şinasi yamak  
 
  mayıs 12 15.03.2025 11:19 (UTC)
   
 

Türkiye'nin 100 Yıllık Gayrimenkul Potansiyeli

 

'Türkiye'nin 100 Yıllık Gayrimenkul Potansiyeli' Konusu Masaya Yatırılıyor.

 

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından bu yıl 8'incisi düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi'nde "Türkiye'nin 100 Yıllık Gayrimenkul Potansiyeli" konusu ele alınacak. İstanbul'da, 4-5 Haziran'da gerçekleştirilecek zirvede gayrimenkul sektöründeki yatırım fırsatları ve sorunlar ele alınacak.

GYODER Başkanı Bekir Cumurcu, zirve ile ilgili tanıtım toplantısında, küresel ekonomik olumsuzlukların yanı sıra iç siyasi istikrarsızlığın belirleyici olduğu bir dönemden geçildiğini dile getirerek, bu sorunun ABD'de ve mortgage ile başladığını hatırlattı. Cumurcu, Türkiye'nin ise aslında konuyla ilgili bir sorun yaşamadığını, bu sorunu ithal etmiş olduğunu ifade etti. Küresel ekonomideki sorunun Türkiye'ye likidite ve tüketici güveninde kayıplar şeklinde yansıdığına işaret eden Cumurcu, "2002-2006 yılları arasında ortalama yüzde 7.5 büyüyen Türkiye için bu dinamiklerin daha düşük büyüme ve istihdam, daha az yabancı sermaye, daha yüksek enflasyon ve faiz oranları anlamına geleceği açıktır. Sayılan ekonomik parametrelere, özellikle de faiz hadlerine son derece duyarlı olan gayrimenkul sektörünün de bu gelişmelerden etkilenmesi beklentiler içerisindedir" diye konuştu.

 

 

-GAYRİMENKULDE 2008 KAYIP, 2009 BELİRSİZ

 

Cumurcu, konut sektöründeki hareketliliğin 2008'de görülmeyeceğini, 2009 yılında ise yeniden görülmesini umut ettiklerini dile getirdi. 8. Gayrimenkul Zirvesi'nin, global gelişmeler ışığında Türk Gayrimenkul Sektörünün ve ayrı ayrı segmentlerinin bugünkü durumunun ve sunduğu fırsatların uzmanlarca detaylı olarak irdeleneceği bir zirve olacağını bildiren Cumurcu, bu çerçevede zirvede, "Dar Gelirlilerin Konut İhtiyacı ve Çözüm Önerileri", "Türkiye'de Perakende Pazarı ve AVM'ler İçin Öngörüler 2015" ve "İller İçin Öngörüler 2015" konulu üç ayrı araştırma raporunun sunularak, değerlendirileceğini kaydetti. Cumurcu, ayrıca, 2009 yılındaki Gayrimenkul zirvesiyle eş zamanlı bir de gayrimenkul fuarı yapılacağını ve üç günün fuara, bir günün de zirveye ayrılacağını açıkladı.

 

-"100 YILLIK DAHA GAYRİMENKUL POTANSİYELİ VAR"-

 

GYODER Başkan Yardımcısı Nurhan Azizoğlu da zirvenin ilk oturumunda "Ekonomik Bakış: Global Piyasalar ve Türkiye" konusunun, ikinci oturumda ise, "Yatırım Ortamı: Gayrimenkul Sektörünün Cazibesi" konusunun ele alınacağını bildirdi. Azizoğlu, ilk günün son oturumunda "Alışveriş Merkezi Yatırımları: Tamam mı, Devam mı?" konusunun tartışılacağını kaydederek, aynı zamanda "Türkiye'de Perakende Pazarı ve AVM'ler İçin Öngörüler 2015" raporunun da sunulacağını anlattı. Son günlerde yaşanan dalgalanmaya rağmen, Türkiye'nin 100 yıllık daha gayrimenkul potansiyeli taşıdığını söyleyen Azizoğlu, "Son üç yılda, Türkiye'de olmadığı kadar fazla kaliteli konut üretildi. Bu üretim ise, gayrimenkul sektörüne sermaye ve fon aktarımı sağladı. Bu durum birkaç sene daha devam edecek. İstanbul, önümüzdeki yıllarda gayrimenkul sektörünün yıldızı olmaya devam edecek" dedi.

Organizasyon Komitesi Başkanı Işık Gökkaya da zirvenin ikinci günündeki "Konut Yatırımları: Herkes Nasıl Ev Sahibi Olacak?" başlıklı ilk oturumda, "Dar Gelirlilerin Konut İhtiyacı ve Çözüm Önerileri (Affordable Housing)" araştırmasının sonuçlarının da açıklanacağını kaydederek, "Mortgage çıktığında, kira öder gibi herkes ev sahibi olabilecek şeklinde konuştuk. Belki yanlış mesaj verdik. Dar gelirlilerin nasıl konut sahibi olabileceğinin ele alındığı bu çalışmayla daha ayrıntılı bilgi vereceğiz" dedi. Gökkaya, ikinci oturumda "Gayrimenkulde Fırsatlar: Turizm, Ofis, Lojistik Yatırımları" konusunun masaya yatırılacağını anlatarak, üçüncü oturumunda da "Kentsel Dönüşüm ve Yenilemede Örnek Uygulama" konusunun, son oturumunda ise "Gelişen Şehirlerimizde Yatırım Fırsatları" konusunun tartışılacağını ve "Gayrimenkul Sektörü ve İller İçin Öngörüler 2015" raporunun sunulacağını ifade etti.

 

-"TÜRKİYE'DE 2010'DA AVM'LERDE DOLGUNLUK YAŞANACAK"-

 

Toplantıda araştırma raporları hakkında bilgi veren Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise, "Gayrimenkul Sektörü ve İller İçin Öngörüler 2015" adlı raporda Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Manisa, Muğla, Tekirdağ, Trabzon şehirlerine ilişkin, konut, alışveriş merkezleri, konaklama tesisleri ile sanayi ve lojistik alanlarının incelendiğini ve 2015'e kadarki dönem için öngörülerin yapıldığını anlattı.

Gürlesel, "Türkiye'de Perakende Pazarı ve Alışveriş Merkezleri için Öngörüler 2015" balıklı raporda ise Türkiye'de gelişen gayrimenkul sektörü içinde en hızlı büyüyen, yerli ve yabancı yatırımcıların en çok yatırım gerçekleştirdiği alışveriş merkezleri ile ilgili gelişme ve öngörülerin ortaya konulduğunu kaydetti. Bu rapor çerçevesinde bazı verileri paylaşan Gürseler, Türkiye'de 2007'de 658.8 milyar dolar, kullanılabilir gelirin 550 milyar dolar, özel tüketim büyüklüğünün de 465.1 milyar dolar olduğunu bildirerek, perakende harcama büyüklüğün ise 226.1 milyar dolar olduğunu ifade etti. Gürseler, 226.1 milyar dolarlık perakende harcama büyüklüğü içinde yüzde 35'i oluşturan 77.6 milyar dolarının alışveriş merkezlerinden yapıldığını söyleyerek, kalan yüzde 65'i oluşturan 146 milyar dolarlık harcamanın ise geleneksel pazarlardan yapıldığını aktardı. Türkiye'de 2007 yılı içinde 30 şehirde olmak üzere toplam 153 adet AVM bulunduğunu dile getiren Gürseler, 2001 yılında kişi başına düşen kiralanabilir alanın 18 metrekare olduğunu, şuanda ise 49.9 metrekareye ulaştığını anlattı. Gürseler, Türkiye'de 2010 yılında AVM'lerde dolgunluk yaşanacağını öngörerek, "2015'te bekliyorduk ama kısa bir süreye sıkıştı. AVM'lerdeki yabancı yatırımı da artacak. Özellikle iyi konumlanmamış AVM'lerde yabancı ortaklığı görülecek ve AVM'ler daha kurumsallaşacak" dedi

Anlaşma Bitti IMF Şimdilik Bizi İzliyor

 

Stand -By'ın Tamamlanması ile IMF, Dünden İtibaren Türkiye'yi 'Program Sonrası İzleme'ye Alırken, Hükümet Gelir Artırmak İçin Yeni Önlemleri Uygulamaya Sokacak.

 

Stand-by’ın tamamlanması ile IMF, dünden itibaren Türkiye’yi ’program sonrası izleme’ye alırken, hükümet gelir artırmak için yeni önlemleri uygulamaya sokacak. Öncelikle harcamaları kısacak olan hükümet, bütçe hedeflerinin tutmaması halinde ek önlemler uygulayacak.

TÜRKİYE, 19’uncu stand-by anlaşmasını tamamladığı Uluslararası Para Fonu (IMF) ile dünden itibaren "Program Sonrası İzleme" sürecine geçti. IMF’ye borcu olan ülkelerin mali durumlarının izlenmesine dayanan sistem, olası yeni ihtiyati stand-by anlaşması sürecinden bağımsız olarak işleyecek. IMF ile 7’nci gözden geçirmesinin tamamlanması ve 3.6 milyar dolarlık kredi diliminin serbest bırakılmasıyla sonuçlanan stand-by anlaşmasının son niyet mektubunda ise, hükümet gelir artırmak için alınacak tedbirlere de yer verdi.

 

Performanstaki iyi gidişat

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın imzaları ile 28 Nisan’da IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahnn’a hitaben gönderilen niyet mektubunda, ekonomik performanstaki iyi gidişata dikkat çekildi. Ekonominin, küresel finansal piyasalarda yaşanan sert dalgalanmalar karşısında göstermiş olduğu dayanıklılığın, son 5 yılda uygulanmış olan ihtiyatlı politikaların bir sonucu olduğu belirtildi. Niyet mektubunda, büyümenin, "küresel eğilimlere paralel olarak ılımlı hale gelse de", güçlü olmaya devam ettiği, "Rekor düzeydeki petrol fiyatları toplam cari işlemler açığını genişletse de", enerji hariç cari açığın GSYH’ye oranının istikrarlı bir seyir izlediği kaydedildi.

Revizyon ihtiyacı doğdu

2008’e GSMH’nin en az yüzde 3.5’i oranında faiz dışı fazla elde edilmesi hedeflendiği bildirilen mektupta, "Ekonomideki yavaşlama eğilimi dikkate alındığında, istihdam piyasası reformları ile (önceden 2009 yılı için planlanmıştı) bazı öncelikli yatırım projelerinin hızlandırılmasına imkan sağlamak için revizyon ihtiyacı doğduğu vurgulandı. Buna göre, bu kalemlerin yaratacağı ek maliyet, toplamda GSYH’nin yüzde 0,5’ini aşmayacak. Bu hedeflerin yakalanabilmesini teminen, gelirleri artırmak amacıyla; akaryakıt ve tütün ürünlerine uygulanan maktu vergilerin ayarlanması ile gelir idaresinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere, birtakım tedbirler alındı.

Ek önlemler uygulanacak

Mektupta, "Her ne kadar gelir hedeflerine ulaşılacağına dair inancımız tam olsa da; gelirlerin tahminlerin altında kalması ya da kamu iktisadi teşebbüslerinin fiyatlamalarına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, diğer bütçe varsayımlarının gerçekleşmemesi halinde, ilave tedbirler uygulamaya konulacaktır" denildi. Mektuba göre, personel harcamalarının kontrol altına alınması amacıyla yeni memur alımlarına getirilen (devlet memuriyetinden ayrılanların en fazla yüzde 50’si kadar yeni memur istihdam edilmesi yönündeki) sınırlamalara uyuldu.

Sektörel vergi indirimi olmayacak

KİT’lerden ayrılanların en fazla yüzde 10’u kadar yeni eleman istihdam edilmesine devam edileceği ve maktu vergiler ile KİT ürün fiyatlarının (enerji fiyatları dahil) program varsayımlarıyla uyumlu olmasının sağlanacağı belirtilen niyet mektubunda, şöyle denildi: "Aksi takdirde, ivedilikle telafi edici tedbirler uygulamaya konulacaktır. Katma Değer Vergisi’nin veya Gelir Vergisi’nin yapısını bozacak sektörel vergi indirimlerinden ve kamu maliyesinin saydamlığına ve mali disipline zarar verecek bütçe dışı fon tesis edilmesi uygulamasından kaçınılacaktır."

Sağlıkta yeni katkı payları belli oldu

KISA vadede (2009), borç seviyesinin öngörülerin altına inmesi halinde dahi, faiz dışı fazla hedeflerinin muhafaza edileceği belirtilen niyet mektubunda, sağlık harcamalarının azaltılması için alınan önlemlere değinilerek, şu bilgiler verildi:

Ayakta tedavi hizmetlerinden, hizmet basamağına göre artan oranlarda farklılaştırılmış katkı payı alınmasına ilişkin duyuru yakın zamanda yapılacak.

Katkı payları birinci basamak sağlık hizmetleri için 0 ila 2 YTL aralığında, ikinci basamak sağlık hizmetleri için 5 ila 10 YTL aralığında ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri için de 8 ila 10 YTL aralığında olacak.

Sevk alınması halinde, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinden alınan katkı paylarına yüzde 100 oranında iskonto uygulanacak.

TÜSİAD mektubunu alınca  gereken cevabı veririz

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD’ın hükümete gönderdiği belirtilen mektup ellerine geçtiğinde gereken cevabı vereceklerini belirterek, "Benim edindiğim izlenim, TÜSİAD, bizim yaptığımız açıklamayı zahmet edip incelememiş. Dolayısıyla bir iletişim eksikliği var. Bunu gidereceğiz

 

Arabası Olan Yandı

 

Hükümet, Belediyelerin Gelirlerini Yüzde 30 Artırmaya Yönelik, Kamuoyunda 'Deli Dumrul Yasası' Olarak Bilinen Düzenlemenin Yasalaşması İçin Start Verdi.

 

AKP hakkındaki kapatma davasının ardından yerel seçimlerin öne çekilip çekilmeyeceği tartışma konusu olurken, hükümet, başta büyükşehirler olmak üzere, belediyelerin gelirlerini yüzde 30 artırmaya yönelik, kamuoyunda “Deli Dumrul yasası” olarak bilinen düzenlemenin yasalaşması için start verdi.

TBMM Plan Bütçe Komisyonu, büyükşehirlerde yaşayanlar için mevcut vergileri katmerlendirirken, vatandaşa ‘katılım payı’ ve ‘harç’ adıyla yeni yükümlülükler getiren İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanunu tasarısını bu haftaki gündemine aldı.

 

Vatan Gazetesi'nden Şebnem Hoşgör'ün haberine göre, 2006’da TBMM’ye sunulan ancak yarattığı büyük infial nedeniyle “kadük” bırakılan tasarı, bu dönem hükümet tarafından yenilenerek yeniden TBMM’ye sunulmuştu. Plan Bütçe Komisyonu’nca alt komisyona gönderilmesi beklenen düzenleme şöyle:

* Vergiyi belediye alacak: Belediyeler, emlak, ilan-reklam, eğlence, elektrik ve gaz tüketimi, konaklama ve çevre temizlik olmak üzere 6 ayrı konuda vatandaşdan doğrudan vergi almaya yetkili kılınacak.

* Katılım payları: Vatandaşa asıl darbeyi, “katılım payı” ve “harç” adı altında getirilen yükümlülükler vuracak. Belediyeler hizmetleri karşılığında vatandaştan, geçici kullanım harcı, inşaat harcı, yapı kullanma izni ve cins değişikliği harcı ile işyeri açma izni harcı adı altında 4 çeşit harç ve çeşitli katılım payları alacak.

* Emlak vergisi: Ayrı yasa ile düzenlenen emlak vergisi, bina, arsa ve arazi vergilerini kapsayacak şekilde bu yasa kapsamına alındı. Arsa vergisi oranı binde 5, arazi vergisi oranı binde 2, bina vergisi oranı ise konutlar için binde 1,5 diğer binalar için de binde 3 olarak düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Kanununu’nun uygulandığı yerlerde oran yüzde 100 artırımlı olarak uygulanacak. Bakanlar Kurulu vergi oranlarını iki katına kadar artırmada yetkili olacak.

* Nasıl belirlenecek: Arsa, arazi ve binaların vergi değeri, Vergi Usul Kanunu’nun asgari ölçüde birim değer tepsitine ilişkin hükümlerine göre, takdir komisyonları tarafından, arsalar için bulunduğu yerin özelliklerine göre (köy, mahalle, ticari alan, turistik bölge olması gibi), araziler için toprağın özelliklerine (sulu, Kıraç) olmasına göre binalar için de Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık İskan Bakanlığı tarafından ortak tespit ve ilan edilen bina metrakere inşaat birim maaliyetlerine göre hesaplanacak.

Vatandaş evinin önüne park ettiği aracına ücret ödeyecek 

-  Daha önce işgal harcı adı altında alınan harç “Geçici kullanım harcı” olarak yeniden düzenlendi. Belediye meclislerince belirlenecek yerlere taşıt park eden, geçici kullanım harcı ödeyecek. Buna göre, belediye meclisi kararı ile ücrete bağlanmış ise, vatandaş evinin önüne park ettiği aracı için de geçici kullanım harcı ödeyecek. Geçici kullanım harcı saat başına 2 YTL olacak. Günlük kullanım harcı ise 7 YTL olacak. Park süresinin 3 saati aşması halinde günlük kullanım harcı ödenecek.

- Durak taksilerine yıllık harç: Taksi duraklarındaki taksicilerden araç başına yıllık 30 YTL geçici kullanım harcı alınacak.

- Şehit ailelerine vergi muafiyeti: Şehitlerin dul ve yetimleri ile gaziler de, Türkiye sınırları içinde sahip oldukları brüt 150 metrekareyi geçmeyen konutları için emlak vergisi ödemeyecekler.

- Doğalgaz vergisi: Sadece elektrik ve hava gazı için alınan “Elektrik ve Gaz Tüketim Vergisi” kapsamına, doğalgaz ve likit petrol gazı da alınacak. İmalat ve üretim tesisleri sahipleri yüzde 1 oranında vergi öderken, konut ve işyerleri ise yüzde 5 oranında vergi ödeyecek.

- İnşaat harcı: İlaveler dahil her türlü inşaat, inşaat harcına tabii olacak. Konutların kullanış tarzının değiştirilmesi halinde de bu değişiklikler tadilat sayılarak ek harç alınacak. Ayrıca yeraltı ve yer üstü döşenecek boru ve kabloların her bir metrekaresi başına 2 YTL harç ücreti alınacak.

Tek konutu olan emekliler artık emlak vergisi ödeyecek 

Tasarı ile Bakanlar Kurulu’nun tek meskeni olan emekliler ile şehitlerin dul ve yetimlerine ve gazilere ait konutların vergi oranlarını sıfıra kadar indirme yetkisi kaldırıldı. Bakanlar Kurulu bu yetkisine dayanarak tek konutu bulunan emeklileri emlak vergisinden muaf tutmuştu. Tasarı ile emlak vergisi muafiyetinde “hiçbir geliri olmama” şartı öngörüldüğünden, bundan böyle emekliler tek konuta sahip olsalar dahi bunun için emlak vergisi ödemek zorunda kalacaklar.

Emeklilere uygulanan muafiyet kaldırılırken, 18 yaşından büyük olmak şartıyla “hiçbir geliri olmayanlara” sahibi oldukları tek konut için muafiyet uygulanacak.

Kahvehaneler ve kafeler eğlence vergisi ödeyecek 

Bilet, jeton, marka ve manyetik kartla girilen, hipodrom, sinema, konser salonları, lunaparklar, sirk gösterileri, araba yarışları, spor müsabakaları, bar, pavyon, gazino, gece klubü, taverna, diskotek, kabareler, internet salonları, her türlü makine ile oyun oynanan yerler, kahvehane, kıraathane ve kafeler eğlence vergisine tabi olacak. Köy kahveleri, kıraathaneleri ise vergiden muaf tutulacak.

Vergi bedeli, bilet, jeton, marka ve manyetik kartla girilen yerlerde giriş bedelinin yüzde 10 olarak uygulanacak. Bar, pavyon, gazino, gece klubü, taverna, diskotek ve kaberelere gibi eğlence yerlerinden günlük 80 YTL, internet kafe ve her türlü makine ile oyun oynanan yerlerden günlük 5 YTL, kahvehane, kıraathane ve kafe gibi eğlence yerlerinden de günlük 4 YTL eğlence vergisi alınacak.

 

'Çabuk Karar Verin'

 

IMF, Sona Eren Stand -By Yerine Gelecek Program Konusunda Hızlı Bir Karar Verilmesini İstedi.

 

IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni, sona eren stand-by anlaşmasının yerine getirilecek program konusunda hızlı bir karar verilmesini istedi. Giorgianni, karar olmamasının yatırımcılar arasında belirsizliği artırdığını belirterek "Karar ne kadar erken verilirse o kadar iyi olur" dedi.

Ekonomi gazetesi Financial Times, stand-by anlaşmasının sona erdiğine dikkat çekerken yerine neler konulacağı konusunda henüz resmen bir karar açıklanmadığını, bunun da yatırımcıları kaygılandırdığını belirtti. Gazete, bu konudaki haberinde IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni'nin açıklamalarına da yer verdi.

 

İngiliz gazetesine konuşan Giorgianni, Türkiye'nin bazı alanlarda başlangıç hedeflerine göre çok iyi bir performans gösterdiğini belirterek örnek olarak GSYİH, kamu finansmanı, borç oranları ve rezervleri saydı.

Giorgianni, hedeflerin gerçekleşmesi için hükümet ve Merkez Bankası yetkililerinin çok çalıştığını, yapılan çalışmaların bir kısmının "sahne arkası"nda yapıldığını da söyledi.

Stand-by anlaşmasının yerine getirilecek düzenlemenin ne olursa olsun Türkiye tarafından geliştirileceğini belirtirken de bu konuda hızlı bir karar verilmesini istedi.

Giorgianni, karar olmamasının yatırımcılar arasında belirsizliği artırdığını belirterek "Karar ne kadar erken verilirse o kadar iyi olur" dedi.

Financial Times de, Türkiye'nin ekonomik ve yapısal reform programı için bir çıpa olan stand-by anlaşmasının ekonominin zorluklara doğru yöneldiği bir dönemde sona erdiğine dikkat çekti.

 

-YATIRIMCILAR KAYGILI

 

Anlaşmanın sona ermesi ile IMF'nın "en yoğun" ve birçok yönü ile "en başarılı" mevcut operasyonlarından birinin de sonuna gelindiğini kaydeden gazete, yatırımcıların, anlaşma ve Türkiye'nin AB üyeliği olasılığını hükümetin reform programı için "iki çıpa" olarak gördüklerini belirtti. Gazete şöyle devam etti:

"Ekonominin yavaşladığı ve küresel ortamın kötüleştiği bir dönemde stand-by yerine hemen başka bir düzenleme konulmaması, reform gündemi ve AB üyelik olasılığının sendelemesinden kaygılanan yatırımcıları endişelendiriliyor."

 

-"HÜMÜKETİN KARAR VERMEMESİ HAYAL KIRIKLIĞINI YARATTI

 

Gazete, siyasi risk danışmanlığı şirketi Eurasia Group'tan analist Wolfango Piccoli'nin geçen hafta yatırımcılara gönderdiği bir notta "Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu, artan iç ve dış zorluklar dikkate alınırsa hükümetin IMF ile ilişkilerinin yeni formatı konusunda henüz karar vermiş olmaması, hayal kırıklığını yaratıyor" dediğini aktardı.

Türk hükümetinin ise, resmen açıklamamakla birlikte "ihtiyati bir stand-by düzenlemesi"ni yapacağını söylediğini kaydeden gazete, ancak yeni düzenlemenin hazırlanmasının aylarca alabileceğini kaydetti.

İngiliz gazetesi, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in, kısa bir süre önce yapılan bir söyleşide hükümetin, IMF ile ilişkiyi sürdürmek istediğini ancak aynı zamanda kamu harcamalarının artırılması konusunda daha fazla esneklik de arzuladığını belirttiğini anımsattı.

Hükümetin de bir süre önce bazı hedefleri düşürdüğüne de işaret eden gazete, bazı analistlerin, kötüleşen makroekonomik ortamı dikkate alarak bunun zamanlanmasını sorguladıklarını da belirtti

Dolar

1,2610

Euro

1,9520

Altın

36,0557

IMKB

41.639

 

 

Çinli Chery ve Geely Türkiye Pazarında

 

Mermerler Grubu'nun Çinli Chery'i Türkiye Pazarına Sokması Sonrasında Anadolu Grubu da, Çinli Geely'nin Distribütörlüğünü Üstlendi.

 

Mermerler Grubu’nun Çinli Chery’i Türkiye pazarına sokması sonrasında Anadolu Grubu da, Çinli Geely’nin distribütörlüğünü üstlendi.

Böylece Geely, Chery’den sonra Türkiye’ye giren ikinci Çinli marka olacak. Anadolu Grubu, Geely için resmen bu hafta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvuracak.

MERMERLER Grubu’nun Türkiye distribütörü olduğu Chery’nin Türkiye pazarına girmesinin ardından otomotiv sektöründe Isuzu, Kia, Lada ve son olarak Koreli traktör markası LS ile atağa kalkan Anadolu Grubu, Çinli Geely’nin distribütörlüğünü üstlendi. Böylece Geely, Chery’den sonra Türkiye’ye giren ikinci Çinli marka olacak. Çinli Geely için yeni bir şirket kurmaya hazırlanan Anadolu Grubu’nun şirkete Anadolu Motor ismini vermesi bekleniyor. Yeni şirket, grubun Kia ve Lada markalarını pazarlayan Çelik Motor’dan bağımsız olarak faaliyetlerini gerçekleştirecek.

 

Ağustos-eylülde gelebilir

Anadolu Grubu, geçen yılın ekim ayında distribütörlük anlaşması yaptığı Geely’yi Türkiye’deki satış, satış sonrası izinlerini alabilmek için resmen bu hafta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvuracak. Geely’nin Avrupa Birliği (AB) standartlarına uygunluk belgesini yurtdışından alan şirket, Sanayi Ticaret Bakanlığı’ndan da kısa süre içinde satış vizesi almayı bekliyor. Vizenin alınmasıyla birlikte Türkiye’nin ikinci Çinli otomobil markası unvanını alacak Geely’nin satışına ağustos-eylül aylarında başlanması bekleniyor.

16 bin YTL’den başlayacak

2009 model olarak ithal edilecek araçlardan ilk etapta Türkiye’de A ve C segmentinde yer alan modeller satılacak. Geely’nin şu anda 5 modeli bulunurken, isimleri ise iki harften oluşuyor. HQ, MR, CK, MK ve FC, Çinli markanın modelleri. Anadolu Grubu ise Türkiye’de otomobil markalarında isimlerin yaygın olduğu için MR, FC yerine farklı isimler kullanmayı planlıyor. Şirket, Geely’yi iddialı fiyatlarla da Türk tüketicilerin beğenisine sunmayı hedefliyor. Gruba yakın kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre ABS’li Geely’lerin fiyatının yaklaşık 16 bin YTL’den başlayacağı kaydediliyor.

2 ayda 300 adet Geely

Geely’nin bayilik teşkilatı için uzun süredir yoğun bir şekilde çalışan Anadolu Grubu, tüm Türkiye geneline yayılmak istiyor. Geely için bayilik başvuruları toplanırken, showroom tasarımları yapılıyor. Çinli Geely markasına başta Anadolu olmak üzere oldukça yoğun talep olduğu belirtiliyor. Anadolu Grubu, ilk etapta 2 modelle ayda 300 adet civarında Geely markalı otomobil adet satmayı hedefliyor.

Buzdolabıyla işe başladı 10 yıl önce otocu oldu

ÇİN’in büyük otomotiv markalarından biri olan Geely Automobile Holdings, 1986 yılında buzdolabı üreticisi olarak kuruldu. Şirket, 1989’da ise mobilya üretmeye başladı. Tarihler 1992’yi gösterdiğinde Geely motosiklet işine merak sardı. 1996’da şirket 200 bin adet motosiklet üretti. 1998 yılında ise halihazırdaki ana sektörü otomobil üretimine start verdi. Çinli üretici, 2003’ten bu yana yurtdışına otomobil satıyor ve ABD dahil olmak üzere tüm uluslararası fuarlara katılıyor. Şirket, bu yıl Türkiye’nın yanı sıra Amerika pazarına da girmeye hazırlanıyor. 1998’de sadece 200 adet araç üreten Geely, 2007’de 200 bin adedin üzerinde rakama ulaştı. Özellikle Avrupa’da büyümek isteyen şirket, Çin dışında 4 fabrika yatırımı da yapmayı planlıyor.

Chery 3 ayda 734 adet sattı

ŞUBAT ayında Türkiye’de satışa sunulan Çinli Chery, 3 ayda 734 adetlik satışa ulaştı. Chery’nin Türkiye Distribütörü Mermerler Otomotiv’in Başkan Yardımcısı Murat Mermer, bu yıl Chery marka otomobillerden 10 bin adet satmayı hedeflediklerini belirterek, "Bu yıl Chery’nin 5 farklı modelini daha Türkiye’ye getireceğiz

Dolar Dışarıda Yükseliyor İçeride Düşüyor

 

ABD Para Birimi Dolar Euro Karşısında Yükselişe Geçti. Cuma Günü Sert Bir Şekilde Düşen Dolar Bugün Kayıplarını Yerine Koyarken, Euro/dolar Paritesi 1.54 Seviyesine Kadar Çekildi.

 

ABD para birimi dolar euro karşısında yükselişe geçti. Cuma günü sert bir şekilde düşen dolar bugün kayıplarını yerine koyarken, euro/dolar paritesi 1.54 seviyesine kadar çekildi. İçeride ise 1.26'nın altına geldi.

Euro/dolar paritesi 22 Nisan'da 1.60 seviyesinin hemen üzerini görerek rekor kırmış, ardından yönünü aşağı çevirmişti. Aradan geçen 20 günlük sürede doların euro karşısındaki değer artışı yüzde 4 olarak gerçekleşti. Ancak yılbaşından bu yana bakıldığında euro halen yüzde 5.5 değerli görünüyor.

 

Bloomberg'in yaptığı ankete katılan piyasanın önde gelen 40 uzmanının tahminlerinin ortalaması, yıl sonu için doların euroya karşı 1.50 seviyesine kadar yükseleceğini işaret ediyor.

Dolarda son günlerde yaşanan yükselişin en önemli nedenini ABD Merkez Bankası'nın (FED) bundan sonraki dönemde faizleri artırabileceğine yönelik beklentiler oluşturuyor. Son toplantısında faizleri değiştirmeyen FED, önümüzdeki dönemler için artış sinyali vermişti. Böylece dolardaki değer kaybı dururken, dolar bazlı enstrümanlara ilgi artmaya başladı. Ayrıca Avrupa ekonomilerinden gelen zayıf sinyaller ve özellikle Almanya ile Fransa'da iş güveninde görülen düşüş, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indiribileceğine yönelik tahminleri artırdı. Bu beklentiler de eurodan dolara geçişte etkili oldu.

SPEKÜLATÖRLER DOLARA DÖNDÜ

Bu artan ilginin en önemli göstergelerinden biri, aralık 2005'ten bu yana vadeli işlemlerde yönün dolar lehine dönmesi. Geride kalan 123 haftada euro lehine alınan pozisyonlar ilk defa değişti ve hedge fonlar ile spekülatörlerin tercihi dolar lehine döndü.

Calyon yatırım bankasının döviz analisti Mitul Kotecha, piyasada pozisyonların değiştiğini belirterek, bunun daha sağlam bir dönüşün erken sinyali olabileceğini kaydetti. 

Piyasanın önemli isimlerinden Marc Chandler de doların değer kazanmaya devam edeceğini ve euro/dolar paritesinin yıl sonunda 1.44 seviyesine kadar geleceğini belirtti.

Piyasalardaki şirket karlılıklarının beklenenden daha olumlu gelmesinin de dolara destek olduğu belirtilen Tria FX raporunda, hafta boyunca ABD'de açıklanacak perakende satışlar, tüketici fiyatlari endeksi ve konut başlangıçları verilerinin izleneceği kaydedildi.

İÇERİDE NELER OLUYOR?

Dolar yurtdışında euroya karşı değer kazanmasına karşın, içeride zayıf bir performans sergiliyor. Yurtdışındaki olumlu hava ile birlikte gelişnmekte olan ülkelere yönelen ilgiden Türkiye de payına düşeni alıyor. Uzmanlar, içerideki fizlerin yüksek seviyesine de işaret ederken, bu durumun dışarıdan yabancı girişine yardımcı olduğunu ve kurları baskı altına aldığını anlatıyor.

Güne düşüşle başlayan dolar, 1.26 YTL'nin altına geriledi. Cuma gününe göre dolar yüzde 0.5 değer yitirirken, son 1 aydaki düşüşü yüzde 4'ü buldu. 12.05.2008 12:4

Tuskon 3 Bin 500 İş Adamını Buluşturacak

 

Hürsiad'ın Kurucu Üyesi Olduğu Tuskon, Afrika 3 Programıyla 3 Bin 500 İş Adamını Buluşturacak.

 

HÜRSİAD'ın kurucu üyesi olduğu TUSKON, Afrika 3 programıyla 3 bin 500 iş adamını buluşturacak.

Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından bu yıl 3.'sü düzenlenecek olan 'Afrika Dış Ticaret Köprüsü Zirvesi', 13-15 Mayıs 2008 tarihleri arasında İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'nde yapılacak. 3 bin 500 yatırımcı ve iş adamını bir araya getirecek zirvede 3 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefleniyor. Zirveye Afrika'dan 54 ülkeden katılım beklendiği ve 40 bin ikili iş görüşmesinin hedeflendiği zirvede, 100 civarında bakan ve üst düzey bürokrat da yer alacak. Zirveyi takip etmek için 70 yabancı basın mensubu gelecek.Organizasyon için 5 bin adet İngilizce ve Fransızca katalog basılırken, 10 bin metre karelik etkinlik alanında 200 firma ürünlerini sergileme imkanı bulacak.

 

Yurt içinde daralan pazarda rekabet etmekte zorlanan ve yeni pazar arayışı içine giren firmalar için büyük fırsat sunacak olan programda, 2 bin 500 yerli iş adamının 950 yabancı girişimciyle iş birliği imkanlarını görüşecekleri kaydedildi. Daha önce gerçekleştirilen iki zirveye 40'a yakın Afrika ülkesinin katılımının sağlandığı ve 46 bin ikili iş görüşme sonucunda toplam 2,5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldığı hatırlatıldı.

HÜRSİAD Başkanı Mehmet Taşdemir, programın hemen ardından 65 kişilik işadamlarından oluşan Fas heyetinin 16-18 Mayıs tarihleri Gaziantep'e gelerek iş adamlarıyla buluşmalarının sağlanacağını söyledi. Taşdemir, geçen yıl zirvenin ikincisini yaptıklarını, şimdi üçüncüsünü gerçekleştireceklerini ifade ederek, "2006 yılından önce ticaretimizin sıfır noktasında olduğu ülkelerle ticarete başlandı. İş adamlarımız cesaretle Afrika ülkelerine giderek ilişkileri geliştirdi ve önemli ekonomik atılımların altına imzasını attı. Hatta, orada işlerini geliştiren Türk iş adamları da çeşitli Afrika ülkelerinde yatırımlar yaptı" dedi.

İhracatının yüzde 50'den fazlasını Avrupa'ya yapan Türkiye için Afrika'nın, en önemli alternatif pazarların başında gelmeye başladığını belirten Taşdemir, son bir yıl içinde Somali'ye ihracatın yüzde 570, Zambiya'ya yüzde 3 bin 380, Çad'a ise yüzde 4 bin 500 arttığını, TUSKON olarak bu rakamların oluşmasında güçlü katkıları bulunduğunu vurguladı. Taşdemir, "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüleri'nin somut sonuçlarını görmeye başladık. Oluşturduğumuz köprüler, Türkiye ekonomisinin önemli sıkıntılarından olan cari açığın daraltılması yolunda katkı sağlarken, Afrika ekonomilerinin güvenilir işbirlikleriyle genişlemesine yönelik yeni alternatifler oluşturulmasına yardımcı oluyor" diye konuştu.

Çoğu Afrika ülkesi ile Türkiye'ye doğrudan uçak bağlantısının aşılması gereken ciddi bir konu olduğunu ifade eden Taşdemir, açılacak temsilcilikler, konulacak uçak seferleri ve geliştirilecek ilişkilerle, bugün 15 milyar dolar civarında olan Afrika ile ticaret hacminin, hedef olarak seçtikleri 20 milyar doları kısa zaman içinde yakalayacağını kaydetti.

Türkiye ve Afrika arasında bir kartopu etkisinin oluşturulduğunu düşündüğünü ifade eden Taşdemir, Türk iş adamlarının Afrika'da üstlendiği müteahhitlik projelerinin toplamının 16 milyar doları aştığını, bu kıtada gelecek 3 yıllık dönemde ise 10 milyar dolarlık yeni müteahhitlik projesi üstlenilmesinin hedeflendiğini bildirdi.

Taşdemir, bu yılki zirvede görüşme ve stand alanlarını ikiye katladıklarını, bu yıl 3 milyar dolarlık bir ticaret hacminin oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini kaydetti

 

Rekabetin Tadı Kaçtı!

 

Rekabet Cezalarında 100 Kata Kadar Varan Artışlara Yol Açacak Yeni Dönem Başlıyor.

 

Rekabet cezalarında 100 kata kadar varan artışların yolunu açacak yeni dönem başlıyor. Maktu cezalar yerine ciro üzerinden ceza kesilecek yeni dönemde, yerinde incelemeyi engelleyen şirketler dahi ciroları üzerinden yüksek tutarlı cezalar ödeyecek.

Rekabet ihlalleri durumunda ciro üzerinden bindelik oranlar yerine yüzde 10'a varan oranlarla, milyonlarca YTL ceza riski ile karşılaşacak olan şirketlerin, rekabet konusunda daha dikkatli davranması gerekecek.

 

Rekabet Kurumu, maktu yerine ciroya göre para cezası kesilmesi için yasada yapılan değişikliğin uygulamasına dönük olarak yönetmelik taslağı hazırladı. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, usule ilişkin olarak verilen cezaların maktu cezadan nispi cezaya dönüştürülmesiyle teşebbüslerin ekonomik güçlerine bağlı olarak verilecek cezalarda büyük artışlar olacak. İzne tabi devralma işleminin Rekabet Kurulu'nun izni olmaksızın gerçekleştirildiği bir durumda, örneğin devralan teşebbüsün cirosu 100 milyon YTL ise geçmiş düzenlemeler uyarınca verilecek para cezası 1839 YTL olacakken, yeni durumda bu ceza 100 bin YTL olacak.

 

-CİROLARIN YÜZDE 10'UNA VARAN CEZA ÖDENECEK-

 

Benzer bir artış, esasa ilişkin olarak verilen cezalar bakımından da gündeme gelebilecek. Yapılan değişiklik, ceza üst sınırını değiştirmediğinden, teşebbüs veya teşebbüs birliklerine verilecek ceza, cirolarının yüzde 10'u ile sınırlı olacak. Ceza belirlenirken ihlalin tekrarı da dikkate alınacak. Teşebbüs veya teşebbüs birliği yönetici veya çalışanlarına da, esasa ilişkin olarak gerçekleştirilen ihlaller bakımından ceza verilecek.

 

-CİRO ÜZERİNDEN BİNDE DEĞİL YÜZDELERLE CEZA-

 

Yeni dönemde cezaların 100 kata kadar dahi arttığı görülecek.

Örneğin, 2005 tarihli demir-çelik kararında, teşebbüslerden birinin ihlali gerçekleştirme süresi, aktif katılımı ve uygulamadaki etkinliği dikkate alınarak para cezası cirosunun binde 0,5'i oranında ve 32,2 bin YTL tutarında belirlenmişti.

64,4 milyon YTL cirosu olan şirket için yeni yöntemde aynı fiil için ceza hesaplanırken, cironun yüzde 2'si ve ayrıca ihlalin süresine bağlı miktar için artı cironun yüzde 2'si ile 1,2 milyon YTL olacak. İhlal 1995 yılında başlamış ve 2001 yılına kadar sürmüş olduğundan ceza miktarı bir kat artırılarak 2.5 milyon YTL'ye ulaşılacak. Bunların üzerine, aktif katılım ve uygulamada etkinlik unsuru sebebiyle dörtte biri oranında artırılabilecek. Böylece ceza 3,2 milyon YTL'ye, yani daha önce uygulanan cezanın yüz katı kadar bir miktara çıkabilecek.

 

-YÖNETİCİYE YÜZDE 5 CEZA KESİLECEK-

 

Buna ek olarak, ihlalde belirleyici etkisi saptanan teşebbüs yöneticilerine ya da çalışanlarına bu cezanın yüzde 5'ine kadar ceza verilebilecek.

Yerinde incelemenin engellenmesi durumunda, değişiklikten önce maktu ceza uygulanıyorken, artık cironun binde 5'i oranında ceza verilebilecek ve teşebbüsün ekonomik gücünün büyüklüğüne paralel olarak cezası da artacak. Teşebbüsün cirosunun 100 milyon YTL olduğu ve Kurum raportörlerince yapılan yerinde incelemeyi üç gün boyunca engellediği varsayılırsa, her gün için 734 YTL olmak üzere toplam 2 bin 202 YTL ceza uygulanıyordu. Yeni uygulamada ise, ilk gün için cironun binde 5'i oranında 500 bin YTL, ikinci gün için 50 bin YTL, üçüncü gün için yine 50 bin YTL olmak üzere toplam 600 bin YTL ceza uygulanacak

Süpermarketlerin sayısı 10 yılda 4 kat arttı  

İstanbul - Araştırma sektörü şirketlerinden Nielsen'ın her yıl gerçekleştirdiği ''perakendeci sayıları tespit'' çalışması ile güncelleştirdiği perakendeci sayılarına göre, 1998'de 2 bin 135 olan hiper, süper ve zincir market sayısı 2008 itibariyle 8 bin 252'ye ulaştı.

 

Nielsen'in araştırmasına göre, Türkiye, 1990'lı yıllardan itibaren geleneksel perakendecilikten organize perakendeciliğe geçişin başlamasıyla birlikte (toptancılıktan-distribütörlüğe) hızlı bir süpermarketleşme sürecine girdi.

 

Süpermarketlerin sayısı 10 yılda yaklaşık 4 kat arttı. Süpermarketlerin sigara hariç tüm hızlı tüketim ticaretinden aldığı pay da 10 yılda yüzde
54'e yükselirken, geleneksel perakendecilerin sayıları ve ticaretten aldıkları pay geriledi.

 

Özellikle, Metro, Carrefour, Dia, Tesco gibi global zincirlerin Türkiye'ye yönelik yatırımları ile Migros, BİM, Tansaş gibi yerli zincirlerin sayılarının artırması bu rakamların yükselmesinde önemli rol oynadı. Aynı dönemde lokal zincirlerin sayılarında da kayda değer artışlar gözlendi. Son 10 yılda bakkal sayıları 155 binden 113 bine geriledi. Rakamlara göre, 10 yılda bakkal ve orta marketlerin sayıları yüzde 23 azaldı.

 

AA

 

Telekom Hisseleri Yabancıya Gitti

 

Türk Telekom'un Yüzde 15 Hissesinin Halka Arzından 1.9 Milyar Dolar Elde Edildi. Ancak Hislerin Büyük Bölümünü Yurtdışı Aldı.

 

 

Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci Türk Telekom'un yüzde 15 hissesinin halka azından 1.9 milyar dolar gelir elde edildiğini bildirdi. İşlemin dünyada en büyük 5. halka arz olduğunu kaydeden Kilci gelirin 1 milyar 150 milyon dolarının yurt dışı, 967 milyon doların yerli yatırımcıdan sağlandığını ifade etti.


Kilci, yabancılara hisse satışının yüzde 30'nun İngiltere, yüzde 15'nin Birleşik Arap Emirlikleri, yüzde 11'nin ABD, yüzde 10'nun İsviçre, yüzde 9'nun Lübnan, yüzde 6'şar hisselerin Suudi Arabistan ve Singapur'a gittiğini söyledi. Kilci. Türk Telekom hisselerinin İMKB'de 15 Mayıs'ta işlem görmeye başlayacağını ifade etti

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 58 ziyaretçi (90 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol