şinasi yamak  
 
  mayıs 16 15.03.2025 10:37 (UTC)
   
 

Gap Projesi 4 Milyon Kişiye İstihdam Sağlayacak

 

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Gap Projesinin Yalnızca Tarımsal Üretimi Artırmakla Kalmayacağını ve Yaklaşık 4 Milyon Kişiye Yeni İstihdam Kapısı Olacağını Belirtti.

 

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, GAP projesinin yalnızca tarımsal üretimi artırmakla kalmayacağını ve yaklaşık 4 milyon kişiye yeni istihdam kapısı olacağını belirtti.

Ekonomiye ilişkin görüşlerini açıklayan Bakan Şimşek, dünyada gıda ve enerji fiyatlarındaki belirsizlik sürdüğü için, kısa vadede tahminlerde bulunmanın zor olduğunu, ancak gerçekleştirilen yapısal reformlar nedeniyle, enflasyonun orta vadede, kalıcı şekilde, 'düşük tek haneli' rakamlara gerileyeceğini belirtti.

 

Türkiye'deki enflasyon artışının, para ve maliye politikasından değil, tamamıyla gıda ve enerji fiyatlarından artıştan kaynaklandığının altını çizen Şimşek, enflasyon konusunda şu tespitte bulundu:

“Şu ana kadar ekonomik büyüme, potansiyelimizin altında seyrediyor. Bu nedenle, ekonomideki talep baskısı zayıftır. Türkiye'de, iş gücü kapasitesi itibarıyla da bir baskı yoktur. Enflasyon tamamıyla, enerji ve gıda fiyatlarının baskısından oluşmaktadır, yani 'arz kaynaklı' bir enflasyon vardır.

Geçen yıl, daha sıkılaştırılmış bir mali politika öngörmüştük, ancak küresel ekonomik şartlar hızla değişiyor ve uzun dönemde Türkiye'nin lehine olacak, yatırımlara yönelik adımlar atmaya karar verdik.

Para ve maliye politikasında bir gevşeme yok, Faiz Dışı Fazla'da (FDF) geçen yıl ne ise bu yıl da aynı hedef var. Ayrıca biz FDF hedefi konusunu, IMF ile de görüştük, onlar da mali disiplinde herhangi bir gevşeme olmadığı görüşündeler.”

MERKEZ BANKASININ BAĞIMSIZLIĞI...

Merkez Bankası konusuna da değinen Şimşek, Merkez Bankasının bağımsız bir karar verme yetkisine sahip olduğunu, ancak Merkez Bankası bağımsızlığının yanlış anlaşıldığını ifade etti.

“Ben Merkez Bankasının bağımsızlığı ve fiyat istikrarına gönülden inanmış bir insanım” diyen Bakan Şimşek, Merkez Bankası ile Hükümet arasındaki ilişkiler konusunda ise şunları söyledi:

“Göreve geldiğim günden şu ana kadar, Merkez Bankası politikası üzerine hiç bir yorumda bulunmadım. Bizim için Merkez Bankasının kredibilitesi, fiyat istikrarı ve düşük tek haneli enflasyon çok önemli...Ben Merkez Bankasının görüşlerine her zaman saygı gösteririm. Merkez Bankasının bağımsız olması demek, para politikası kararları verilirken bağımsız hareket etmesidir, yani enstrüman bağımsızlığıdır. Merkez Bankasının ana görevi fiyat istikrarıdır, fiyat istikrarındaki en önemli araç da faizdir.

2006 yılında, gelişmekte olan piyasalarda bir türbulans yaşanmış ve Türkiye'de Merkez Bankası, başka ülkelerde nadir görülebilecek yüksek dozda bir reaksiyon göstermiş. Yani eleştirilere rağmen faizleri yükseltmiş ve uzun bir süre de yüksek faiz seviyesini devam ettirmiş. Şimdi, bu davranış, Merkez Bankasının faiz ve para politikasını belirlemede bağımsız olduğunu gösterir.”

TÜRKİYE, GIDA ÜRÜNLERİNDE ÖNDE GELEN ÜLKE OLACAK...

Gıda üretimini çok ciddi biçimde artırarak, Türkiye'yi, dünyanın en önde gelen gıda üreticisi ülkelerinden biri haline getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Bakan Şimşek, gıda üretimini arttırmadaki en önemli projenin ise GAP olacağını bildirdi. Şimşek, GAP konusunda yapılacaklarla ilgili şöyle konuştu:

“Gelecek yıl, GAP'a ek 3,6 milyar YTL aktaracağız. Bu sene ise toplamda 2,3 milyar YTL aktarmış olacağız.

GAP'taki tüm eksik kalmış çalışmaları tamamlayacağız ve sulamasıyla, ulaştırmasıyla, bu önemli projeyi Türkiye ekonomisine kazandıracağız.

GAP projesi, yalnızca tarımsal üretimi arttırmakla kalmayacak ve yaklaşık 4 milyon kişiye yeni istihdam kapısı olacak.”

IMF HEYETİ, NİHAİ DEĞERLENDİRME İÇİN GELECEK...

Şimşek ayrıca IMF heyetini; Program Sonrası Nihai Değerlendirme için davet edeceklerini, daha sonraki aşamada, eğer hükümet olarak 'İhtiyati Stand-By' konusunda karar almaları durumunda, onun için IMF'yi ayrıca davet edeceklerini belirtti.

IMF'nin, “Program Sonrası İzlemeyi” başlatmak için Türkiye'ye gelmesine gerek olmadığına işaret eden Şimşek, “bu karşılıklı yazışmalarla gerçekleştirilebilir” dedi.

Devlet Bakanı Şimşek, IMF ile ilişkilerin geleceği konusunda şöyle konuştu:

“IMF heyetini, program sonrası nihai değerlendirme için davet edeceğim. Tamamıyla kendi iç düzenlemeleri gereği buna ihtiyaç duyuyorlar. Fon, IMF kaynaklarını çok uzun süreli ve yüksek miktarda kullanan ülkeleri program sonrası izler.

Daha sonraki aşamada, eğer Hükümet olarak 'İhtiyati Stand-By' konusunda karar kılarsak, onun için IMF'yi ayrıca davet ederiz.

IMF kotamızın artması, hem tem temsil yetkimizi artıracak, borçlanma faizini indirecek.

Türkiye, dünyada 15.büyük ülke konumundadır. Kotada Milli Gelir ve satın alma gücü paritesi dikkate alınacağı için bundan sonraki aşamada, Türkiye'nin IMF'deki konumu daha da önemli olacak.”

Öte yandan IMF'nin, Program sonrasına ilişkin raporu önümüzdeki aylarda hazırlayarak Fon Yönetimine sunacağı belirtiliyor.

KREDİ NOTU ARTACAK

Türkiye'nin kredi notuna ilişkin gelişmelere de değinen Bakan Şimşek, sosyal güvenlik gibi en hassas alanda bir reformun kabul edildiğini, enerji, istihdam gibi önemli reformların gerçekleştirildiğini, bu reformların etkisiyle, Türkiye'nin kredi notunun artacağını kaydetti.

Cari açığın yapısal bir sorun olduğunu belirten Şimşek, yapısal reformların uygulamaya girmesiyle azalmaya başlayacağının altını çizerken, orta vadede de, Türkiye'nin “yatırım yapılabilir” ülke notunu alacağına inandığını vurguladı. 16.05.2008 12:01 [1356194]

 

Petrol fiyatı yeniden 126 doların üzerinde  

Petrol fiyatları yükselişini sürdürüyor. Gece fiyatı 120 dolara kadar gerileyen ABD Ham Petrolü, 126 dolar 21 sentten işlem görürken, Brent türü Kuzey denizi ham petrolü, varil fiyatı 124 dolar 67 sentten satılıyor. Petrol fiyatlarının yükselmesinde, ABD Dolarının değer kaybetmesinin yanı sıra Çin'in, son günlerde artan petrol talebi de etkili oluyor.

 

 

Çinliler İzmir'e yatırım için kolları sıvadı  

İZMİR (İHA) - İzmir'de yatırımda bulunmak için incelemelerde bulunan Çinli iş adamlarından oluşan Tianjin Ticaret Heyeti, uygun yer arayışına başladı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) kentteki yatırım imkanı hakkında bilgi alan ve iş adamları ile ikili görüşmeler yapan Çinli iş adamları, Ağustos ayında İzmir'e tekrar gelerek yatırımlar için yer arayacaklarını belirtti.

 

EBSO'da gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında konuşan Tianjin Eyaleti Ticaret ve Sanayi Federasyonu Başkan Yardımcısı Tian Gang, İzmir'in yatırım için çok uygun bir yer olduğunu belirterek, Ağustos ayında tekrar geleceklerini ve yer arayacaklarını söyledi. Çin Dış Ticaret Bakanı yetkililerinden oluşan heyetle İzmir'e geleceklerini belirten Gang, birçok alanda yatırım yapmayı düşündüklerini ifade ederek, "Otomotiv başta olmak üzere birçok alanda yatırım yapmak istiyoruz. Yatırımlar için 2 milyon metrekareye yakın arazilere ihtiyaç var. Ağustos ayının sonunda yine İzmir'e geleceğiz. Uygun yer ve imkan sağlanırsa İzmir'de yatırım yapacağız" dedi.

 

LİMANLAR İZMİR'İN ŞANSINI ARTIRIYOR
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ufuk Akgün ise Çinli iş adamlarının İzmir'e yatırım konusunda çok istekli olduğunu belirterek uygun yer bulmaları halinde birçok Çinli yatırımcıyı İzmir'e çekebileceklerini söyledi.

 

Çinlilerin İzmir ile birlikte Mısır'da da incelemelerde bulunduğuna dikkat çeken Akgün şöyle konuştu: "Çin'in 1.5 trilyon dolar dış ticaret fazlası var. Çin artık ürün ihracından, sermaye ihracı aşamasına geçti. Türkiye ile birlikte dünyada belirledikleri bir kaç ülke ve bölgeye yatırım yapacaklar. Bu bölgeler arasında İzmir'de var.

 

 

Avrupa'ya yakın bir yer olmamız ve limanımızın bulunması bizim şansımızı artırıyor. Çinliler yatırımda kararlı. Bizim onları uygun arsalar bulmamız gerekiyor. ESBAŞ ile de yakından ilgileniyorlar. Birkaç firmanın da bu bölgeye yatırım yapacağını düşünüyorum."

 

ESBAŞ Pazarlama Koordinatörü Ertuğrul Işıksoy da Çinlilerin bölgelerini de gezdiğini belirterek, yatırım konusunda görüştükleri birkaç Çinli firma olduğunu bildirdi. Çin Hükümeti'nin yurt dışında yatırım yapacak firmalara finansal destek de verdiğini belirten Işıksoy, şöyle konuştu: "Çinli yatırımcılar İzmir'e büyük ilgi gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, EBSO yatırımcılara yardımcı oluyor. Uygun koşulları sağlamamız halinde İzmir Çin'den otomotiv, ilaç, lojistik ve ağaç ürünleri sektöründe önemli
yatırımlara ev sahipliği yapabilir."

 

Samsun Limanı'na 125 milyon dolarlık teklif  

Ankara - Devlet Demir Yolları İşletmesi (TCDD) Genel Müdürlüğü'ne ait Samsun Limanı'nın 36 yıl süreyle işletme hakkının devri ihalesinde en yüksek teklifi 125 milyon 200 bin dolar ile Ceynak Lojistik ve Ticaret A.Ş. verdi.

 

Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı Ahmet Aksu'nun komisyon başkanlığında yapılan ihalede önce kapalı elemesiz teklifler alındı.

 

Elemesiz turda en yüksek yazılı teklif 55 milyon 100 bin dolar oldu.Daha sonra elemeli yazılı turlara geçildi ve ilk turda en yüksek 68 milyon dolar teklif verildi. Bu turda en düşük teklifi veren Albayrak-Seçkin ortak girişim gurubu elendi.

 

Üç tur olarak gerçekleştirilen yazılı elemeli turlarda daha sonra sırasıyla Çelebi Ortak Girişim Grubu ile Varyap Varlıbaşlar Yapı Sanayi ve Turizm Yatırımları Ticaret A.Ş. elendi. Yazılı turlarda en yüksek teklif 75 milyon dolar oldu.

 

Daha sonra kalan üç grupla 84 milyon 500 bin dolar başlangıç fiyatı ve 100 bin dolar artırım aralığıyla açık artırmaya geçildi.

 

Açık artırmanın 11. turunda Yıldırım Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş. çekildi. Açık artırmada bu turun ardından nihai pazarlık görüşmeleri Ceynak Lojistik ile Türkerler-Kolin OGG arasında gerçekleşti. İki grup arasında gerçekleşen açık artırmanın 68. turunda Ceynak Lojistik ve Ticaret A.Ş. 125 milyon 200 bin dolar ile en yüksek teklifi verdi. Bunun üstüne Komisyon Başkanı Aksu ihalenin teknik olarak sonuçlandığını kaydetti.

 

Bu arada ihale sonucu Rekabet Kurulu'nun olurunun ardından ÖYK Onayına sunulacak ve daha sonra ihale lehine sonuçlanan teklif sahibiyle sözleşme imzalanacak ve görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilecek.

 

Bunun ardından ÖİB alıcı ve TCDD arasında sözleşme imzalanacak ve Samsun Limanı 36 yıl süreyle alıcının işletimine verilecek.

'Türkiye'nin Geleceğine Yatırım Yapan Kazanır'

 

İspanya Eski Başbakanı Jose Maria Aznar, 'İspanya'ya Gelmek İsteyen İspanyol İşadamlarına Tereddütsüz Türkiye'ye Gitmelerini ve Hatta Beni de Danışman Olarak İşe Almalarını Öneririm.' Dedi.

 

İspanya eski Başbakanı Jose Maria Aznar, "Doğrudan yabancı sermaye yatırım açısından Türkiye'nin geleceği güven veriyor. Buraya gelmek isteyen İspanyol işadamlarına tereddütsüz Türkiye'ye gitmelerini ve hatta beni de danışman olarak işe almalarını öneririm. Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan kazanır" dedi.

Akbank Kurumsal Bankacılık Konferansları çerçevesinde Türkiye'ye gelen ve İstanbul'da bankacılar ile iş dünyası temsilcilerine bir konuşma yapan Jose Maria Aznar, Türkiye'nin dış yatırımlar için güven verici hale geldiğini, dünyada rekabet gücünü artırdığını söyleyerek, "Küreselleşmeye karşı olmak adına kendini izole eden hiç kimse ilerleyemez" görüşünü savundu.

 

FRANSA AKDENİZ BİRLİĞİNİ KENDİSİ İÇİN İSTİYOR

Aznar, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Akdeniz Birliği kurulmasına yönelik girişimleri hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı :

“Fransa’nın bu konuda sadece kendi etkisini arttırmak için mi yoksa güçlü bir Akdeniz Birliği oluşturmak için mi bunu savunduğunu bilemem. Bana kalırsa Fransa kendi politik etkinliğini Akdeniz bölgesinde arttırmak için böyle bir birlik istiyor. Onları bu konuda eleştiremem. Ancak bunun farkında olup da farkında değilmiş gibi davranan liderleri eleştirebilirim.”

ARKADAŞIMIN ABD’YE BAŞKAN OLMASINI ARZU EDERİM

Aznar, şu anda dünyanın her yanında en önemli beklentinin ABD seçimlerinin nasıl sonuçlanacağı konusunda odaklandığını dile getirerek, “Şu anda kime sorsanız dünyanın en önemli üç sorusu nedir diye her üçünde de ABD Başkanlık seçimleridir yanıtı alırsınız. ABD seçimlerinin nasıl sonuçlanacağı ve kimin başkan olacağı çok önemli. Şu anda üç başkan adayından ikisi benim arkadaşım. Öncelikle tabi ki tercihim benim arkadaşımın başkan olmasıdır” dedi.

EN KÖTÜ EKONOMİK KRİZ POLİTİK KAYNAKLI OLANDIR

Aznar, konuşmasında ekonomiden siyasete, uluslararası ilişkilere ve terörizme karşı mücadeleye kadar bir dizi konuda görüşlerini açıklarken küresel krizi de değerlendirdi. İspanya eski Başbakanı, “En kötü ekonomik kurumsal ve siyasi nedenlerle ortaya çıkan krizdir. Çünkü düzeltilmesi en zor kriz budur. Şimdi dünyada yaşanan küresel kriz henüz tamamlanmadı ,ama en kötü dönemi aşılmak üzere. Kriz herkesi farklı etkiliyor ve etkileyecek de. Büyük ekonomiler için uzun bir kriz olacak bu süreç. Krizin çözüm yolunda bankacılık sisteminin ve konut sektörünün yeniden istikrara kavuşması büyük önem taşıyor” dedi.

Krizle başa çıkarken ekonomik istikrarı sağlamanın önemine değinen Aznar, “Evi düzenlemek ve biraz ortalığı toparlamak gerekiyor. Elinizde olandan fazlasını harcamamak lazım. Kaynak yönetimi çok önemli ve daha da önemlisi daha az müdahaleci bir ekonomik yaklaşım gerekiyor. Mali krizde durumu en rahat olan ülkeler dış yatırımların cazibesini koruduğu ve konut sektörünün iyi durumda olduğu ülkelerdir” görüşünü dile getirdi.

EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK ÇOK TEHLİKELİ

Altın kural olarak ekonomide her zaman pazarın üstünlüğüne,açık rekabete ve esnekliğe inandığını, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin de şart olduğunu belirten Aznar, “Ekonomide korku hiçbir zaman fayda getirmez. Serbest pazarı ve açık rekabeti sağlamak konusunda AB’nin problemi var. Daha esnek yapıya sahip ekonomiler daha hızlı büyüyor. Daha az büyüyenlere bakarsanız hepsinin katı ekonomik yaklaşımlara sahip olduğunu görürsünüz. En büyük korkum ekonomide korumacılık ve milliyetçilik yaklaşımlarıdır. Ekonomik milliyetçilik çok tehlikeli” değerlendirmesini yaptı..

AB EKONOMİSİ ALTINCI SIRAYA DÜŞECEK

Aznar, Kuzey Amerika’nın pazar ekonomisi, açık rekabet ve esneklik sayesinde küresel ekonomik çalkantıdan daha çabuk kurtulma şansı olduğunu AB ülkelerinin bu konuda daha önemli zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu savunarak şunları söyledi:

“Krizin Pasifik’ten Atlatik’‘in bu kıyılarına doğru etkisi gelmeye başladı. AB ekonomileri şu anda ikiye bölünmüş durumda. Orta ve Doğu Avrupa ekonomileri daha iyi durumda. Gerekli esnekliği göstermeyen Avrupa ekonomileri ise daha fazla sıkıntı yaşıyor. AB şu anda ABD’nin ardından dünyanın ikinci büyük ekonomisini oluşturuyor. Ancak tahminler doğru çıkarsa 2020’de AB ekonomisi altıncı sıraya gerileyecek.”

AB'NİN ASKERİ GÜCÜ YOK, TEK SİLAHI EKONOMİDE GÜÇLENMEK

Aznar, AB’nin dünya ekonomisindeki etkinliğini artırması için açık rekabete ve esnek ekonomik politikalara ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Küreselleşme sürecinde AB’nin gerilememesi ve politik etkisini artırabilmesi için kullanabileceği tek yol ekonomik araçlardır. AB’nin askeri bir gücü yok. Teknolojide, inovasyonda rekabet edemiyoruz. Yapabileceğimiz tek şey, reformlarla, özelleştirmelerle, daha düşük vergilerle, daha az korumacılıkla ve daha az müdahaleci politikalarla ekonomideki etkinliği arttırmak” diye konuştu.

KÜRESELLEŞMENİN FAY HATTI YOK

Küreselleşmenin pozitif ve negatif etkilerinin tartışıldığını, ancak pozitif yanın her zaman ağır bastığını söyleyen Aznar, “Dünya ekonomisinde şu anda küreselleşme kaynaklı bir fay hattı oluşmuş değil. Geçen sürede 500 milyona yakın insan küreselleşmenin yarattığı zenginlik sayesinde fakirlikten kurtuldu. Afrika’da durum kötü ve bu kıtanın yaşadığı sorunlar küreselleşmeden değil küreselleşme sürecine eksik katılımından kaynaklanıyor” dedi.

TERÖRİSTLERİN ATEŞ KES ÇAĞRILARINA İNANMAM

Toplantıda katılımcıların sorularını yanıtlayan Aznar, terörizmle mücadele konusunda ise şunları söyledi :

"Ben doğrudan terörizmin muhatabı olmuş bir kişiyim. Terörist bir saldırıyla karşı karşıya kalmış ve kurtulmuş bir kişi olarak terörizmin ne demek olduğunu çok iyi biliyordum. Ben terörün her türüne karşıyım. Bütün terörler aynıdır. Teröristlerin ateşkes çağrılarına da hiç bir zaman güvenmem. Ateşkes çağrısı teröristlere güven veriyor ve daha çok şey istemelerine neden oluyor. Türkiye benden başbakanlığım döneminde terörizmle ilgili ne zaman destek istemişse her zaman desteğimi vermişimdir. Daha fazla destek istemiş olsalardı da daha fazlasını da verirdim."

ABD MÜDAHALESİ İYİ OLDU

Irak’a ABD müdahalesine neden destek verdiğine ilişkin bir soruyu Aznar, “Ben sadece Irak’a değil üç diğer müdahaleye de destek verdim. Birisi Sırbistan’da Miloseviç’e karşı olan, diğeri Taliban rejiminin yıkılmasına yönelik olan ve üçüncüsü de Saddam Rejimine karşı olan müdahalelerdir. Ben şimdi Sırbistan’ın Miloseviçsiz, Afganistan’ın Talibansız ve Irak’ın da Saddamsız daha iyi olduğunu düşünüyorum. Onlarla daha iyi olduğunu düşünenlerle ise hem fikir değilim” şeklinde yanıtladı.

22 Ay Sonra Faiz Artırdı

 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 22 Ay Sonra İlk Kez Gecelik Faizi Oranını Artırarak Yüzde Artırarak 15.75'e Çıkardı.

 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 22 ay sonra ilk kez gecelik faizi oranını artırarak yüzde artırarak 15.75’e çıkardı. Merkez Bankası gerektiği taktirde önümüzdeki dönemde faiz artışının devam edeceği sinyalini verdi.

MERKEZ Bankası, 22 ay aradan sonra kısa vadeli faiz oranlarını yarım puan arttırdı. Buna göre gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 15.25’ten yüzde 15.75’e yükseltildi. Böylece Merkez Bankası 22 ay aradan bu yana ilk kez faiz artırımına gitti. Banka en son 21 Temmuz 2006’da gecelik faiz oranlarını çeyrek puan artırmıştı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz son enflasyon raporunu açıkladığı basın toplantısında 9.3 olarak yenilediği 2008 enflasyon hedefine "kontrollü faiz arttırımlarıyla" erişebileceğini söylemiş, bundan sonraki dönemdeki politikalarının faiz arttırımı yönünde olacağının sinyalini vermişti. Para Politikası Kurulu’nun dün yaptığı toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, Kurul’un banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının 50 baz puan artırılmasına karar verdiği bildirildi.

 

İşte yeni faiz oranları

Açıklamaya göre, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 15.25’ten yüzde 15.75’e, borç verme faiz oranı yüzde 19.25’ten yüzde 19.75’e çıkarıldı. Borç verme faiz oranı yüzde 22.25’ten yüzde 22.75’e yükseltildi.

İç talep hala yavaş

Kurul toplantısına ilişkin açıklamada, döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ile son dönemde artış eğilimini sürdüren enerji ve işlenmiş gıda fiyatlarının kısa vadede enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olabileceği, uluslararası kredi piyasalarındaki sorunların yansımalarının iç talebi yavaşlatmaya devam ettiği, dış talebin ise güçlü seyrini koruduğuna işaret edildi. Bu çerçevede, toplam talep koşullarının enflasyonu düşürücü yönde katkı sağlamaya devam edeceği öngörüldü.

Enflasyon öngörüsü

Kurul’un, enflasyonun yılın son çeyreğinden itibaren kademeli olarak düşüş eğilimine girerek 2009 yılı sonunda Nisan Enflasyon Raporu’nda yer alan yüzde 6. 7’lik tahmine yakın gerçekleşeceğini öngördüğü, önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyonun bu tahminlere yakın gerçekleşmesine odaklanacağı bildirildi. Açıklamada, "Dolayısıyla, iktisadi birimlerin de beklentilerini oluştururken Merkez Bankası’nın tahminlerini esas alması önem taşımaktadır" denildi.

Gerekirse artış sürecek

Merkez Bankası’nın, gıda ve enerji fiyatlarındaki yükselişin genel fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemesini önlemek için gerekli tedbirleri almaya devam edeceği vurgulandı. Bu doğrultuda, "gerektiği taktirde" önümüzdeki dönemde de "ölçülü faiz artışı"nın, Kurul’un gündeminde olacağı bildirildi. Bundan sonraki olası faiz artışının miktarı ve zamanlamasının, küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen unsurlara bağlı olacağı kaydedildi.

Gecelik faiz en son 21 Temmuz 2006’da artırılmıştı

Tarih

28.06.2006 17.25

21.07.2006 17,50

14.09.2007 17,25

17.10.2007 16,75

15.11.2007 16,25

14.12.2007 15,75

18.01.2008 15,50

15.02.2008 15,25

16.05.2008 15,75 16

 

Dolar

1,2300

Euro

1,9110

Altın

35,8369

IMKB

42.499

 

 

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 24 ziyaretçi (41 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol