şinasi yamak  
 
  nisan 6 15.03.2025 10:12 (UTC)
   
 

Ahmedinecad Opec'in Karlılığını Artırmasını İstedi

 

 

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Opec'e Çağrıda Bulunarak, Petrol Üreten Ülkelerin Karlılık Oranlarını Artırmasını İstedi.

 

 

 

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, OPEC'e çağrıda bulunarak, petrol üreten ülkelerin karlılık oranlarını artırmasını istedi.

OPEC Genel Sekreteri Abdullah el-Bedri ile Tahran'da bir araya gelen Ahmedinecad, uluslararası petrol fiyatlarındaki artışa rağmen, petrol tüketen ülkelerin üreticilerden daha fazla kar sağladığını söyledi.

Ahmedinecad, "Petrol üreten ülkelerin bir kısmı, petrolün gerçek fiyatına çıkmasını engelliyor. Bu nedenle OPEC üyesi ülkeler karlılığı ve üretim haklarını güvence altına almak için potensiyellerini kullanmalı" dedi.

İran lideri ayrıca, tek bir para biriminin kullanılması, müşterek bir OPEC bankasının kurulması ve dünya ekonomisinde daha etkin bir pozisyon alınması önerisinde bulundu.

OPEC Genel Sekreteri el-Bedri de, mevcut petrol fiyatlarının gerçek seviyesine ulaşmadığı konusunda Ahmedinecad'la hemfikir olduğunu söyledi.

 

IMKB 100   41.362,71 %2,99 17:13:29

   USD 1,2870 %-0.34

   Altın 37,7304 %0.30

   EURO 2,0230 %-0.39

 Parite   1,5738 %0,38 

 Bono   %18,52

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Microsoft'a 368 Milyon Dolarlık 'Dokunmatik' Ceza

Resmi büyütmek için tıklayın

Dünyanın En Büyük Yazılım Üreticisi Microsoft, Patent Kurallarını Çiğnediği Gerekçesiyle Alcatel-lucent'e, 368 Milyon Dolar Ödemeye Mahkum Edildi.

 

Dünyanın en büyük yazılım üreticisi Microsoft, patent kurallarını çiğnediği gerekçesiyle Alcatel-Lucent’e, 368 milyon dolar ödemeye mahkum edildi.

Microsoft’un dokunmatik ekran form girişi ve doğrudan ekran üzerinden işlem yapmayı sağlayan kalemlerin teknolojisini kullanarak patent haklarını ihlal ettiği belirtildi. Jürinin kararına göre, Steve Ballmer yönetimindeki Microsoft 357.7 milyon doları dokunmatik ekran giriş sistemi için, 10.4 milyon doları da diğer kalemler için ödeyecek.

 

1.35 MİLYAR DOLAR: Alcatel-Lucent patent davası açarken, Microsoft ve Dell’den kendisine ait 4 patenti kullandıkları gerekçesiyle 1.35 milyar dolar talep etmişti. Firmanın davayı açmadan önce uzun süre beklediği belirtildi. Jüri söz konusu davada, bu yılın ikinci büyük patent kararına imza atmış oldu. Karar, ABD patent cezalarının 5’inci büyüğü olma özelliği taşıyor. Dünyada en büyük patent cezası geçtiğimiz yıl yine Microsoft’a uygulanmıştı. Yine Alcatel Lucet tarafından açılan davada kesilen ceza, 1.52 milyar doları bulmuştu. Davanın konusunu ise MP3 teknolojisi oluşturuyordu.

EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ: Son davayla ilgili olarak jürinin kararına inanamadığını söyleyen Microsoft Genel Kurulu Başkan Yardımcısı Tom Burt, "Eminim jürinin kararı yeniden gözden geçirilecektir" dedi. Alcatel-Lucent yetkilileri ise kazandıklarını belirten karardan dolayı mutlu olduklarını belirterek, "Firmamız elinde bulundurduğu patentleri en değerli varlıkları olarak görüyor. Bu varlıklarımızı sonuna kadar korumaya devam edeceğiz" dedi.

BU İLK DEĞİL: Alcatel ile birleşmeden önce 2002 yılında Lucent Dell ve Gateway’i de patent haklarına tecacavüz ettiği gerekçesiyle suçlamıştı. Bu yılın en büyük patent kavgası da Boston Scientific Corp’un kalp cihazlarıyla ilgili açtığı dava olmuştu. Firma bu davadan 431 milyon dolar kazanmıştı.

’Microsoft, Yahoo’dan vazgeçebilir’ iddiası

DÜNYADA hızla yayılan ekonomik kriz, Microsoft’u önerdiği yaklaşık 45 milyar dolarlık bir değer üzerinden Yahoo’yu alma fikrinden vazgeçirebileceği konuşulmaya başlandı. Yahoo’ya yaptığı, hisse başına 31 dolarlık teklifini geri çekilebileceği sinyallerini veren Microsoft yönetimi, daha önce de teklifini yükseltemeyeceğini belirtmiş ve Yahoo’dan gelen hisse başına 40 dolarlık isteğe olumsuz yanıt vermişti. Analistlerin bir kısmı şimdi, bu 40 dolar teklifini red eden Microsoft’un mevcut ekonomik konjonktürü de kullanarak, bir taktik savaşına girdiğini savunuyorlar. Ayrıca geri çekilmesi durumunda Yahoo hisselerinin ne şekilde etkileneceğini de görmek istiyor. 06.04.2008 01:38 [1289679]

 

Mücevher ihracatında yüzde 447'lik artış  

ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin değerli taş ihracatında patlama yaşanıyor. Yılın ilk iki ayında "İnciler, kıymetli taşlar ve metal paralar" ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 447 artarak 2 milyar dolara yaklaştı. İki aylık ihracat, neredeyse geçen yılın tümündeki tutarı yakaladı.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ocak-Şubat döneminde "İnciler, kıymetli taşlar ve metal paralar"da ihracat tutarı 1 milyar 996.6 milyon dolara ulaştı.

 

 

Söz konusu fasılda ihracat tutarı geçen yılın aynı döneminde 365 milyon, tümünde de 2 milyar 623.8 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. İnciler, kıymetli taşlar ve metal paralar ihracatının geçen yılın ilk iki ayında toplam ihracatta yüzde 0.3 olan payı, bu yıl yüzde 9.2'ye ulaştı. Söz konusu fasılda geçen yıla göre yaşanan yüzde 447 oranındaki rekor ihracat artışı dikkati çekti.

 

İnciler, kıymetli taşlar ve metal paralar ihracatı 2003 yılının tümünde yüzde 26.4 artışla 810.3 milyon, 2004'te yüzde 31.3 artışla 1 milyar 63.9 milyon dolar ve 2005'te

yüzde 24.6 artışla 1 milyar 325.7 milyon dolar olmuştu. 2006 yılında yüzde 37.6 artarak 1 milyar 824 milyon dolara yükselen mücevher ihracatı, 2007 yılında da yüzde 43.8 artarak 2 milyar 623.7 milyon dolara ulaştı.

 

Söz konusu fasılda 2007'nin Ocak-Şubat döneminde 365 milyon dolar olan ihracat tutarı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53.2 artmıştı. Bu yılın aynı döneminde ise beş kata yakın artış gösteren ihracatın geçen yılın tümündeki tutara yaklaştığı gözlendi.


-İHRACAT ARTIŞI SEKTÖRÜ YÜKSELTİYOR-
Türkiye'de değerli metallerden yapılan ziynet eşyalarının ihracatı

/**
Değerli taş ihracatının seyri (Bin dolar)
Değerli taş Toplam ihracat Pay(%) Artış(%)
2003 810 364 47 252 836 1.7 26,4
2004 1 063 946 63 167 153 1.7 31.3
2005 1 325 764 73 476 408 1.8 24.6
2006 1 824 130 85 534 676 2.1 37.6
2007 2 623 772 107 212 995 2.4 43.8
Ocak-Şubat 2007 365 022 107 212 995 0.3 53.2
Ocak-Şubat 2008 1 996 612 21 642 736 9.2 447
**/

 

Tanıtım Grubu Başardı, Antep Fıstığı İhracatı Yüzde 67 Arttı

 

Resmi büyütmek için tıklayın

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) bünyesinde kurulan kısa süre önce kurulan Antepfıstığı Tanıtım Grubu'nun çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. 2006-2007 sezonunda yurt dışına ihraç edilen Antepfıstığı, miktar bazında yüzde 64, dolar bazında yüzde 67 oranında arttı.

 

 

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) bünyesinde kurulan kısa süre önce kurulan Antepfıstığı Tanıtım Grubu'nun çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. 2006-2007 sezonunda yurt dışına ihraç edilen Antepfıstığı, miktar bazında yüzde 64, dolar bazında yüzde 67 oranında arttı. Dünyanın sayılı gıda fuarlarına katılarak Antepfıstığına eski itibarını yeniden kazandırdıklarını belirten GAİB Genel Sekreteri Fahrettin Canpolat, "Uluslararası tanıtımla, İspanya, İtalya ve Almanya gibi eski pazarlarımızda yeniden söz sahibi olduk." dedi.

 

Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in teşviki, Ege ve İstanbul İhracatçı birliklerinin desteğiyle GAİB bünyesinde kurulan Antepfıstığı Tanıtım Grubu, son 2 yıldır dünyanın sayılı gıda fuarlarında tanıtım yapıyor. Grubun başkanlığını Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mustafa Sever yapıyor. Tanıtım için 300 milyon dolarlık bir bütçe oluşturan Antepfıstığı Tanıtım Grubu, her yıl ortalama 5 uluslararası fuarda açtığı stantlar, dünyanın sayılı gıda dergilerine verdiği reklamlar ve fuarlardaki alıcıları Türk üreticileriyle buluşturarak önemli bir başarıya imza attı. 2006-2007 sezonunda Antep fıstığı ihracatı miktar bazında yüzde 64, dolar bazında ise yüzde 67 artış gösterdi. 2005-2006 sezonunda yaklaşık 2 ton ürün ihraç edilerek bunun karşılığında yaklaşık 18 milyon dolarlık bir döviz girdisi sağlandı. Geçtiğimiz sezon ise ihraç edilen miktar 3 bin 500 tona, döviz girdisi de 28 milyon dolara yükseldi.

GAİB Genel Sekreteri Fahrettin Canpolat, " Antepfıstığı Tanıtım Grubu'nun, Türkiye'nin onur konuğu olduğu Jenadriye Festivali ile Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde, Doğu Asya'nın en büyük gıda fuarı olan Foodex Japan Fuarı ile Japonya'da ve bir zamanlar Antepfıstığının başlıca dış pazarı olan İspanya'nın Barselona şehrinde açılan Alimentaria 2008 Fuarı'nda tanıtımlarına devam ediyoruz. 2006-2007 sezonunda Antepfıstığı ihracatında yüzde 67 gibi rekor bir artış oldu. İhracatta son 30 yılın en yüksek rakamına ulaşıldı." dedi.

2006'da 5, 2007'de 4 uluslar arası fuara katıldıklarını, bu yıl da 8 uluslararası gıda fuarına katılarak Türkiye'de üretilen Antepfıstığını tanıtmaya devam edeceklerini dile getiren Canpolat, Türkiye'nin üretimde İran ve ABD'den sonra 3. sırada olduğunu bildirdi. Tanıtım çalışmaları sonucu, Hindistan, Bangladeş, Rusya, Gürcistan, Orta Asya Türk cumhuriyetleri gibi ülkelere de Türk ürünlerini satmaya başladıklarını anlatan Canpolat, "Avrupa pazarında özellikle fiyat konusunda ABD ve İran fıstığıyla rekabette zorlanıyoruz. Onlar 5-6 dolara ihraç ederken bizim fıstığımızın maliyeti 10 doları buluyor. Ancak lezzet ve renk açısından bizim ürünümüzün üzerine yok. Bu da bizim avantajımız. Yaptığımız tanıtım çalışmaları sonucu, bir zamanlar en iyi pazarımız olan İspanya, Almanya ve İtalya'da yeniden söz sahibi olduk. Diğer Avrupa ülkelerinde pazar payımızı yeniden artırdık." diye konuştu.

Fiyat konusunda rekabet için katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Canpolat, üreticileri bu konuda sürekli bilgilendirdiklerini ve katma değeri yüksek Antepfıstığı ürünleri üretmeleri konusunda teşvik ettiklerini sözlerine ekledi. (Cihan Haber Ajansı

 

IMKB 100   41.362,71 %2,99 17:13:29

   USD 1,2870 %-0.34

   Altın 37,7304 %0.30

   EURO 2,0230 %-0.39

 Parite   1,5738 %0,38 

 Bono   %18,52

               

 

son 10 yılda önemli ölçüde arttı. İmalat sanayii alt sektörleri arasında en büyüklerinden biri haline gelen değerli maden ve mücevherat sektörü, yaklaşık 250 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor. Özellikle altın ve mücevherat, Türkiye ihracatı içinde yeni bir kalem olmakla birlikte gösterdiği yüksek performansla ihracat değeri yüksek bir fasıl haline geldi.

Bor ihracatı yüzde 25,4 arttı  

Ankara - Dünyanın en büyük bor potansiyeline sahip olan Türkiye'nin bor ihracatı artıyor.

 

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün bor türevleri ihracatı, 2008yılı Mart sonu itibatiyle, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 25,4 artarak 104,5 milyon dolar olarak gerçekleşti.

 

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu seyrin devamı halinde 2008 yılı toplam bor ihracatının 500 milyon doları bulacağını söyledi.

 

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün geçen yılın üç ayındaki bor türevleri ihracatı 83,6 milyon dolar, toplam ihracatı ise yaklaşık 405 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti.

 

Önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye'nin toplam bor türevleri ihracatının ise yıllık 600 milyon dolar olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.

 

IMKB 100   41.362,71 %2,99 17:13:29

   USD 1,2870 %-0.34

   Altın 37,7304 %0.30

   EURO 2,0230 %-0.39

 Parite   1,5738 %0,38 

 Bono   %18,52

AA

 

Bush ve Putin Füzelerde Anlaşamadı

 

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı George W. Bush Rusya'nın Karadeniz şehri Soçi'de gerçekleştirdikleri veda zirvesinde füze savunma sistemleri başta olmak üzere güvenlik anlaşmalarında uzlaşı sağlayamadı.

 

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı George W. Bush Rusya'nın Karadeniz şehri Soçi'de gerçekleştirdikleri veda zirvesinde füze savunma sistemleri başta olmak üzere güvenlik anlaşmalarında uzlaşı sağlayamadı.

7 Mayıs'da Kremlin'den ayrılacak Rusya lideri genel olarak görüşmelerin olumlu geçtiğini, ancak stratejik silahlarla ilgili konularda temel sorunların devam ettiğini kaydetti.

 

Müzakerelerden sonra gerçekleşen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Putin, "ABD'nin füze savunma sistemine karşı duruşumuzda değişiklik olmadı. Anlaşma sağlanması konusunda temkinli bir iyimserlik içindeyim. Sorun diplomatik ya da formulasyon problemi değil. Biz temel düşünceye karşı çıkıyoruz" dedi.

Güvenlik görüşmelerinde kat edilmesi gereken çok yol olduğunu kaydeden Rusya lideri, uzmanların güven artırıcı önlemler konusunda uzlaşı sağlamalarının önemine değindi. Putin, ABD ile askıya alınan Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması (AKKA), NATO'nun genişlemesini de müzakere ettiklerini, ortaklarının bu konudaki itirazlarını dikkatli bir şekilde dinlemesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.

ABD Başkanı Bush da değerlendirmesinde doğu Avrupa'ya yerleştirilecek füze savunma sistemini savunarak, "Bu bir savunma sistemi, saldırı değil. Sadece tekli ya da ikili saldırılara karşı kendimizi korumak için kuruluyor. Rusya'nın kontrolünde olan herhangi bir yapıya karşı değil" garantisini yineledi.

Rusya'nın düşman olmadığının altını çizen ABD Başkanı, "Bazen diyalog kurmak zorlaşıyor. Bazı konularda iki ülke arasında sorunlar devam ediyor. Ancak birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.

Ortak bir füze savunma sisteminin kurulmasını umduklarını kaydeden Bush, görüşmelerde Moskova'nın daha önce sunduğu teklifleri yinelediğini söyledi.

Rusya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne kurulacak sistemler yerine Azerbaycan Gebele radar üssünün birlikte kullanılmasını önermişti. ABD Gebele'nin de kullanılabileceğini, ancak diğer sistemin alternatifi olamayacağını aktarıyor.

"RUSYA, SOVYETLER BİRLİĞİ DEĞİL"

Putin, NATO'nun doğuya doğru genişleme çabasının Rusya'nın Batı'yı düşman olarak gördüğü günlere ait politikaların devamı olduğunu beyan etti.

Vladimir Putin, "Rusya ile ilişkileri geliştirmek istiyorsanız eski Sovyetler Birliği gibi muamelede bulunmayın. NATO'nun genişleme çabası eski düşüncelerin devamından başka bir şey değil. Bugün artık Rusya düşman değil" şeklinde konuştu. Rus lider Putin, Churchill'in "Düşüncelerin değişimindeki yetersizlik radikallik işaretidir" sözünü hatırlattı.

Rusya Başkanı, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü Üyeliği'nin hızlandırılması için ABD'nin destek sözü verdiğini kaydederek, "Gecikme Rusya'nın ekonomik çıkarlarına uygun değil. İki ülke iş dünyası ile ilgili konularda destek sağlanmasında fikir birliğine vardık. Karşılıklı yatırımların korunması ve teşvik edilmesi için yeni bir hükümetler arası anlaşma üzerinde çalışacağız" sözlerini sarf etti.

Putin açıklamasında, ABD Başkanı George W. Bush'la başkan olarak son kez bir araya geldiklerini, kendisi ile iyi bir çalışma dönemi geçirdiklerini vurguladı. Bugüne kadar ABD başkanını yüksek insani değerlere sahip, güvenilir ve açık bulduğunu kaydeden Putin, "Muhatabını her zaman dinliyor. Karşılıklı anlayış ve ortaklığın geliştirilmesi konusunda saygıdeğer bir çaba ortaya koydu" ifadelerini kullandı.

STRATEJİK ÇERÇEVE BELGESİ İMZALANDI

Güvenlik anlaşmalarında herhangi bir ilerleme sağlanamamasına karşılık iki ülke ilişkilerinde yol haritası niteliğinde olacak 'Stratejik Çerçeve Belgesi' imzalandı.

Belge karşılıklı olarak ticaretin desteklenmesi, terörle mücadele, nükleer silahsızlanma, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği, enerji alanında işbirliği ve füze savunma sistemleri ile ilgili müzakerelerin devam ettirilmesi konularını kapsıyor.

Aralık 2009'da süresi dolacak nükleer silahlarda indirim anlaşması (START-1)'le ilgili görüşmelerin desteklenmesi de çerçeve belgede yer aldı.

MEDVEDEV'LE SAMİMİ GÖRÜŞME

ABD Başkanı Bush, Rusya'nın yeni lideri Dmitri Medvedev'le de bir araya geldi.

Medvedev'i 'dürüst bir ortak' olarak niteleyen Bush, 7-9 Temmuz'da Japonya'da gerçekleşecek G-8 zirvesinde tekrar görüşeceklerini kaydetti. Zirvede Rusya'yı Medvedev temsil edecek. Bush'a iki ülke ilişkilerini geliştirmek istediğini ifade eden Rusya'nın genç başkanı, "Bush ve Putin iki ülke ilişkilerinin gelişimi adına çok şeyler yaptı. ABD-Rusya dünyanın güvenliği açısından anahtar rol oynuyor. Kendi açımdan bunu daha ileriye götürmek isterim" dedi.

 

IMKB 100   41.362,71 %2,99 17:13:29

   USD 1,2870 %-0.34

   Altın 37,7304 %0.30

   EURO 2,0230 %-0.39

 Parite   1,5738 %0,38 

 Bono   %18,52

               

 

Coca-Cola, Türkiye'ye 175 Milyon Dolar Yatıracak

Resmi büyütmek için tıklayın

Coca-cola İçecek, Türkiye'nin Yanı Sıra Faaliyet Gösterdiği 6 Ülkeye Bir de Pakistan'ı Eklemeye Hazırlanıyor.

 

Coca-Cola İçecek, Türkiye’nin yanı sıra faaliyet gösterdiği 6 ülkeye bir de Pakistan’ı eklemeye hazırlanıyor.

"Satış yaptığımız ülkelerin tamamı Müslüman olduğu için alkollü içecekler ile rekabet etmeyişimiz avantaj sağlıyor" diyen Coca-Cola İçecek CEO’su Michael O’Neill, Türkiye’ye yapacakları yatırımın hiçbir yıl 175 milyon doların altında kalmayacağını söylüyor.

THE Coca-Cola Company ürünlerinin Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Ürdün’deki şişeleyicisi Coca-Cola İçecek, faaliyet gösterdiği ülkelere Pakistan’ı da eklemeye hazırlanıyor. Coca-Cola İçecek CEO’su Michael O’Neill, 2007’de 1 milyar 926 milyon YTL ciro elde ettiği Türkiye’ye yapacakları yatırımın hiç bir yıl 175 milyon doların altında kalmayacağını söyledi.

 

FABRİKA SAYISI 20 OLACAK: Pakistan’ı da bünyesine kattıktan sonra hedeflerindeki tüketici sayısını 160 milyon artırarak 330 milyon kişiye ulaştırdıklarına dikkat çeken O’Neill, şöyle konuştu, "İleriye bakınca bu bizim için inanılmaz bir büyüme fırsatı. Bu yolla gelişmekte olan ülkelerde işin püf noktalarını ve çatışmaları daha kolay öğreniyoruz. Yeni bölge ile birlikte şu an 12 olan tesis sayımıza 6 tesis daha eklemiş olacağız. Irak’ta ve Elazığ’da da birer tesis için çalışmalara başladık. Bu tesislerin de tamamlanmasıyla birlikte 2008 sonundaki fabrika sayımız 20’ye çıkacak. Satış konusunda faaliyet gösteriğimiz Suriye’de de yine üretim tesisi arayışlarımız var."

REKABET BAŞTA ZORLADI: Türk tüketicisinin sadece fiyat odaklı hareket etmediğine dikkat çeken O’Neill, Türkiye’deki rekabet koşullarını şöyle değerlendirdi: "Sizler için tazelik ve kalite önemli. Türkler kötü olana sırf ucuz diye para harcamak istemez. Pazara giren güçlü ve yeni markalar önce pazar payımızı olumsuz etkiledi. Ancak, şimdi pazar payımız eskisinden de yüksek. Yani bu bize artı değer katmış oldu. Bu markaların pazarı büyüttüğüne inanıyorum."

CİRO YÜZDE 19 ARTTI: Coca-Cola İçecek’in 2007 yılı cirosunun yüzde 19 artış gösterdiğine dikkat çeken Michael O’Neill, şöyle konuştu: "2006’da 1 milyar 667 milyon YTL olan ciromuz bugün 1 milyar 926 milyon YTL’ye ulaştı. Topam ciromuzdaki yüzde 19’luk artışın yanısıra Türkiye operasyonlarımızdan doğan ciro yüzde 16, yurtdışı operasyonlarımızın cirosu ise yüzde 42 oranında yükseldi. Yurtdışı operasyonlarımızın toplam hacmi 329 milyon YTL’ye ulaştı."

TÜRKİYE’NİN PAYI YÜZDE 80: Coca-Cola İçecek’in operasyonlarında dominant rol oynayan ülke yüzde 80’lik payıyla Türkiye. Şirketin yurtdışı operasyonlarında ise Kırgızistan yüzde 42, Azerbaycan da yüzde 30’luk payla öne çıkıyor. Ürdün’ün yüzde 20’lik pay aldığı operasyonlarda Kırgızistan’ın yüzde 6, Suriye ve Irak’ın yüzde 2’lik payları bulunuyor.

Risk almayan şampanya içemez

YERİNDE saymanın sürekli büyümek isteyen bir şirket için seçenek olmadığını belirten Michael O’Neill, "Risk almayan şampanya içemez. Bence önemli olan riski dengeleyebilmek. 1 şirket 1 ülke olarak başladığımız yola 1 şirket 9 ülke olarak devam edeceğiz. Büyümekte olan pazarlarda bu daha zor oluyor, ama ben iyimserim" diye konuştu.

Müslüman ülkelerde alkol rekabeti yok, avantajlıyız

COCA-Cola İçecek CEO’su Michael O’Neill, sorumluluk alanlarındaki ülkelerin Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Azerbaycan, Pakistan, Irak, Suriye ve Ürdün olduğunu hatırlatarak, "Satış yaptığımız ülkelerde nüfusun büyük bölümü Müslüman olduğu için alkollü içeceklerle rekabet etmeyişimiz bize avantaj sağlıyor" dedi.

Türkiye yatırımcı için doğal çekim merkezi gibi

RUSYA’da Coca-Cola’nın kuruculuğu ve Genel Müdürlüğü’nün yanısıra 15 yıl boyunca İrlanda’da da Yatırım Ajansı’nın Başkanlığını yapan O’Neill, Türkiye’nin yatırım için doğal bir çekim merkezi olduğunu şöyle anlattı: "Ben Rusya’da Coca-Cola’nın faaliyetlerini ilk başlattığımda herkes deli olduğuma inanmıştı. Bence Türkiye mükemmel bir fırsat. Komşularınız, konumunuz, entellektüel birikiminiz çok önemli avantajlarınız. Bu odaklanma şirketlerin Türkiye’ye ve doğuya yatırımlarını teşvik ediyor. Bunu geliştirmek için lokal yönetimlerin vergi avantajı sağlamaları ve eğitimli işgücüne yapılacak yatırımlar önemli."

 

İran'ın Petrol Geliri 70 Milyar Dolar

Dünyanın En Büyük Dördüncü Petrol Üreticisi Olan İran, Petrol İhracatından Geçen Yıl 70 Milyar Dolar Kazandı.

 

 

 

DÜNYANIN en büyük dördüncü petrol üreticisi olan İran, petrol ihracatından geçen yıl 70 milyar dolar kazandı. Nevruz tatilinin bitmesinin ardından geçen yılın değerlendirmesini yapan Petrol Bakanı Gulam Hüseyin Nozeri’nin verdiği bilgilere göre, İran’ın günlük ham petrol üretimi 4.2 milyon varili geçti. Günlük 2.5 milyon varil ham petrol ihraç eden İran, geçen yıl, İslam devriminden bu yana petrol üretiminde rekor kırdı. Petrol satışında dolardan vazgeçerek Euro ve diğer dövizlere yönelen İran, bir yıllık petrol ihracatından 70 milyar dolar tutarında gelir elde etti. İran’ın önceki yıla ilişkin petrol geliri 60 milyar dolar olarak açıklanmıştı. 06.04.2008 01:35 [1289671

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 5 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol