti:

"2007 yılına ait gerçek rakamlarla Türkiye'nin şu anda MR'ını çekmiş durumdayız, röntgeni kaldırdık. 530 bin kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi ve 1 milyon 576 bin gelir vergisi mükellefi kuruluşumuzun öz kaynak, üretim, ihracat, istihdam, katma değer, Ar-Ge ve karlılık oranlarını gerçek rakamlarla değerlendirdik. Emin olun bu bilgiler hepimizin ezberini bozacak. Gerçek bir Türkiye fotoğrafını gözler önüne serecektir. Burada 2 milyon 100 bin kayıtlı firmanın biraz önce bahsetmiş olduğum başlıklarda MR'ını çekmiş durumdayız.

Sektör sektör, kent kent Türkiye'nin ekonomik haritası ortaya çıkıyor. Bu çalışmamızla ülke, bölge ve kent bazında hangi sektörlerde ne kadarlık öz kaynak ve çalışanla hangi karlılık oranına ulaşılabildiğini net olarak görebileceğiz. Hangi sektörlerin, hangi bölgemizde ve kentimizde kümelendiğini, kar marjı dahil bütün ekonomik parametreleriyle birlikte tespit edebileceğiz. Sonuçta sektörlerin özkaynak, çalışan, karlılık oranlarını yani yıldız olabilecek ya da olamayacak sektörlerimizi görebileceğiz. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez ticari ve sınai Türkiye haritasını elimize alacağız."

Hazırlayacakları sanayi stratejisi doğrultusunda teşvik sistemini de sil baştan ele alacaklarını anlatan Çağlayan, yeni teşvik modelinin bölgeselliğin yanında sektörel ve proje bazlı olarak yapılandırılacağını, yüksek rekabet gücüne ve katma değere dayalı sektörlerin teşvikte öncelik alacağını söyledi.

Çağlayan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Yalçındağ'ın konuşmasındaki eleştirilere değinerek tamamladığı konuşmasında, Tuzla tersaneleri son derece önemli olduğunu, 10 yıl işçilik, 27 yıl aktif sanayicilik yaptığını hatırlatarak, "Hiçbir işveren bile bile işçisi ölsün istemez. İnsan çalıştırmanın kanuni ve vicdani boyutları vardır. Orada her bir can kaybolduğunda kendi kurumumdan bir can gitmiş gibi hissediyorum" dedi.

İşverenin temel görevinin işçisini en iyi, doğru şartlarda en yetkin iş güvenliği ile çalıştırmak olduğunu dile getiren Bakan Çağlayan, "Burada asıl sendikalara görev düşüyor. Sendikalar kendi müşterisi olan çalışanlarının mutlak suretle bu konudaki eğitimlerini temel öncelik haline getirmek mecburiyetinde" dedi.

Çağlayan, Türk gemi inşa sanayinin dünyada önemli bir noktaya ulaştığını, Türk özel sektörünün dünyadan çok önemli siparişler aldığını ve bu siparişlerin iptal edilmemesi gerektiğini, firmaların ve işletmelerin bankalarla ve mali kuruluşlarla çalıştığını belirtirken, yanlış değerlendirmelerin binilen dalı kesmek anlamına geleceğini kaydetti.

Çağlayan, İstihdam Paketi yaptıklarını ve Ar-Ge Yasası çıkardıklarını hatırlatırken de, "Teşekkür edin diye yapmadık ama teşekkür edilmesini bekliyoruz" dedi

 

DÜNYANIN ASPİRATÖR DEVİ SAKARYA'DAN ÇIKTI

 

Arma Filtre Sistemleri San. ve Tic. Aş Genel Müdürü Erdal Akış, Kalite ve Fiyat Politikalarıyla İtalyan ve Amerikalı Şirketlerin Önüne Geçerek, Dünyanın En Çok Aspiratör Üreten Fabrikası Olduklarını Belirterek, Ayda 1 Milyon 600 Bin Adet Aspiratör Ürettiklerini Söyledi.

 

Arma Filtre Sistemleri San. ve Tic. AŞ Genel Müdürü Erdal Akış, kalite ve fiyat politikalarıyla İtalyan ve Amerikalı şirketlerin önüne geçerek, dünyanın en çok aspiratör üreten fabrikası olduklarını belirterek, ayda 1 milyon 600 bin adet aspiratör ürettiklerini söyledi.

Akış, 1988 yılında kurulan 70 metrekarelik alüminyum filtre atölyesinde başlanan üretimin her geçen gün daha da arttığını ve 1991 yılında ihracata başladıklarını kaydetti.

 

Filtre sistemleri yanında, beyaz eşyaların aksesuar parçalarını ve otomotiv yan sanayi parçalarını da ürettiklerini bildiren Akış, “Sakarya'daki 2 fabrikada 1100 civarında çalışanımız var. Geçen sen 80 milyon dolarlık ciro elde ettik. 2008'de yüzde 10 civarında büyümeyi hedefliyoruz. Devamlı büyüyen bir fabrikayız” dedi.

Üretimin yüzde 60'ını ihraç eden bir firma olduklarını ifade eden Akış, şöyle konuştu:

“Dünyanın en çok aspiratör üreten fabrikasıyız. Ayda 1 milyon 600 bin adet aspiratör üretiyoruz. Kalitemiz ve fiyat politikalarımızla İtalyan ve Amerikalı şirketlerin önüne geçerek, dünyanın en çok aspiratör üreten fabrikası olduk. İkinci sıradaki firma İtalyan, diğeri de Amerikalı. Almanya, Polonya ve İtalya'da depo ve satış pazarlama ağımız var. Ayrıca, İtalya'da üretim de yapıyoruz. Dünyanın en çok üreten fabrikası olmamızın nedeni, fiyatımız, kalitemiz ve yenilikçi olmamızdır. Yeni şeyler araştırıyoruz ve bu yenilikleri müşterilerimizle paylaşıyoruz. Ulaşımdaki süratimiz de çok önemli bir faktör. Gelen siparişlere çok kısa sürede cevap verip, teslim ediyoruz.”

“ÇİN'DE FABRİKA KURDUK, ÇİN PAZARINDA KADEME KADEME BÜYÜMEYİ  DÜŞÜNÜYORUZ”

Çin'in sektörde de etkili olduğunu belirten Akış, sözlerine şöyle devam etti:

“Çin'e de ihracat yapıyoruz. Ayrıca Çin'de de bir fabrika kurduk, bu yıl üretime geçtik. Çin'deki fabrikamızda sadece filtre üretiyoruz. Çin pazarına filtre yapmak için açtığımız fabrikada şu anda 50 kişi çalışıyor. Çin büyük bir pazar. Çin pazarında kademe kademe büyümeyi düşünüyoruz. 130 ülkeye ihracat yapıyoruz, ihracat yapmadığımız ülke yok. Dünya ekonomisinde bir daralma var. Amerika'daki kriz Avrupa'ya yansıdı, Avrupa'daki kriz de Türkiye'ye yansıdı. Genel ekonomik yapı içinde biz de tedbirlerimizi alıyoruz. Yeni potansiyeller ve yeni müşteriler bularak ciromuzu arttırmaya çalışıyoruz.”

Ar-Ge çalışmalarına çok önem verdiklerini bildiren Akış, “TÜBİTAK'a otomasyon konusunda 4 proje sunduk. Bunların kabul edilmesini bekliyoruz. Ayrıca bir de patent başvurusunda bulunduk. Bir tane filtre makinesi yaptık. Ürettiğimiz parçaların bazı makinelerini kendimiz yapıyoruz” diye konuştu.

“FABRİKANIN KURULUŞ HİKAYESİ”

Fabrikanın kuruluş hikayesinin oldukça ilginç olduğunu bildiren Akış, 1988 yılında Arçelik firmasının yerli filtre isteği üzerine Arma Filtre Sistemleri San. ve Tic. AŞ'nin temellerinin atıldığını belirtti.

Fabrikayı kurmadan önce yönetim kurulu üyelerinden Erdoğan Kaya ve Akgün Altuğ'un Arçelik firmasında çalıştığını ifade eden Akış, şunları kaydetti:

“Kaya ve Altuğ çocukluk arkadaşıydılar. Arçelik mutfak aspiratör üretiminde bir filtre kullanıyordu. Ve bu filtre Almanya'dan pahalı bir bedelle temin ediliyordu. Arçelik'teki yetkililer, Kaya ve Altuğ'a bu filtrenin Türkiye'de üretilip üretilmediğini araştırmalarını istemiş. Yaptıkları araştırmada bu filtrenin Türkiye'de üretilmediğini, ancak üretilebileceğini tespit etmişler. Altuğ ve Kaya bu parçayı üretme kararı almış, sermaye bulmak için çocukluk arkadaşlarına teklif götürmüşler.”

İlkokulu beraber okuyan Akgün Altuğ, Erdoğan Kaya, Selçuk Arın, Atila Aykın ve Coşkun Demircioğlu'nun beraber kurdukları atölyenin fabrikaya dönüştüğünü dile getiren Akış, “3 işçiyle ufak bir atölyede başlayan üretim, şimdi bütün dünyaya yayıldı” dedi

 

GAP PAKETİ BUGÜN AÇILIYOR

 

Erdoğan'ın Bugün Açıklayacağı 12.5 Milyar Dolarlık GAP Paketi İçin Siyasilerin Yanısıra; Tüsiad ve Dünya Bankası'ndan BM Temsilcisi'ne Kadar Farklı Kesimlerden Temsilciler Diyarbakır'da Olacak.

 

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın bugün açıklayacağı 12.5 milyar dolarlık Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) paketi için çok sayıdaki siyasilerin yanısıra; TÜSİAD ve Dünya Bankası’ndan BM Temsilcisi’ne kadar farklı kesimlerden temsilciler Diyarbakır’da olacak.

27.05.2008 02:20 [1371886]

 

İŞ DÜNYASINI ENERJİ KORKUSU SARDI

 

Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Atıl Akkan, "Ucuz Enerji Satıyorum, 5 Yıldır Zam Yapmıyorum' Demek Doğru Bir Politika Değil. 5 Yılda Yapmadıklarını 1 Gecede Yaptılar. Enflasyon Oranında Elektriğe Zam Yapılsaydı Özel Teşebbüs Yatırımları Olumsuz Etkilenmezdi" Dedi.

 

Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Atıl Akkan, "Ucuz enerji satıyorum, 5 yıldır zam yapmıyorum' demek doğru bir politika değil. 5 yılda yapmadıklarını 1 gecede yaptılar. Enflasyon oranında elektriğe zam yapılsaydı özel teşebbüs yatırımları olumsuz etkilenmezdi" dedi.

İş dünyası temsilcileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in kuraklığın etkisiyle hidroelektrik santrallerden (HES) üretilen elektrik miktarında sıkıntı olduğuna yönelik açıklamalarını değerlendirdi. İş dünyası temsilcileri, kuraklık nedeniyle HES'lerde yaşanan sıkıntının ilave yük getireceğini bildirdi.

 

Enerji konusunda ciddi bir sıkıntı yaşandığını ifade eden Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, enerji konusunda yatırımların geciktiğini söyledi. Enerji sıkıntısının yıllardır var olan bir durum olduğunu belirten Uğurtaş, şöyle konuştu: "Türkiye'nin enerji sıkıntısı zaten var. Yağmur olmaması nedeniyle HES'lerde sıkıntı yaşanması, ilave bir yük getiriyor. Ne yazık ki yeterince sektöre yatırım yapılmıyor. Yatırımlar devlet değil, özel sektörde yatırımcının inisiyatifine bırakılıyor. Bu noktada ciddi bir yatırım problemi, ciddi ve büyük boyutta sıkıntıyı yaratıyor. Bu sıkıntı ile artık bu işin özel sektörle olmayacağı görüldü. Devletin yatırıma başlaması lazım" SANAYİCİ YARININI GÖREMİYOR Enerji üretiminin tüketim talebini karşılamadığını anlatan Uğurtaş, büyüme oranının yüzde 5 düzeyinde iken, enerji tüketimindeki büyüme oranının yüzde 12-15'ler düzeyinde arttığına dikkat çekti. Yatırımların talebe yetişemediğini, talebin yatırımın yüzde 30 üstünde olduğunu ifade eden Uğurtaş, şöyle konuştu: "10 bin megavat ilave enerji ihtiyacı var ise var, ilave yatırımlar ise 3 megavata kadar ancak verebiliyor. Termik santral olabilecekken enerji üretiminin yüzde 50'si doğalgaza bağlı bu daha ciddi sıkıntı. Petrol fiyatları böyle giderken enerji fiyatı artacak. Temmuz ayında otomatiğe bağlanacak." Doğalgazın kaç paradan alındığının sır olduğunu anlatan Uğurtaş, sözlerine şöyle devam etti: "Sanayici bugünden yarınını göremiyor. 5 aydan sonra kaç liraya üretemeyeceği ürüne fiyat veriyor. Ataer'in 60 megavatlık santrali var. 50 megavat daha ekleniyor. Türbinin gelme süreci uzun, 2009 Haziran'da bitecek, 110 megavata çıkacak. Bugün pik saatlerde ihtiyacı karşılamıyor, artış ile ihtiyacı karşılayacak" YATIRIMLARDA GEÇ KALINDI Türkiye'de enerji yatırımlarında 5 yıl gecikme yaşandığını belirten Enda Enerji Holding Yönetim Kurulu Başkanı Samim Sivri, enerji sıkıntısının kapıda olduğunu söyledi. Bugünlerde enerji sektöründe yoğun bir yatırımın yaşandığına dikkat çeken Sivri, sözlerine şöyle devam etti. "5 sene önce boş olan rüzgar, hidroelektrik türbini siparişleri için bugün 2-3 sene sonraya sıra veriliyor. Yatırımların 5-6 yıl önce yapılmış olması gerekirdi. Bugün paranız olsa da sıra türbinlerin gelmesini beklediğiniz için yatırımı yapamıyorsunuz." Yapılan enerji santralleri kurulumu öncesinde ve sırasında yaşanan sorunların yatırımları geciktirdiğini belirten Sivri, kuraklığın da hidroelektrik santrallerin randımanlı çalışmasını engellediğini söyledi. Sivri, ülke elektriksizliğe giderken, yaşanan lisans izni, arazi devri, çevre sorunları ve yasa düzenlemelerinin gecikmesi ile özellikle hidroelektrik santrallerinin inşaatının sürekli geciktiğini anlattı. Kuraklığın hidroelektrik santrallerinin randımanlı çalışmasını engellediğini anlatan Sivri, şöyle konuştu: "ENDA olarak Gönen, Sındırgı ve Tarsus'ta HES'lerimiz var. Sındırgı'da kuraklıktan zaman zaman santral çalışmıyor. Gönen ve Tarsus'ta kuraklığa bağlı az miktarda randıman düşüşü yaşanıyor. Diğer kaynakların da elektrik üretiminde değerlendirilmesi gerekli." ENERJİ SANTRALLERİ ACELE KURULMALI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar ile 2020'ye kadar yıllık talep artışının yüzde 6 ve 7 olacağını ve bu sürede 2020'ye kadar 3.5 milyar dolar ortalama yatırım yapılması gerektiğini belirten Sivri, her türlü enerji santraline ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bir an önce santrallerin kurulması gerektiğine dikkat çeken Sivri, sözlerine şöyle devam etti. "Çok acele rüzgar, elektrik, termik ve nükleer enerji santralleri kurulmalı, geç kalındı. Arap ülkeleri petrol olduğu halde, nükleer santral kuruyor. Bu santraller kurulmalı mı diye tartışılıyor. Yoksa elektriksiz mi kalmalıyız. Halkın bunlardan birini tercih etmesi gerekiyor." ENERJİ SIKINTISI TURİZMİ VURACAK Yağışın az olması nedeniyle HES'lerde 3'te 1 oranında doluluk olduğunu belirten Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Atıl Akkan ise, bu oranın yetersiz olması sebebiyle elektrik üretiminde kullanılamadığını söyledi. 2008'in ilk üç ayında enerji tüketiminin geçen yıla oranla yüzde 8-9 arttığını belirten Akkan, ilerleyen günlerde yaşanacak enerji sıkıntısının sektörleri olumsuz etkileyeceğini ifade ederek, "Yaz geliyor, turistik tesisler devreye girdiği zaman sıkıntı daha da yakından hissedilecek. Çünkü bunlar oldukça büyük tesisler olduğu için yüklü miktarda enerjiye ihtiyaç duyacaklar. Böylece bu sıkıntı turizmi de olumsuz etkileyecek" dedi.

Elektrik kesintilerinin daha da sıklaşabileceğini savunan Akkan, enerji sıkıntısı nedeniyle Türk halkının tasarrufa itilebileceğini söyledi. Üretim yapan tesislerde maliyetlerin artabileceğini ifade eden Akkan, kapasite artırımının söz konusu olamayacağına dikkat çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın enerji politikalarını eleştiren Akkan, şöyle konuştu: "Ucuz enerji satıyorum, 5 yıldır zam yapmıyorum' demek doğru bir politika değil. 5 yılda yapmadıklarını 1 gecede yaptılar. Enflasyon oranında elektriğe zam yapılsaydı özel teşebbüs korkmazdı, yatırımlar olumsuz etkilenmezdi. Ülkeyi karanlık bir dönem bekliyor. Enerji sıkıntısı enerjinin kesilmemesi gereken kimya, plastik, döküm sektörlerine olumsuz etki edecek. O zaman zamlar da devede kulak kalacak" (EY-YK-

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 28 ziyaretçi (45 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol