|
|
|
|
|
 |
|
 |
Amik Ovası Çiftçisi Gübre İthalatının Serbest Olmasını İstiyor
|
|
AK Parti Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Antakya Ziraat Odası'nda Amik Ovası Çiftçileriyle Bir Araya Geldi. Çiftçilerin Kuraklıkla İlgili Sıkıntılarını Dinleyen Ergin, Amik Ovası'ndaki Su Sorununun En Hızlı Menzelet Projesi Kapsamında Yapılacak Göletlerle Aşılacağını Söyledi.
|
AK Parti Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Antakya Ziraat Odası'nda Amik Ovası çiftçileriyle bir araya geldi. Çiftçilerin kuraklıkla ilgili sıkıntılarını dinleyen Ergin, Amik Ovası'ndaki su sorununun en hızlı menzelet projesi kapsamında yapılacak göletlerle aşılacağını söyledi.
Toplantıda Antakya Ziraat Odası Başkanı Civelek, üretim maliyetlerinin yükselmesindeki en büyük etkenin kimyevi gübre alımından kaynaklandığını ve bu sorunun çözümünün çiftçilerin gübre ithalatında serbest bırakılmasını istedi. Yatırım ve Hizmetlerinin Yap-İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunu hazırladıklarını aktaran Ergin, bu yasayla ilgili ilk projenin Manyas Gölü'nde uygulanacağını, ikinci uygulamanın Reyhanlı Barajı'nda yapılacağını açıkladı. Amik, Kırıkhan ve Hassa Ovalarının sulanması için bazı tedbirlerin alınması gerektiğini aktaran Ergin, "Reyhanlı Barajı'nın yapımı ile ilgili önümüzdeki kamulaştırma engelini TİGEM arazilerinden takas yöntemi ile çözmeye çalışıyoruz. Bu engelin ardından 20-25 milyon YTL gibi bir ödenekle Reyhanlı Barajı'nın ihalesini yapacağız. Bu ilk aşamadaki plan. Bir de ikinci alternatif olarak özel sektöre gel bu işi yap diyoruz. Reyhanlı Barajı'nın daha hızlı bir süreçte tamamlanması için bu yola da talipli çıktığı takdirde hemen başvurabiliriz" dedi.
Antakya Ziraat Odası Başkanı Celal Civelek'in, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın GAP'ta su seferberliği ilan ettiğini hatırlatması üzerine Ergin, su seferberliğinin sadece GAP bölgesinde değil ülke genelinde ilan edildiğini aktardı. Su zengini olan bir ülke olmadığımızı ancak doğru kullanım halinde su sorununu çözebileceğinin altını çizen Ergin, "Asi üzerinde toprak setler yerine elektronik setler kurarak su yatağını kontrol etmeye başlamalıyız. Esas sorunumuz Menzelet projesi ile çözümlenecek aslında. Uzun süreç içerisinde gerçekleşmemesi düşüncesiyle alternatifleri genişletmeyi düşünmeliyiz. Örneğin Karaçay Barajı'nın 31 Mayıs'ta yeterlilik ihalesi yapılacak. Ağustos ayına kadar yapım işi ihale edilecek ve inşaat bu sene başlayacak. Bu şehre böyle kalıcı hizmetler vermek için mesaimizi harcamalıyız" ifadelerini kullandı.
Antakya Ziraat Odası Başkanı Celal Civelek öncelikle 35 yıldır su sorunu nedeniyle zor görüşmeler yapılan Suriye ile son dönemlerde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın girişimleri sonucu geçici dahi olsa ilk kez Asi Nehri'ne su verildiğini söyledi. Civelek, "Su az veya çok verildi. Önemli olan 35 senedir istediğimiz suyu vermeyen ancak şu an kendilerinin de su ihtiyacının olmasına rağmen bir rica ile suyunu bizimle paylaşan Suriye'ye ve yetkililerine teşekkürü borç biliriz" dedi
Bunun üzerine Ergin, "Suriye yönetimi bu sıkıntımızı gidermek için bize yardımcı olmaktan çekinmedi. Teşekkürlerimizi üst düzeyde telefonla dahi olsa kendilerine ileteceğiz. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Başbakanımız Tayyip Erdoğan'dan bu sıkıntımızda bize yardımcı olmaktan çekinmeyen Beşar Esat'ı telefonla bile olsa arayıp teşekkür etmelerini, iki ülke arasında gelişen diyalogu artırmalarını isteyeceğiz" dedi
|
Avrupa Parlamentosu'nda 'Kritik' Oylama
|
|
Avrupa Parlamentosu'nda Çarşamba Günü 'Kilit' Oturumda Türkiye'ye İlişkin Ruijten Raporu Konusundaki Karar Oylanacak. Karar Tasarısında 'Ergenekon Soruşturması Kararlılıkla Sürdürülmeli' Deniliyor.
|
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda, Çarşamba günü düzenlenecek "kilit" oturumda Türkiye'ye ilişkin Ruijten raporuna ilişkin karar tasarısı oylanacak. Karar tasarısında AKP hakkındaki kapatma davasının sonuçlarından kaygı duyulduğu belirtilirken Ergenekon soruşturmasının kararlılıkla sürdürülmesi isteniyor.
AP Dış İlişkiler Komisyonu Raportörü Hollandalı muhafazakar milletvekili Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye'nin 2007 İlerleme Raporu'na ilişkin raporu ve ilgili karar tasarısı, Çarşamba günü AP Genel Kurulu'nda görüşülerek oylanacak.
Son olarak 21 Nisan'da Dış İlişkiler Komisyonu'nca son şekli verilen rapora ilişkin karar tasarısında AKP hakkındaki kapatma davası ve Ergenekon soruşturması gibi güncel konulara da yer veriliyor.
-"AKP HAKKINDAKİ KAPATMA DAVASI KAYGI VERİCİ"-
Türkiye'nin reform sürecine destek verilerek yeni adımları atılması gereği vurgulanırken Türkiye'nin limanlarını Rum gemilerine açmayarak Ek Protokolün yükümlülüklerini yerine getirmediği öne sürülüyor. Karar tasarısının önemli bazı unsurları özetle söyle:
-AKP hakkındaki kapatma davasının sonuçlarından kaygı duyuluyor; Anayasa Mahkemesi'nin, hukuk üstünlüğü ilkelerine, Avrupa standartlarına ve siyasi partilerin yasaklanmasına ilişkin Venedik Komisyonu'nun kurallarına saygı göstermesi bekleniyor.
-"KÜRT SORUNU İÇİN SİYASİ GİRİŞİM" ÇAĞRISI-
-Türk hükümetinin öncellikli olarak Kürt sorununa kalıcı bir çözümün bulunmasına yönelik siyasi girişimi başlatması isteniyor.
-Kürt kökenli vatandaşlara kamu ve özel sektöre ait okullarda Kürtçe öğrenme olasılığının sağlanması gereğine işaret ediliyor. DTP'nin kapatılması olasılığı, siyasi çözüme ters görülüyor.
-DTP, PKK ile arasında açık bir mesafe koymaya çağrılıyor. Kürt belediye başkanlarına açılan davalar ve Leyla Zana'ya verilen cezadan üzüntü duyuluyor. Türk hükümetinden Güneydoğu'nun kalkınması için kapsamlı plan isteniyor.
-Hrat Dink ve Malatya cinayetlerinin tam olarak soruşturulması çağrısı yapılıyor.
-Türk makamları, Ergenekon soruşturmasını kararlılıkla sürdürmeye cesaretlendiriliyor.
-PKK'YA KINAMA, KÜRT YÖNETİMİYLE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
-PKK ve diğer terörist grupların Türk topraklarında uyguladığı şiddet ve Ocak 2008'de Diyarbakır saldırısı kınanıyor. Türkiye'nin terörle mücadelesi ile dayanışma ifade ediliyor ve PKK'dan derhal ateş kez ilan etmesi talep ediliyor.
-Türk hükümetinin de Irak topraklarında orantısız askeri operasyonlardan kaçınması, Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi isteniyor.
-Türkiye ile Irak hükümeti arasındaki diyalog olumlu karşılanıyor ve Kuzey Irak'taki Kürt Yönetimi ile işbirliğinin artırılmasına yönelik önlemlerin alınması çağrısı yapılıyor.
-"RUHBAN OKULU HEMEN AÇILSIN"
-Ruhban Okulu'nun hemen açılması çağrısı yineleniyor.
-İyi komşuluk ruhu uyarınca Türk yetkililer, Yunanistan ile Ege diyaloğunu güçlendirmeye çağrılıyor.
-Kıbrıs'ta iki toplum lideri arasındaki 21 Mart görüşmesi olumlu karşılanıyor ve kapsamlı çözüm gereği vurgulanıyor.
-"ERMENİSTAN'A AMBARGOYA SON VERİLSİN"
-Türk hükümeti, Ermenistan'a ekonomik ambargoya son vermeye ve sınırı açmaya çağrılıyor. Türk ve Ermeni hükümetlerinin barışma sürecini başlatmaları da istenirken geçmişteki olaylarının samimi ve açık bir biçimde görüşülmesi ve Avrupa Komisyonu'nun barışma sürecini kolaylaştırması da talep ediliyor
|
Benzinde satış azaldı, mazotta arttı
Ankara - AA- Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2007'de bir önceki yıla oranla benzin satışının yüzde 5 azalırken, motorinin satışının yüzde 5 arttığını bildirdi.
Tüzmen, 2007 Ocak - 2008 Mart döneminde Türkiye'de 762 bin aracın satıldığını belirtti.Tüzmen, MHP Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin'in motorlu kara taşıtlarının ithaline ilişkin soru önergesini cevaplandırdı.Kürşad Tüzmen, Serbest Bölge Müdürlüklerinden derlenen bilgilere göre, 2007 Ocak-2008 Mart ayı döneminde, İstanbul Deri ve Endüstri Serbest Bölgesinden 6 bin 582, Ege Serbest Bölgesinden 4 bin 575, İstanbul Trakya Serbest Bölgesinden 610, Antalya Serbest Bölgesinden 212, Mersin
Serbest Bölgesinden 116, TÜBİTAK-MAM Teknoloji Serbest Bölgesinden 1 adet olmak üzere toplam 12 bin 96 motorlu aracın ithal edildiğini kaydetti.
Otomotiv Sanayi Derneği verilerine göre de Türkiye'de 2007'de 634 bin 206, 2008 Ocak-Şubat-Mart aylarında 128 bin 720 olmak üzere toplam 762 bin 926 adet motorlu araç satıldı. Tüzmen'in, motorin ve benzin satışlarına ilişkin verdiği bilgiye göre de Türkiye'de 2006 yılında 2 milyon 639 bin 183 ton, 2007'de ise 2 milyon 490 bin 410 ton satıldı. Buna göre benzin satış miktarında yüzde 5.64 azalma oldu. 2006'de 12 milyon 748 bin 190 ton olan motorin satışları ise yüzde 5.07 oranında artarak 2007'de 13 milyon 394 bin 174 tona ulaştı.
Tüzmen, akaryakıt satışlarının üçer aylık dönemlerde toplandığı için 2008 verilerinin Nisan ayından itibaren bildirileceğini kaydetti.
Buğdayda istenilen fiyat 70 YKR ve prim
ANKARA (ANKA)- Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Türk çiftçisinin 2008'de ekmeklik buğdayda istediği fiyatın 70 YKr ve prim olduğunu belirtti.
Yetkin düzenlediği basın toplantısında, söz konusu fiyatın altında çiftçiye fiyat verilmesi halinde çiftçinin üretimden çekilme riskiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.
Yetkin, “Çiftçi tarlasına daha az gübre atarak, daha çok nadasa bırakarak üretimini götürmeye çalışıyor. Bu bir ütopya değil. Çiftçi kazanmıyor” dedi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) piyasayı regüle etme kabiliyeti olması gerektiğini dile getiren Yetkin, dünyada üretimin giderek azaldığını ve buğdayın altın değerinde olduğunu belirtti.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çiftçilere ucuz tohum, gübre, ilaç adı altında kömür tozu ve kum satıldığını öne süren Yetkin, çiftçileri güvenilir yerlerden alım yapılması konusunda uyardı. Yetkin, buğdayda prim uygulamasının kalkacağına yönelik duyumlar aldıklarını kaydederek, şunları söyledi:
-“BUĞDAYDA PRİM KALDIRILABİLİR”-
“Bize gelen duyumlara göre, ‘Geçen sene buğday fiyatları yüksekti, bu sene prim de vermesek olur' tartışması var. Bunu çok ciddi biçimde tehlike olarak görüyorum, böyle bir uygulamanın olmasını düşünmek dahi istemiyorum. Prim sistemi üretimin kayıt altına alınması demektir. Buğdaydaki prim sisteminin bir yıl uygulandıktan sonra ikinci yıl kaldırılmasının ciddi bir yanlışlık, sürekliliği zedeleyen süreç olarak değerlendiriyorum. Ayrıca tarım politikaları da yıldan yıla değişmez. Resmi yapıda ‘Piyasa şuan da yüksek seyrediyor, biz buna cevap veremeyiz. En iyisi böyle bir süreçte hiç olmayalım. 2008'de hububata fiyatta vermeyelim, piyasanın durumuna göre müdahale edelim' gibi değerlendirmelerin olduğunu biliyorum. Bunlar tartışılıyor şuan da yakında da patlar. Bunlar olacak işler değil.”
Yetkin, 2008 hububat üretimi hasadının başladığını, ilk başlama noktasının da Çukurova olduğunu belirtti. Türkiye'nin 2008 yılı üretimi için iyimserliğin giderek azaldığını kaydeden Yetkin, buğday üretimindeki 2008 yılı öngörülerinin 18 milyon ton olacağını, Türkiye'nin buğday üretiminde kırmızı çizgide durduğunu söyledi.
-“TMO, TRİBÜNDEN İZLERSE SIKINTI YAŞANIR”-
Yetkin, “TMO, yeni döneme de geçen senedeki gibi girerse yani seyirci pozisyonunda kalırsa, tribünde maçı izlerse normal koşullarda 2007'de yaşadıklarımızı yaşayabiliriz” dedi. Kritik dönemi atlatmanın yolunun TMO'nun piyasayı düzenleyici rol oynaması olduğunu dile getiren Yetkin, “TMO'nun ithalat yetkisi var ancak üretim yeterliliği varken dış ülkeden buğday alınması dünya gerçeklerine uygun değil. Bu Türk çiftçisine verilmesi gereken paranın Rus, Kanada ve ABD çiftçisine verilmesidir. Türkiye'nin bu süreci böyle geçirmesi mümkün değildir” diye konuştu.
-“MERCİMEKTE İTHALAT KAÇINILMAZ”-
Pirinç fiyatlarının esneme ve azalmasının söz konusu olmadığını kaydeden Yetkin, 10 Mayıs itibariyle Mersin'den 72 bin ton pirinç girmesine karşın fiyatların yerinde durduğunu söyledi. Yetkin, mercimek üretiminde ithalatın kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, şunları dedi:
“Türkiye'de 535 bin ton mercimek üretimi var geçen seneden, bu sene kuraklık olduğu için yüzde 90'ı gitti. Türkiye iç pazarına ortalama 300 bin ton mercimek gerekiyor, şuanda tespitlerimize göre 200 bin ton civarında üretim gerçekleşecek. Nereden baksanız Türkiye mercimek ithal etmekle karşı karşıya bulunuyor. Bu çok net görülüyor. Pirinçte yaşanan sıkıntı mercimekte de yaşanıyor.”
Demirde Fahiş Fiyat Artışı Ekonomiyi Tehdit Ediyor
|
|
Demir Fiyatlarında Son Aylarda Gerçekleşen Rekor Düzeydeki Artışlar, İnşaat Sektöründe Kriz Potansiyeli Yaratırken Tüm Ekonomi İçin de Tehdit Oluşturuyor. Demirin Tonu Son Yedi Ayda Yüzde 112.7 Artttı
|
Dünya genelinde demir fiyatlarında son aylarda yaşanan rekor düzeydeki artışlar, Türkiye'de durgunluğa bağlı olarak zaten zorda olan inşaat sektöründe kriz potansiyelini büyütürken, tüm ekonomi için de tehdit oluşturdu.
Türkiye'de demir fiyatları Ekim 2007-Mayıs 2008 döneminde yüzde 112.7 artarken, artışın Ağustos ayına kadar hız kesmeyeceği tahmin ediliyor. Zaten uzun süredir durgunluğa bağlı olarak sıkıntı yaşanan inşaat sektörünü rahatlatmak amacıyla hükümet, kamuya iş yapan müteahhitler için Fiyat Farkı Kararnamesi hazırlıyor.
Demir fiyatlarının yükselmesi, Çin'in tüketiminin artması ve petrol fiyatlarının yükselmesi, Arap ülkelerinin yatırımlarına hız vermesi gibi nedenlere bağlanıyor. Demire özellikle son dört ayda dokuz kez zam yapıldığına işaret ediliyor. Fiyatlarda Ekim ayından bu yana kaydedilen artışın ise yüzde 113'e yaklaştığı dikkati çekiyor.
-ÖNCE DÜŞÜŞ SONRA ASTRONOMİK ARTIŞ
Kardemir tarafından üretilen "uzun yuvarlak" ürün baz alındığında fiyatların geçen yıl Mayıs-Ekim arasında düştüğü, izleyen dönemde ise aşırı oranlarda arttığı belirlendi. Geçen yılın Mayıs ayında tonu 788.14 YTL olan demir fiyatı, beş ayda yüzde 10.8 düşerek Ekim ayında 703.39 YTL'ye geriledi. Ancak söz konusu fiyat Kasım'daki yüzde 8.43 zamla 762.71 YTL'ye, bu yıl Ocak'ta yüzde 12.8 artışla 860.17 YTL'ye, Şubat'ta yüzde 8.9 artışla 936.44 YTL'ye, Mart'ta yüzde 19.5 artışla bin 118.64 YTL'ye, Nisan'da yüzde 19.5 artışla bin 337.12 YTL'ye, Mayıs ayında da bugüne kadar yüzde 11.9 artışla bin 495.76 YTL'ye kadar çıktı. Buna göre söz konusu demirin ton fiyatında Ekim-Mayıs dönemindeki kümülatif artış yüzde 112.7'ye ulaştı.
Bu ayın tümünde bin 500 YTL'yi aşması beklenen demir fiyatının, Ağustos ayına kadar olan dönemde artışını sürdürmesi güçlü olasılık olarak görülüyor.
-"DEMİR FİYATLARINDAKİ ARTIŞ SEKTÖRDE KRİZE NEDEN OLDU"-
Konuyu ANKA'ya değerlendiren Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Eren, demirin inşaat sektörünün vazgeçilmez üç malzemesinden biri olduğunu belirterek, demirdeki fiyat artışının maliyeti de yaklaşık yüzde 15 arttıracağını kaydetti. Sektörde duraklamanın yaşandığı bir dönemde ana girdi kalemi olan demirde yaşanan fiyat artışının sektörde ciddi krize dönüşebileceğini vurgulayan Eren, "Başbakanın talimatı ile kamuya iş yapan müteahhitler için Fiyat Farkı Kararnamesi hazırlanıyor. Bu biraz müteahhitleri rahatlatır" dedi.
Özel sektörde çalışan müteahhitlerin yeni fiyatlar karşısında zor durumda kaldığını ifade eden Eren, fiyat artışının Ağustos ayına kadar devam etmesinin beklendiğine dikkat çekti.
-DEMİRİN TONU BİN 745 YTL'YE YÜKSELDİ-
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi Başkanı Nevzat Ersan, ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, Ocak ayında tonu 860 YTL olan demir fiyatının Mayıs ayında bin 495 YTL'ye çıktığını belirterek, dört ayda demire yüzde 74 zam yapıldığını söyledi. Fiyat artışlarına bağlı olarak sektörün alarm vermeye başladığını kaydeden Ersan, sektörün milli gelirdeki payının yüzde 33 olduğunu söyledi. Ersan, kamuya iş yapan müteahhitlerin yaşanan gizli kriz nedeniyle iş yapamadığını dile getirirken, özel sektörde çalışan müteahhitlerin de artan malzeme fiyatları ve alım gücünün azalması nedeniyle zor durumda kaldıklarını, konut satamadıklarını belirtti.
-"KONUT SEKTÖRÜ PATLAMIŞ BALONUN PARÇALARINI TOPLUYOR"-
Uluslararası Emlak Uzmanları Genel Başkan Yardımcısı Salim Taşçı da ANKA'ya yaptığı açıklamada, emlak sektöründe kronikleşen durgunluğa işaret ederek, geçmiş dönemde yaşanan fiyat artışlarına bağlı olarak sektörde durgunluk yaşandığını söyledi. Taşçı, "Balon patladı, sektör bu balonun parçalarını topluyor. Talep yok. Sektör durgun. Talep olmayınca da fiyatlar artmıyor" diye konuştu.
/**
DEMİRDE FİYATLARINI SEYRİ (YIL/TON) (*)
2007 Fiyat Değişim(%) TÜFE
Ocak 775.42 4.02 1.00
Şubat 792.37 2.18 0.43
Mart 855.93 8.02 0.92
Nisan 855.93 0.0 1.21
Mayıs 788.14 -7.92 0.50
Haziran 788.14 0.0 -0.24
Temmuz 788.14 0.0 -0.73
Ağustos 800.85 1.61 0.02
Eylül 711.86 -11.11 1.03
Ekim 703.39 -1.18 1.81
Kasım 762.71 8.43 1.95
Aralık 762.71 0.0 0.22
2008
Ocak 860.17 12.77 0.80
Şubat 936.44 8.86 1.29
Mart 1.118.64 19.45 0.96
Nisan 1.337.12 19.53 1.68
Mayıs 1.495.76 11.86 -
(*)Hesaplamada Kardemir'in "düz yuvarlak"(12-14-16) ürün fiyatı baz alındı.
**/
|
Dışişleri Bakanı Babacan, Irak Petrol Bakanı Şehristani ile Görüştü
|
|
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani ile Görüştü.
|
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani ile görüştü.
Dünya Ekonomik Forumu'na katılan Ali Babacan, Irak Petrol Bakanı Şehristani ile Şarm el Şeyh'teki kongre merkezinde ikili bir görüşme gerçekleştirdi.
Bilindiği gibi Irak, ülke içerisinde 35 petrol şirketinin çalışma, arama ve nakil yapmasına izin vermiş, bu konuda oluşturduğu listeye Türkiye'den Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı'nı (TPO) listeye dahil etmemişti.
Babacan'ın görüşmede bu konuyu dile getirdiği öğrenildi
|
Ibm, Türkiye'de Bilgi Merkezi Açacak
|
|
ABD'li Bilişim Devi Ibm, İş Liderleri Forumu'nu Kasım Ayında Türkiye'de Düzenleme Kararı Alırken, Türkiye'de Yetenekleri Bulup Geliştirebileceği Bilgi Merkezleri Açacağını Açıkladı.
|
ABD’li bilişim devi IBM, 160 üst düzey yöneticisinin katılacağı İş Liderleri Forumu’nu kasım ayında Türkiye’de düzenleme kararı alırken, Türkiye’de yetenekleri bulup geliştirebileceği bilgi merkezleri açacağını açıkladı. IBM’in Teknoloji ve İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Nicholas Donofrio, "Türkiye’de ekonominin büyümesi insanların yeteneklerine bağlı" dedi.
TÜRKİYE’de 70’inci yılını geride bırakan ABD’li bilişim şirketi IBM, dünyanın 160 ülkesindeki yöneticilerinin katılacağı Business Leadership Forum’u (İş Liderleri Forumu-BSL), inovasyon ve yetenekli insan açısından önemli potansiyel gördüğü Türkiye’de düzenleme kararı aldı. Ayrıca IBM, Türkiye’deki üniversiteler ve liselerle ilgili yeni eğitim çalışmaları yapmayı da planlıyor.
Türkiye’yi tanıyacaklar
Bu amaçla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la da görüşen IBM’in Teknoloji ve İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Nicholas Donofrio, kasımda İstanbul’a dünyadaki liderlerini getireceklerini belirterek, "Bütün dünyadan insanları getireceğiz buraya. Türkiye’den de başbakan dahil siyasi liderler katılacak. Gelenler Türkiye’yi tanıyacaklar. Burada insanların değerini ve buradaki fırsatları görecekler. Bu konuda çok heyecanlıyız" dedi.
Eğitime destek vereceğiz
Türkiye’ye, diğer ülkelerde yaptıkları gibi eğitimle ilgili yardım sağlamak istediklerini belirten Donofrio, kolej ve üniversitelerle çalışacaklarını, eğitimin dar kapsamlı ve derin olması yerine yetenekleri geliştirmeye odaklanması için yol göstereceklerini söyledi. Nicholas Donofrio, "Türkiye’de ekonominin büyümesi insanların yeteneklerine bağlı" dedi.
Bilgi merkezi kuracağız
IBM, Türkiye’de bilgi ile ilgili merkezler kurmayı planlarken, şu anda teknoloji merkezini buraya taşımayı düşünmüyor. Nicholas Donofrio, inovasyonun (yaratıcılık) hergün yapılabildiğini ve bunun için merkez gerekmediğini dile getirerek, şunları söyledi: "İnovasyon hergün olur. Bu herkesin işi. Herkes icatçı ve yaratıcı olamaz ama inovasyon yapabilir. Ürün ve hizmet, süreç, iş modeli inovasyonları var. IBM’de inovasyon dünyadaki bütün merkezlerimizde yapılır. Türkiye de inovasyonumuza devamlı katkıda bulunuyor. Türkiye’de yeni bir finans direktörü görevlendirdik. Görevi buradaki teknolojik nüfusu artırmak. Türkiye’de bazı bilgi merkezleri kuracağız. Buraya devamlı yatırım yapacağız."
Yetenekleri bulup eğitecek
Türkiye’de yetenek açısından fırsatlar bulunduğunu ve potansiyel konusunda heyecanlandığını da ifade eden Donofrio, dünyada bütün yeteneklerin bir ülkede toplanamayacağını, bu nedenle Türkiye’de yetenekleri bulup eğitim verecekleri bilgi tabanlı merkezler açacaklarını kaydetti.
Simülasyon alanında fırsat var
NICHOLAS Donofrio, geleceğin inovasyon trendleriyle ilgili de simülasyonların önemine dikkat çekti. Donofrio, şu bilgileri verdi: "Her şeyin simülasyonu yapılabilir. Türkiye de, bu alana daha fazla eğilip, yeni şeyler yapmayı düşünebilir. Bilgi tabanlı ekonomilerde sanal dünyada yapılanlar fiziksel dünyaya da uygulanabilir. Bu alandaki inovasyonlarda fırsat var. Türkiye, bu yetenekte insanlara sahip, bunda hızla büyüyebilirsiniz."
Doğru yolla eğitim inovasyonu artırır
NICHOLAS Donofrio, kendisinin de geçtiği eski tarz eğitim sisteminde insanlara herşey hakkında bir şeyler öğretildiğini, dünyada başka üniversitelerde de yaptıkları çalışmalarda olduğu gibi Türkiye’de de yetenekleri geliştiren eğitime odaklanılması gerektiğini vurguladı. "İnovasyonları daha yeni yollarla yakalamanız gerekiyor" diyen Donofrio, doğru yolla eğitim verilen insanların inovasyonu ve değerleri daha kolay yakalayacağını kaydetti.
Türkiye’deki çeşitlilik yaratıcılığı geliştirir
IBM, bir yandan Türkiye’deki eğitim yatırımlarını hızlandırırken, diğer yandan Türkiye’deki 70’inci yılını kutluyor. IBM Başkan Yardımcısı Nicholas Donofrio, "Türkiye, IBM bünyesinde çok hızlı büyüyor. Daha da hızlı büyümesi için yatırım yapıyoruz. Türkiye, inovasyonun gelişmesi açısından güzel bir kültüre sahip. Doğu ve batıyı birleştiriyor. Çoklu kültürlerin olduğu ortamlarda inovasyon gelişir. İnovasyonun gelişmesi için insanların düşünmede özgür olması gerekiyor. Türkiye’de farklı fikirlere tolerans olmasa da destekleniyor. Homojen yerine çeşitliliğe sahip kültürler daha inovatif olur" diye konuştu
|
TESK Başkanı Palandöken: "Devlet, Esnaf ve Sanatkarları Koruyucu Tedbirleri Süratle Almalı"
|
|
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, İşsiz Sayısının 2 Milyon 642 Bine Çıktığını Belirtti ve Küçük İşletmelerin Piyasa Dışına Çıkmasıyla İşsiz Sayısının Artacağına İşaret Etti. Palandöken, Anayasa'nın 173'üncü Maddesi Gereği, Devletin Esnaf ve Sanatkarları Koruyucu Tedbirleri Süratle Almasını İstedi.
|
-TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, işsiz sayısının 2 milyon 642 bine çıktığını belirtti ve küçük işletmelerin piyasa dışına çıkmasıyla işsiz sayısının artacağına işaret etti. Palandöken, Anayasa'nın 173'üncü maddesi gereği, devletin esnaf ve sanatkarları koruyucu tedbirleri süratle almasını istedi.
Palandöken, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan Şubat Ayı Hane Halkı İş Gücü Araştırması Sonuçları ve Merkez Bankası'nın faiz oranlarının 0.50 oranında artırılmasını değerlendirdi. İşsiz sayısının ekonomik büyümeye karşın gerilememesinin dikkat çekici olduğunu belirten Palandöken, "Kamuoyunun dikkatinden kaçan önemli bir nokta bulunmaktadır. Bu, bir yandan sanayide giderek yaygınlaşan yenilikçilik anlayışı ve bunun sonucu sağlanan teknolojik gelişmeler, işgücüne olan talebi azaltılırken diğer yandan da sanayideki konsolidasyon sonucu piyasa dışına itilen sanayi işletmelerinden açığa çıkan işgücünün işsiz rakamlarını yükseltmesidir. Buna paralel olarak tarımdaki gerileme ile esnaf ve sanatkar işletmelerindeki kepenk kapatma olayları da bu olumsuz gelişimi desteklemiştir" dedi. Palandöken, söz konusu durumu ortadan kaldırmak için Anayasa'nın 173'üncü maddesi gereği, Devletin esnaf ve sanatkarları koruyucu tedbirleri süratle almasını istedi.
-"FAİZLERİN ARTIRILMASI İŞSİZLİĞİ VE DURGUNLUĞU ARTIRIR"
Palandöken, Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faiz oranlarını yükseltmeye başlamasının ekonomideki durgunluk ve işsizlik sorunlarını daha ağırlaştırarak içinden çıkılamaz hale getireceğini savundu. Palandöken, "Para Politikası Kurulu'nun 0.5 puanlık artırımla gecelik borçlanma faizini yüzde 15.75'e, borç verme faizini de yüzde 19.75'e çıkarması ekonominin büyüme hızının düştüğü, işsizliğin yükseldiği bir dönemde büyüme hızını iyice yavaşlatıp, işsizliği daha da büyütecektir" dedi. (ANKA)
|
TOKİ'den, 'Eleştiren' Müteahhitlere Yanıt
|
|
TOKİ Başkanı Bayraktar, Müteahhitlerin, 'TOKİ'nin Kapsamlı Konut Yapma İşine Girmesi' Eleştirilerine, 'İş Beceremeyen Adam Gelip, Müteahhit Oluyor. Gerçek Müteahhitler Bizden Şikayetçi Değil' Dedi.
|
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, müteahhitlerin, ''TOKİ'nin kapsamlı şekilde konut yapma işine girmesine'' yönelik eleştirileri hakkında, ''Hiçbir iş beceremeyen adam gelip, müteahhit oluyor. Gerçek müteahhitler bizden şikayetçi değil'' dedi.
Erdoğan Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Türkiye'de müteahhitliğin formasyonu bulunmadığını, hiçbir iş beceremeyenlerin müteahhit olduğunu'' ileri sürdü.
Gerçek müteahhitlerin kendilerinden şikayetçi olmadığını belirten Bayraktar, ''Bizden şikayetçi olan müteahhitler yap-satçılar. Diploma alıp da mı yap-satçı oluyor? Mühendis mi, mimar mı, organize bir müteahhit mi? Bunlar meslekten mi, alaydan mı, okuldan mı yetişmiş?'' diye sordu.
Bayraktar, kalkınmış ve nüfusu 90 milyona yakın Almanya'da dahi 2 bin müteahhit bulunduğuna, kalkınmakta olan 70 milyon nüfuslu Türkiye'de ise bu rakamın 40 bin olduğuna dikkati çekerek, ''Müteahhitler yüzde 100 para kazanıyor. Biz de kayıt dışı ekonomi yok. Ben 70 liraya daire yapıyorum, 70 liraya satıyorum. Müteahhitler kaça yapıyor, kaç liraya gösteriyor bilmiyorum. Onu, onlara sorun'' dedi.
Gelişmiş, çağdaş, modern ve bilimsel kriterlere dayalı bir sistemle idare edilen ülkelerde özel sektörün kar marjının yüzde 3 ile 15 arasında olduğuna işaret eden Bayraktar, ''Biz alışmışız yüzde 300, 500 kazanmaya. Yok öyle şey artık. Kar dezentralize edilecek. Fakir fukaranın cebine para girecek. Biz ne yapıyoruz? Alt gelir grubuna ve yoksullara yönelik konut yapıyoruz, gecekondu dönüşümleri, kentsel yenilemeler yapıyoruz. Müteahhit bunları yapar mı? Yapmaz. İstiyor ki TOKİ yapmasın, fiyatlar tavan yapsın'' diye konuştu
|
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|