şinasi yamak  
 
  nisan 9 15.03.2025 10:46 (UTC)
   
 

5 Milyon Alman Turist Türkiye'ye Geliyor

 

Resmi büyütmek için tıklayın

Almanya'dan Türkiye'ye Gelen Turist Sayısının Her Geçen Yıl Arttığı, 2007'de 4 Milyon 150 Olarak Gerçekleşen Alman Turist Sayısının, 2008'de 5 Milyona Yaklaşmasının Beklendiği Belirtildi.

 

 

Almanya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının her geçen yıl arttığı, 2007'de 4 milyon 150 olarak gerçekleşen Alman turist sayısının, 2008'de 5 milyona yaklaşmasının beklendiği belirtildi.

Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı Dr. Markus Lang, Türkiye-Almanya arasındaki ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Konya Sanayi Odası (KSO) ile Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Almanya İşbirliği Günü'nde, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığını, özellikle iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin üst düzeyde olduğunu söyledi.

 

Almanya'nın, ticaretin yanı sıra özellikle gönderdiği turistlerle Türkiye'ye önemli katkılar sağladığını vurgulayan Lang, şunları kaydetti:

“Türkiye'ye gelen turist sayısı her geçen yıl artış gösteriyor. Sadece 2006'da bazı nedenlerden dolayı Alman turist sayısında azalma oldu. 2004'te 3 milyon 900 bin civarında olan turist sayısı 2005'te 4 milyon 240 bine çıktı. Sayı 2006'da 3 milyon 762'ye geriledi. Geçen yıl eğilim tekrar artış yönünde oldu ve Türkiye'ye 4 milyon 150 bin Alman turist geldi. Bu yıl da yükselişin sürmesi, sayının 5 milyona yaklaşması bekleniyor.”

Lang, Almanya ile Türkiye arasındaki ticarette ise ithalat ve ihracatta farklı sektörlerin öne çıktığını belirterek, Türkiye'nin Almanya ihracatında sırasıyla tekstil, elektronik, otomotiv, gıda ve makinelerin geldiğini söyledi.

İthalata bakıldığında ise otomotiv ve makinelerin ilk sırada geldiğini vurgulayan Lang, “Bu makineler Türkiye'de doğrudan üretime katılan, üretim yapan makinelerdir. Türk ekonomisinin kapasitesinin, gücünün artmasını sağlayan makinelerdir” dedi.

Lang, son yıllarda Türkiye'ye Avrupa'dan gelen ve giden mal miktarında gerileme olduğunu ifade ederek, “Bunun nedeni, Rusya'dan enerji ithalatının artması ve Çin'den Türkiye'ye gelen ürünlerin yükselme eğilimidir. Bu eğilim sürerse Çin'den gelen ürünler Alman ürünlerini geçebilir. Bunun gözönünde bulundurulması gerekiyor” diye konuştu. 09.04.2008 15:

 

IMKB 100   42.900,49 %1,73 17:12:29

 USD 1,2940 %0.38

 Altın 38,4689 %1.73

 EURO 2,0380 %0.69

Parite   1,582 %0,83

Bono   %18,42

               

 

2008 Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Yüzde 8,03'e Yükseldi

 

 

Merkez Bankası Tarafından Düzenlenen Beklenti Anketine Göre, Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Yüzde 8,03 Olarak Belirlendi.

 

 

Merkez Bankası tarafından düzenlenen beklenti anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 8,03 olarak belirlendi.

Merkez Bankası, Nisan ayı birinci dönem beklenti anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, yıl sonu enflasyon beklentisi, tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bazında yüzde 8,03 oldu.

Mart ayının son anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 7,27 idi.

Yıl sonu cari işlemler dengesinde meydana gelecek açık beklentisi, 42 milyar 583,3 milyon dolara indi. Cari açık beklentisi 43 milyar 164,8 milyon dolar düzeyindeydi.

 

Buna göre, iki ay sonrasına ait tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE), Nisan ayının son anketinde yüzde 0,61 olan beklenti, son ankette yüzde 0,23'e geriledi.

Dönemler itibarıyla beklentilerde, yüzde 7,27 olan yıl sonu TÜFE yüzde 8,03'e 12 ay sonrasının yıllık yüzde 6,29 olan TÜFE'si de yüzde 6,77'ye yükseldi.

Ay sonu dolar kuru beklentisi, Nisan ayının ilk anketinde 1,2449 YTL'den 1,2991 YTL'ye, yıl sonu dolar kuru beklentisi de 1,3250 YTL'den 1,3489 YTL'ye yükseldi. Gelecek 12 ay sonunda dolar kuru beklentisi ise 1,3486 YTL'den 1,3752YTL'ye çıktı. (Anadolu Ajansı

 

IMKB 100   42.900,49 %1,73 17:12:29

 USD 1,2940 %0.38

 Altın 38,4689 %1.73

 EURO 2,0380 %0.69

Parite   1,582 %0,83

Bono   %18,42

               

 

'Global Çalkantı Ekonomiyi Olumsuz Etkiliyor'

Resmi büyütmek için tıklayın

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Global Çalkantıyla Türkiye'nin İç Siyasi Meseleleri Birleştiği Zaman, Bunun Ekonomi Üzerinde Belli Ölçülerde Olumsuz Etkileri Olabileceğini Kaydetti.

 

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, global çalkantıyla Türkiye'nin iç siyasi meseleleri birleştiği zaman, bunun ekonomi üzerinde belli ölçülerde olumsuz etkileri olabileceğini kaydetti.

Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonunun (TUSKON) düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin artık ekonomik istikrarla ilgili sorunlarının büyük ölçüde geride kaldığını, ancak siyasi istikrarı devam ettirmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Global krize işaret eden Babacan, dünyanın şu anda büyük buhran döneminden sonraki en ciddi krizini yaşadığını, finans kuruluşlarının bu krizden zararının 1 trilyon dolar olacağının tahmin edildiğini ifade etti.

Söz konusu zararın 200 milyar dolarının açıklandığını, diğer zararların bilançoların açıklanmasıyla görüleceğini belirten Babacan, şöyle devam etti:

"Dünyada bu kadar çalkantı olurken, dev bankalar sarsılırken ekonomimiz bu depremi oldukça dayanıklı şekilde atlatıyor. Sorun sadece ekonomik kriz olsa size belki çok rahat diyebilirdim ki; (korkmayın arkadaşlar, bu dönemde de ülke global ekonomik krizi atlatır, bir sıkıntı olmaz.) Ancak, bunun üzerine kendi iç siyasi gelişmelerimiz de eklenince tablo biraz daha farklılaşıyor. Global çalkantıyla kendi iç siyasi meselelerimiz birleştiği zaman, bunun ekonomimiz üzerinde maalesef belli ölçülerde olumsuz etkileri olabilir. Bunu görmek lazım ve süreci çok dikkatli bir şekilde yürütmek lazım. Bizler hükümet olarak, sizler iş dünyası olarak bu hassas dönemi büyük bir dikkatle, her adımda tedbirli geçirmemiz lazım."

Babacan, AB'ye üyelik sürecindeki çalışmalara da değinerek, tüm bakanlıkların günlük çalışmaları ile aslında AB süreci içinde yer aldıklarını, AB ile ilgili çalışmalarda herhangi bir yavaşlama veya rehavetin söz konusu olmadığını kaydetti. Babacan, "Yaptığımız tüm çalışmalar AB ilgili. Ama bunları AB, AB diyerek yapmıyoruz" diye konuştu. (Anadolu Ajansı) 09.04.2008 10:41 [1294326]

 

IMF'den 3,6 milyar dolar kredi gelecek

Ankara (AA)- Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni başkanlığındaki Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin, gözden geçirme çalışmalarının Ankara ayağını bugün tamamlaması bekleniyor.


Mevcut stand by anlaşması bitmeden, önceki son gözden geçirme çalışmalarını gerçekleştirmek üzere geçen hafta Perşembe günü Ankara'ya gelen heyet, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere, Hazine, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası ve DPT'den üst düzey yetkililerle toplantı yaptı.


Türkiye'nin Niyet Mektubu'nun zaten hazır olduğunu vurgulayan yetkililer, bugüne kadar Ankara'da süren görüşmelerde, çalışmaların son bir gözden geçirmesinin yapıldığını belirtiyorlar. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığındaki ekonomi heyetinin, yarın Washington'a giderek IMF-Dünya Bankası Bahar Dönemi toplantılarına
katılacağı belirtilirken, bu çerçevede, görüşmelerin geri kalanının Washington'da sürdürüleceği kaydediliyor. Bakan Şimşek'in, Washington'da, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ile yapacağı görüşmede, Mayıs ayında sona erecek olan mevcut Stand-By'ın yerini alacak alternatifler üzerinde de durulması bekleniyor.

 

IMF ile yapılması planlanan yeni anlaşma seçenekleri arasında, ''program sonrası takip mekanizması'' ve mali fon içermeyen ''ihtiyati stand-by programı'' bulunuyor.
Şimşek, Washington'da, Uluslararası Para ve Maliye Komitesi ile Kalkınma Komitesi toplantılarına katılarak, burada, IMF-Dünya Bankası yetkilileriyle, bazı bakanlarla görüşmelerde bulunacak.Devlet Bakanı Şimşek'in, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile de görüşmesi bekleniyor.

-3,6 milyar dolar gelecek-

Bu arada, son iki gözden geçirmenin birleştirilmesiyle, Türkiye, IMF'den geri kalan kredi dilimlerini toplu olarak alabilecek. IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun, gözden geçirmeyi onaylaması halinde, Türkiye'ye verilecek kredi miktarında da bir artış olacak. Daha önce geri kalan kredi dilimleri toplamı 3,4 milyar dolar iken, son
hesaplamalara göre, SDR'nin (Özel Çekme Hakkı), döviz kuru sepeti karşısında değer kazanması nedeniyle, alınacak kredi 3,6 milyar dolar olacak.


-Niyet mektubuna göre yapılacaklar-

IMF'ye verilecek Niyet Mektubu çerçevesinde, yapısal reformların gerçekleştirileceği ve küresel gelişmeler de dikkate alındığında, güçlü bir kamu maliyesine yönelik önlemlerin uygulanacağı ifade ediliyor.Dış kaynaklı enerji maliyetleri ile emtia fiyatlarındaki artışın, büyüme ve enflasyon üzerindeki telafisi için gerektiğinde önlemler
alınabileceği belirtiliyor.Döviz rezerv yapısı ile bankaların mali bünyelerinin güçlü olduğu ifade ediliyor.


Sosyal güvenlik yasa tasarısının yasalaştırılması, verginin tabana yayılmasını sağlayacak ve gelir idaresini daha da etkinleştirecek adımlar atılmaya devam edileceği, bu kapsamda Maliye Bakanlığı tarafından, Gelir İdaresi bünyesindeki büyük vergi mükellefleri diliminin güçlendirilmesine ve kayıt dışının önüne geçecek tedbirlerin
alınmasına devam edileceği vurgulanıyor.Sosyal güvenlik ve diğer önemli yapısal reformların ardından, istihdamı artırıcı ve kayıtdışılığı azaltıcı reform çalışmalarının gündeme geleceği ve istihdamın destekleneceği ifade ediliyor.Bütçe disiplinine sadık kalırken, vergi toplama etkinliğinin de artırılacağı

İthalatta Aşırı Pahalanma

Resmi büyütmek için tıklayın

Şubat Ayında Birim Değeri Geçen Yılın Aynı Ayına Göre Yüzde 22.1 Artan İthalatta Miktar Bazında Artış Yüzde 14.6 Oldu. İhracatta İse Birim Değer Yüzde 19.8, Miktar Yüzde 20.1 Artış Gösterdi.

 

Şubat ayında ihracat hem birim fiyat hem de miktar olarak hızlı bir artış gösterirken, ithalatta fiyat bazında yaşanan yüksek oranlı artış, miktar artışını bir ölçüde sınırladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayı dış ticaret endekslerini açıkladı. Buna göre, Şubat ayında birim değeri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22.1 artan ithalatta miktar bazında artış yüzde 14.6 oldu. İhracatta ise birim değer yüzde 19.8, miktar yüzde 20.1 artış gösterdi.

 

 

-İHRACAT VE İTHALAT MİKTARINDAKİ ARTIŞLAR

 

Geçici dış ticaret verilerinden hesaplanan 2003=100 temel yıllı dış ticaret endekslerine göre; Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksi yüzde 20.1, ithalat miktar endeksi yüzde 14.6 oranında artış gösterdi.

İhracat miktar endeksleri ana sektörler itibariyle, tarım ve ormancılıkta yüzde 13.9, balıkçılık sektöründe yüzde 34.4 oranında düşüş, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 59.4, imalat sanayii sektöründe yüzde 21.5 oranında artış gösterdi.

Aynı ay; ithalat miktar endeksleri, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 6.8 oranında düşüş, tarım ve ormancılık sektöründe yüzde 10.3, imalat sanayii sektöründe yüzde 21.3 oranında artış kaydetti.

 

-BİRİM DEĞER ENDEKSLERİ

 

Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre, ihracat birim değer endeksi yüzde 19.8, ithalat birim değer endeksi ise yüzde 22.1 oranında arttı.

İhracat birim değer endeksleri, tarım ve ormancılık sektöründe yüzde 18.3, balıkçılık sektöründe yüzde 8.7, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 28.6, imalat sanayii sektöründe ise yüzde 19.9 oranında artış gösterdi.

İthalat birim değer endeksleri ise tarım ve ormancılık sektöründe yüzde 38.4, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 49, imalat sanayii sektöründe yüzde 16 oranında artış kaydetti.

İhracat birim değer endeksleri, lokomotif sektörler olarak adlandırılan tekstil ürünlerinde yüzde 10.6, giyim eşyasında ise yüzde 16.9 oranında artış gösterdi.

Motorlu kara taşıtları grubunun ihracat miktar endeksi yüzde 32, ithalat miktar endeksi yüzde 34.1 oranında arttı.

 

İmalat sanayii sektörü içerisinde yer alan ana metal sanayii alt sektörünün ihracat miktar endeksi yüzde 80.3, ithalat miktar endeksi ise yüzde 18.8 artış gösterdi. Aynı sektörün ihracat birim değer endeksi yüzde 27.6 ve ithalat birim değer endeksi yüzde 22 arttı.

 

/**

Dış Ticaret Endekslerinde Değişim (Şubat; %)

     Miktar Birim değer

     İhracat İthalat İhracat İthalat


Genel 20,1 14,6 19,8 22,1

Tarım ve ormancılık -13,9 10,3 18,3 38,4

Balıkçılık -34,4 -- 8,7 --

Madencilik ve taşocakçılığı 59,4 -6,8 28,6 49,0

İmalat 21,5 21,3 19,9 16,0

Gıda ürünleri ve içecek -9,0 38,2 46,1 37,7

Tütün ürünleri 19,3 -0,8 10,5 26,0

Tekstil ürünleri 11,6 1,8 10,6 6,2

Giyim eşyası 1,9 28,4 16,9 20,6

Deri, bavul, saraçlık ve ayakkabı 4,5 19,1 21,8 13,9

Ağaç ve mantar ürünleri (Mobilya hariç) -10,5 26,3 35,5 16,3

Kağıt ve kağıt ürünleri 28,0 9,6 13,3 12,2

Kok kömürü, petrol ürünleri 2,6 16,5 63,3 55,4

Kimyasal madde ve ürünler 16,1 8,2 17,1 18,8

Plastik ve kauçuk ürünleri 14,5 21,5 16,4 12,0

Metalik olmayan diğer mineral ür. 14,6 7,8 14,8 13,8

Ana metal sanayi 80,3 18,8 27,6 22,0

Metal eşya sanayi (makine ve teçh. hariç) 21,8 33,4 19,2 13,4

Makine ve teçhizat imalatı 18,9 18,5 15,8 7,6

Büro, muhasebe ve bilgi işl. Mak. -- 46,1 -- -0,1

Elektrikli makine ve cihazlar 30,7 51,8 17,7 8,6

Haberleşme teçhizatı ve cihazları -8,9 7,8 16,6 5,2

Tıbbi, hassas optik aletler ve saat -- 53,7 -- -2,5

Motorlu kara taşıtı ve römorklar 32,0 34,1 10,8 9,5

Mobilya ve diğer mallar 2,6 35,2 26,9 12,2

Hurdalar -1,0 -14,6 -15,8 42,

kaydediliyor

Yabancı Alımları Borsayı Coşturuyor

Resmi büyütmek için tıklayın

Piyasalarda Son Günlerde Yaşanan Hareketlilik Özellikle Borsada Dikkat Çekici Yükselişlere Neden Oluyor.

 

Piyasalarda son günlerde yaşanan hareketlilik özellikle borsada dikkat çekici yükselişlere neden oluyor.

Dövizi bırakın, YTL'de kalın

AK Parti hakkındaki kapatma davası, enflasyondaki yükseliş, dış piyasalardaki kırılganlıklar, dolardaki yükseliş ve S&P'nin Türkiye'nin görünümünü negatife indirmesine rağmen borsa yoluna doludizgin devam ediyor. Öyle ki, İMKB ulusal 100 Endeksi, 14 Mart'ta AK Parti hakkındaki kapatma davasının açıldığı günün de üzerine çıktı.

 

Aslında veriler ortada. Şu anda piyasaların elindeki tek olumlu senaryo, yurtdışında önceki döneme göre şiddeti azalan kriz senaryoları. Son haftalarda yurtdışı piyasalar nispeten daha olumlu bir seyir izliyor. İMKB nisan ayına kadar yurtdışındaki gidişin oldukça gerisinde kalırken, 1 Nisan'dan itibaren tablo değişmeye başladı. İMKB sadece 9 günde yüzde 10'a yakın değer kazandı. Üstelik söz konusu dönemde hem S&P not görünümümüzü negatife çevirdi, hem enflasyon yüksek çıktı hem de dolar ve faizlerde çok keskin düşüşler yaşanmadı.

Peki borsa neden bu kadar yükseldi?

Piyasada görünürde çok net bir sebep olmamasına karşın, 1 Nisan'dan bu yana dikkat çeken bir gelişme var: Yabancı alışları...

Bu dönemde özellikle Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in eski çalıştığı kurum olan Merrill Lynch'ten gelen yüklü alımlar ilgi çekiyor. Euroline'ın verilerine göre 1 Nisan'da 30 milyon YTL'lik alım yapan Merrill Lynch, 2 Nisan'da bu alımı 69 milyon YTL'ye, yükseltmiş. Dün 65 milyon YTL'lik alım gelirken kurumun bugün ikinci seans ortalarına kadar olan dönemde toplam alımı ise 89 milyon YTL'ye dayandı. Nisan başından bugüne kadar olan dönemdeki toplam alışlar ise 350 milyon YTL'yi aştı.

Benzer şekilde ağrılklı yabancılarla iş yapan aracı kurumlardan da yüklü alımlar geliyor.  UBS, Deutsche Menkul, Opus Menkul Değerler gibi kurumlar toplamda 300 milyon YTL'nin üzerinde alım gerçekleşirdi.

Yabancıların hisse senetleri piyasasına olan ilgili yabancı takasında da kendisini gösteriyor. Mart sonunda yüzde 71.10 seviyesinde olan yabancıların hisse senedi sahipliği, 7 Nisan itibariyle yüzde 71.47'ye yükseldi. Yabancıların elindeki hisse senetlerinin değeri de aynı dönemde 58.6 milyar YTL'den 63.7 milyar YTL'ye tırmandı.

Yabancıların piyasaya ilgisini değerlendiren uzmanlar, ortaya çıkan net bir sebebin bulunmadığını belirterek mevcut risklerin yanında bu yükselişin biraz sürpriz olduğunu düşünüyor. Doların aynı dönemde 1.23'ten 1.29 YTL'ye geldiğini belirten uzmanlar, borsadaki yükselişin tahminlerin ötesine geçtiği görüşünde.

BİLMEDİĞİMİZ BİRŞEY Mİ VAR?

Turkish Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay da borsadaki bu yükselişin sürpriz olduğu görüşünde. Uskuay, şöyle konuştu:

"Akıllarda soru yaratan şu: Milyar dolarlık ihalelerin gerçekleştiği alternatif piyasaların ve bizim bilmediğimiz İMKB’de bilinen ve fiyatlanan bir gelişme olabilir mi? Yabancılar hem döviz hem de borsada alıcı olabilirler mi? Türkiye’nin ve yurtdışının takvimine baktığımızda bu değişimleri gerçekleştirecek bir gündem ile karşı karşıya değiliz. Yanlış fiyatlandırmayı hangi piyasanın yaptığını gelecek dönemde göreceğiz. Görülen olumsuz gelişmeler diğer piyasaları düşürürken, İMKB’de doping etkisi yaratmış." 09.04.2008 17:15 [1294958]

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 34 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol