şinasi yamak  
 
  nisan 16 15.03.2025 10:26 (UTC)
   
 

 

20 Milyonluk İstihdamın 8.5 Milyonu Kayıt Dışı

 

 

 

Tüik'in Verileri, Toplam Sayısı 20 Milyon 112 Bin Olan Çalışanların 8 Milyon 422 Bininin Herhangi Bir Sosyal Güvenlik Kurumuna Kaydı Bulunmadığını Gösteriyor.

 

 

 

Türkiye'de 8 milyon 422 bin kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydı olmadan çalıştığı belirlendi.

ANKA'nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı belirlemelere göre, Ocak ayında istihdamdaki toplam nüfus 20 milyon 112 bin kişi olurken, bunun 8 milyon 422 binini herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydı bulunmayanlar oluşturdu. Ücretli olarak çalışan toplam 11 milyon 72 bin kişiden yüzde 18.8 oranındaki 2 milyon 81 bininin kayıt dışı çalıştığı belirtildi. Toplam sayıları 1 milyon 55 bin olan yevmiyelilerin ise yüzde 91.3 oranındaki 963 bini kayıt dışı olarak çalışıyor. İşveren olarak faaliyet gösteren 1 milyon 182 bin kişiden yüzde 24.2 oranındaki 286 bini ile kendi hesabına çalışan 4 milyon 468 bin kişiden de yüzde 64.5 oranındaki 2 milyon 880 bininin de sosyal güvenlik kaydı bulunmuyor.

 

 

-ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİLİĞİ İŞSİZLİĞİ GİZLİYOR-

 

Kayıt dışı "çalışanlar" içinde en büyük grubu ise ücretsiz aile işçileri oluşturuyor. Büyük bölümü tarım kesiminde bulunan ve standart bir istihdamdan farklı olarak tarım ya da ticaretle uğraşan ailesine yardım eden bu kişilerin toplam sayısı 2 milyon 335 bin kişi düzeyinde bulunuyor. Bunların da yüzde 94.7 oranındaki 2 milyon 211 bini sosyal güvenlik şemsiyenden yoksun durumda. Normal bir istihdam olanağı elde edemediği için mevcut konumda yer alan bu kişilerin, ücretsiz aile işçisi şeklinde tanımlanması, Türkiye'deki işsizliğin boyutlarını da olduğundan küçük gösteriyor.

Kayıt dışı çalışanlar toplamının 3 milyon 972 bini tarımda, 4 milyon 450 bini ise tarım dışı sektörlerde bulunuyor. Kayıt dışılık oranı tarımda yüzde 84.9, diğer sektörler ortalamasında yüzde 28.8 düzeyinde bulunuyor.

 

İstihdamdaki nüfus ve kayıt dışı çalışanlar(Ocak-Bin kişi)

 

/**

     Toplam Kayıt dışı Kayıt dışı

     İstihdam İstihdam Oranı(%)

Toplam 20.112 8.422 41,9

Ücretli 11.072 2.081 18,8

Yevmiyeli 1.055 963 91,3

İşveren 1.182 286 24,2

Kendi hesabına 4.468 2.880 64,5

Ücretsiz aile işçisi 2.335 2.211 94,7

Tarım 4.676 3.972 84,9

Tarım dışı 15.436 4.450 28,8

**/

 

-HESAPLAMADAKİ DEĞİŞİKLİK-

 

TÜİK'in hanehalkı işgücü anketi sonuçları, Kasım 2007 döneminden itibaren Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'den (ADNKS) elde edilen toplam nüfus sayısına dayalı olarak yayımlanıyor. Eski sistemde anket sonuçları 73 milyon kişilik tahmini yıl ortası nüfusa göre hesaplanırken, yeni sistemde 70 milyon 586 bin 256 kişilik Türkiye nüfusuna göre uygulanıyor.

Eski sistemle hesaplanan kayıt dışı çalışan sayısı Ocak 2006'da 9 milyon 751 bin, Ocak 2007'de 10 milyon 93 bin kişi olarak açıklanmıştı. Nüfus sayısının tahmini sayıdan düşük çıktığı yeni sistemle hesaplanan kayıt dışı çalışan sayısı bu yılın Ocak ayında 8 milyon 422 bin kişi olarak belirlendi

 

IMKB 100   41.555,97 %-0,07 17:00:09

   USD 1,3240 %0.83

   Altın 40,0793 %2.59

   EURO 2,1100 %1.73

 Parite   1,5957 %1,08 

 Bono   %18,66

ABD Enflasyonu Yüksek Çıktı

 

ABD'de Geçen Ay Tüketici Fiyatları Düşük Giyecek Fiyatlarının Etkisiyle, Beklentilerin Biraz Altında Yüzde 0,3 Oranında Arttı.

 

ABD'de geçen ay tüketici fiyatları düşük giyecek fiyatlarının etkisiyle, beklentilerin biraz altında yüzde 0,3 oranında arttı.

Ekonomistler, tüketici fiyatlarında yüzde 0,4 artış bekliyorlardı.

Yiyecek ve enerji fiyatları dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek tüketici fiyatları ise beklentiler dahilinde geçen ay yüzde 0,2 oranında artış gösterdi.

 

Şubat ayında yüzde 0,5 oranında gerileyen enerji fiyatları, Mart ayında yüzde 1,9 yükseldi.

Öte yandan, Mart ayında yeni konut inşaatları yüzde 11,9 oranında düştü.

Geçen ay yeni başlayan konutların sayısı yıllık bazda 947 bin birime geriledi.

Gelecekte yapılması planlanan konutların işareti olarak görülen yeni inşaat izinleri ise Mart ayında yüzde 5,8 gerileyerek yıllık 927 bin birim oldu. Böylece, 1991 yılı Nisan ayından bu yanaki en düşük miktara gerilemiş oldu. 16.04.2008 17:16 [1307195

Depolarımız Çeltik Dolu

 

Çeltik Fabrikası Sahibi Mehmet Kerman, Türkiye'nin Çeltik Üretiminin Üçte Birinin İpsala'dan Karşılandığını Belirterek, 'Pirinç Stokları Yeterli Seviyede. Depolarımız Çeltik Dolu' Dedi.

 

Edirne'nin İpsala ilçesinde çeltik fabrikası sahibi Mehmet Kerman, Türkiye'nin çeltik üretiminin üçte birinin İpsala'dan karşılandığını belirterek, “Pirinç stokları yeterli seviyede. Depolarımız çeltik dolu” dedi.

İpsala ilçesinde faaliyet gösteren Kırkpınar Çeltik Fabrikasının sahibi olan Kerman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çeltikteki fiyat artışlarına, dünyada gıda fiyatlarının artması ve bazı ülkelerin ihracatı durdurmasının neden olduğunu söyledi.

 

Çeltiğin 45 gün önce tonunun 800 YTL'den işlem gördüğünü belirten Kerman, “Bugün çeltiğin tonu bin 600 YTL'den işlem görüyor. Çeltiği işleyip pirinç haline getiren fabrikalarda, piyasaya toptan çeltiğin tonunu 2 bin 700 YTL'den satıyor. Ancak, şu anda talepte bir daralma var” dedi.

Türkiye'ye daha önceki yıllarda Amerika, İtalya, Mısır, Pakistan ve Vietnam'dan çeltik ithal edildiğini anlatan Kerman, şu anda ithalatın olmadığını, ancak Türkiye'nin elinde yeterli çeltik stokunun bulunduğunu ve depolarının da çeltikle dolu olduğunu bildirdi.

TÜRKİYE'NİN ÇELTİK AMBARI İPSALA

Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 33'ünün İpsala bölgesinden karşılandığını kaydeden Kerman, şunları söyledi:

“Türkiye'de çeltik üretiminde en son teknoloji kullanılıyor. Ülkemizdeki çeltik fiyatları bölgemiz üreticilerini de ilgilendiriyor. Şu andaki fiyatlar esasında üreticimizin beklediği fiyatlar. Ancak, fiyat artışları üreticinin elinden malını çıkardığı bir döneme rastladı. Bu yıl önemli miktarda çeltik ekileceği kanaatindeyim. Eğer üretici desteklenirse pirinç ithaline gerek kalmaz. Barajlarda yeterli suyumuz da var. Bu yıl üretim iyi olacak. Üretici çeltik ekeceği alanları bu yıl daha istekli hazırlıyor. Alın terinin değerleneceğini umut ediyor.”

“PİRİNÇ FİYATI OLMASI GEREKEN YERE GELDİ”

Aynı ilçede faaliyet gösteren Sezerler Çeltik Fabrikası sahibi ve çeltik üreticisi Necmi Sezer de, çeltik üretiminde girdilerin yüzde 100'ün üzerinde arttığına dikkati çekti.

Pirinç fiyatlarının bugün olması gereken yere geldiğini ve bu fiyatlar yeni sezonda da yerinde durursa, 1 YTL'nin üzerinde bir alım fiyatı açıklanacağını umut ettiğini ifade eden Sezer, 1 YTL'nin üzerindeki bir fiyatın da üreticilerin emeğini karşılayacak miktarda olduğunu söyledi.

Çeltik üreticisinin birkaç yıldan bu yana emeğinin karışlığını alamadığı için az ekim yaptığını hatırlatan Sezer, şunları kaydetti:

“Eğer çeltik üreticisi desteklenirse, çeltik ekim alanı artar. Çünkü, bizde çeltiğin ekilebileceği toprak var. Amerika Birleşik Devletlerine bile pirinç satarız. Bugün fasulye 3 YTL, bulgur 2 YTL. Fasulyenin ne maliyeti var ki. Ama pirinç öyle değil. Büyük bir uğraşı ve maliyeti var. Fiyat artışı olunca neden tepki geliyor? Fiyatı olması gereken yerde. Fabrikadan çıktıktan sonra büyük toptancılar ve marketçilerin kar marjları yüksek. Bunlar yüksek karlarla çalışıyorlar.”

Çeltik üreticisi Mustafa Çalışkan da, 40 yıldan bu yana çeltik ekimi yaptığını, üç kez iflas etmesine rağmen bu yıl da 1 YTL'nin üzerinde bir fiyat beklentisiyle çeltik ekimi yapacağını bildirdi. 16.04.2008 10:30 [1306141]

Enflasyon Ateşi Avrupa'yı Yakıyor

 

Bir Taraftan Yükselen Enerji Fiyatları, Diğer Yandan Dur Durak Bilmeyen Gıda Fiyatları. Buğday, Pirinç Derken Maliyetlerde Yaşana Artış Avrupa'da Enflasyonu Son Yılların En Yüksek Seviyesine Çıkardı.

 

Bir taraftan yükselen enerji fiyatları, diğer yandan dur durak bilmeyen gıda fiyatları. Buğday, kahve, pirinç derken maliyetlerde yaşana artış Avrupa'da enflasyonu son yılların en yüksek seviyesine çıkardı.

Avrupa'da enflasyon rakamları mart ayında başlangıçtaki tahminlerin de ötesine geçerek yıllık bazda yüzde 3.6'ya çıktı. Böylece Avrupa'da son 16 yılın en yüksek enflasyon rakamına ulaşıldı. Enflasyon şubat ayında ise yüzde 3.3 seviyesindeydi.

 

Analistler enerji, gıda ve unlu mamüllerde görülen fiyat artışlarının enflasyon üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu belirtiyor.

Açıklanan yüksek enflasyonun ardından euro dolar karşısında hızlı bir değer artışı ile 1.5877 seviyesine kadar tırmandı. Yüksek enflasyon Avrupa'da olası faiz indirimlerinin önüne set çektiğini beliten uzmanlar, bu durumun euronun değer kazanmasını sağladığını kaydediyor.

 

Avrupa'da gıd fiyatları mart ayında yıllık bazda yüzde 6.2 arış gösterirken, bu rakam serinin tutulmaya başladığı 1997'den bu yana en yüksek oran. Özelikle pirinç, buğday, mısır, soya fasulyesi gibi ürünlerde hem kuraklık hem de spekülatif nedenlere bağlı olarak görülen yükseliş, gıda fiyat ortalamasını da hızla yukarı çekiyor.

   

Enerji fiyatları da mart ayında yıllık bazda yüzde 11.2 yükseldi. bu rakam şubat ayında yüzde 10.4 seviyesindeydi. Öte yandan uluslararası borsalardaki ham petrol fiyatları geçtiğimiz 12 ay boynca yüzde 79 oranında artış gösterdi.

Enflasyonda yaşanan hızlı artış, Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinin geçilmesine neden oldu. Banka bu yıl için enflasyonu yüzde 2.9 olarak tahmin ederken, 2009 için yüzde 2.1 olarak öngörüyordu

Kuraklık Buğdayı Vurdu

 

Türkiye'nin En Önemli Tahıl Ambarlarından Biri Olan Güneydoğu'da Buğday Ekili Alanların Yüzde 50'sini Şimdiden Kuraklık Vurdu.

 

Türkiye’nin en önemli tahıl ambarlarından biri olan Güneydoğu’da buğday ekili alanların yüzde 50’sini şimdiden kuraklık vurdu. İlkbahar mevsimi olmasına rağmen binlerce dönüm buğday ekili alan, yeterli yağışın düşmemesi ve aşırı sıcakların etkisiyle kuruyarak sarıya bürünürken, tarlalarda da derin çatlaklar maydana geldi. Diyarbakır Ziraat Odası Meclis Başkanı Şeyhmus Sarı, 15 yıldır ilk kez böylesine etkileyici bir kuraklık yaşadıklarını belirterek, buğdayda beklediği ürünü alamayacak çiftçilerin perişan olacağını söyledi. Sarı, bu durumunun piyasaya da çok olumsuz yansıyacağına dikkat çekti.

 

BAŞAKLAR SARARDI, TOPRAK KURUDU

Türkiye’de başta pirinç olmak üzere temel gıda maddelerine yapılan zamlar vatandaşların alım gücünü düşürürken, Türkiye’nin en önemli tahıl ambarı olan Güneydoğu’da ekili alanları vuran kuraklık, sıkıntının önümüzdeki günlerde daha da artacağınının işareti oldu. Diyarbakır’da tarıma açık 5.5 milyon dönüm arazinin 4 milyon dönümüne bu yıl ağırlıklı olarak buğday ve mercimek ekimi yapıldı. Büyük emek sarf ederek ekim yapan çiftçiler, kış mevsiminde yeterli kar ve yağmur yağmaması nedeniyle kara kara düşünmeye başladı. Bahar mevsimi gelmesine rağmen halen istenilen yağışın düşmediği buğday ekili alanlarda susuzluk nedeniyle toprak çatladı, yeni filizlenmiş olan buğday başakları sarıya büründü. Ekonomik durumu iyi olan bazı çiftçiler, açtıkları kuyulardan fıskiye yöntemiyle tarlalarını sulamaya çalışırken, ekili alanların yüzde 50’sinin kuraklık yüzünden ürün vermeyeceğini belirten Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem, önümüzdeki hafta da yağış olmaması halinde bu rakamın yüzde 90’a kadar ulaşacağını vurguladı.

KURAKLIK TÜM GÜNEYDOĞU'DA

Kuraklık tehlikesinin sadece Diyarbakır’da değil Güneydoğu bölgesinin genelinde yaşandığı kaydeden Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem, önümüzdeki günlerde bölgedeki bütün Ziraat Odası başkanlarıyla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacaklarını söyledi. Bahri Erdem, “İmkanı olan bazı çiftçiler açtıkları kuyularla tarlalarını sulamaya çalışsa da bu yeterli gelmiyor. Çiftçiler ne yapacağını şaşırmış durumda. Çünkü su kaynakları da kuruyor. Dicle Nehri’nden bazı çiftçiler pompalarla arazilerine su çekiyordu, ancak 4 gün önce Dicle ve Kralkızı Barajlarınının kapakları kapatıldığı için Dicle'de de su adeta kalmadı” dedi.

UN VE EKMEK FİYATLARI ETKİLENECEK

Diyarbakır Ziraat Odası Meclis Başkanı Şeyhmus Sarı ise, 15 yıldır çiftçiyi böylesine etkileyen bir kuraklık yaşamadıklarını söyledi. Sarı şöyle konuştu:

“Kış mevsiminde yeterli kar ve yağmur yağmadığı için toprak susuzluktan çatladı. Buğday filizlendi, ancak dibi kuru olduğu için hemen sarardı. Buğday ekili alanlar, susuzluk ve aşırı sıcakların da etkisiyle yanarak adeta sarıya boyandı. Oysa her yıl bu mevsimde buğday tarlaları yemyeşildi. Ekili alanlardaki bu sorun piyasaları da büyük oranda etkiliyor. Geçen yıl buğdayın kilosu 435 Ykr iken bu yıl 750- 800 Ykr’ye çıktı. Durum böyle olunca, un fiyatları ve ardından ekmek fiyatları etkileniyor. Bu yıl çiftçi umudunu kaybetti, ekimden bir beklentisi kalmadı. Ancak hükümetten isteğimiz, başta Ziraat bankası ve diğer özel bankalardan almış olduğumuz çiftçi kredilerini erteletmeleri.”

ÇİFTÇİ DESTEK BEKLİYOR

Diyarbakır’ın merkeze bağlı Sarılar köyü sakinlerinden Tahir Sarı ise, susuzluktan çatlayan tarlasındaki toprağı avuçlayarak “7.5 aydır kar ve yağmur yağmadı. Toprak susuzluktan çatladı, büyük umutlarla ektiğimiz buğday ise yandı. Hükümetten bize tohum, gübre yardımı yapmasını ve bizi desteklemesini istiyoruz” dedi. 16.04.2008 13:30 [1306616]

Türk İhracatçıları Rice'ı Washinton'da Ağırladı

 

Amerikan-türk Konseyi'nin (Atc) ABD'nin Washington Kentinde 27'incisini Organize Ettiği Yıllık Atc Konferansının Sürpriz Konuğu, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Oldu.

 

Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) ABD'nin Washington kentinde 27'incisini organize ettiği yıllık ATC konferansının sürpriz konuğu, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice oldu.

İlk kez bir ABD Dışişleri Bakanı, ATC toplantılarındaki resmi yemeğe konuk oldu. Konferansa bu yıl Türkiye'den Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, TİM Başkanvekili Eli Alharal ve çok sayıda işadamı katıldı. Konferansta ABD Ticaret Bakanlığı, Savunma Bakanlığı yetkilileri ve Dışişleri Bakanlığı'ndan Matt Bryza gibi birçok ünlü katılımcı da hazır bulundu.

 

500 kişiyi aşan özel davetlinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Eli Alharal, Stanford Üniversitesi'ni birincilikle bitiren ve bir piyanist olan Condoleezza Rice'ın Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolünü en iyi bilen insanlardan biri olduğunu kaydederek, toplantıya katılan ABD Dışişleri Bakanı'na teşekkür etti. 45 bin Türk ihracatçısı adına konuştuğunu belirten Elharal, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedeflediklerini söyledi. ABD'ye yönelik ihracatta son yıllarda bir düşüş gözlendiğini kaydeden Elharal, ihracatın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade etti. Ortadoğu pazarında ABD şirketleri ile daha çok işbirliği yapılması gerektiğini kaydeden Alharal, "Unutmayın ki, Ortadoğu'da ABD şirketlerinin en iyi partnerleri Türk işadamlarıdır" dedi.

Rice ise yaptığı konuşmada, ekonomik işbirliğinin süreceği mesajını verirken, Türkiye ve ABD'nin sonsuza dek müttefik olarak kalacağını söyledi. Siyasi ve askeri konularda Türkiye'ye verdikleri desteğe vurgu yapan Rice, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği için ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini kaydetti. Dünya petrolünün yüzde 8'inin Türkiye üzerinden geçtiğini hatırlatan Rice, "Biz fiyatların tekeller tarafından değil, piyasalar tarafından belirlendiği yeni bir doğalgaz altyapısına inanıyoruz" diye konuştu.

Konferansta bir konuşma yapan Devlet Bakanı Tüzmen de, Türk şirketlerinin durumundan gurur duyduğunu ifade ederek, bölgede iyi işleyen tek piyasa ekonomisinin Türkiye'de olduğunu söyledi. Tüzmen, Türkiye ile ABD'nin, Balkanlar, Orta Asya ve Ortadoğu'da siyasi krizlerde birlikte çalıştığını hatırlatırken, siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun bunların ekonomik zaferlerle tamamlanması gerektiğine işaret etti. Bakan Tüzmen, bu ilkenin özellikle Türkiye'nin bulunduğu bölgede önem taşıdığını kaydetti.

Türkiye, Yatırımda Romanya ile Yarışıyor

 

Ernst & Young Tarafından Yapılan Araştırmada Türkiye, Yatırım Çekiciliği Sıralamasında İkinci Sırada Yer Alırken, Birinci Romanya ile Arasındaki Fark Gittikçe Kapanıyor.

 

 

ERNST & Young tarafından yapılan Güney Doğu Avrupa Yatırım Çekiciliği Anketinde Türkiye, yatırım çekiciliği sıralamasında ikinci sırada yer alırken, birinci Romanya ile arasındaki fark gittikçe kapanıyor. Anketin 2007 sonuçları, Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş ve Ernst & Young Fransa Kıdemli Müdürü Fabrice Reynaud tarafından açıklandı. Doğrudan yabancı yatırımlar açısından Güney Doğu Avrupa ülkelerini yatırım cazibesi açısından karşılaştırmak, gerçek yatırım ortamı ile yatırımcıların algılamalarını karşılaştırmak ve bölge ülkeler için potansiyel fırsatları belirlemek amacıyla gerçekleştirilen anket kapsamında, 216 üst düzey yönetici ile mülakat yapıldı. Güney Doğu Avrupa ülkelerinin yatırım çekiciliklerinde yüzde 52 ile Romanya yine ilk sırada yer alırken, Türkiye yüzde 50’lik oran ile ikinci sırada bulunuyor. Bu oranın 2006’da Romanya’da yüzde 58 olduğu ve geçen yıl yüzde 52’ye indiği, 2006’da yüzde 49 olan Türkiye’de ise yüzde 1’lik artış yaşandığı belirtiliyor. 16.04.2008 01:39 [1305734]

Vergide İstanbul İlk Sırada

 

2007 Yılı Vergilendirme Döneminde, En Fazla Gelir Vergisi Ödeyen İlk 100 Mükellef İçinde; İstanbul'dan 85, Ankara'dan 6, İzmir'den 5, Kahramanmaraş'tan 2, Antalya ve Bursa'dan İse Birer İsim Yer Aldı.

 

Türkiye genelinde 2007 yılı vergilendirme döneminde, en fazla gelir vergisi ödeyen ilk 100 mükellef içinde; İstanbul'dan 85, Ankara'dan 6, İzmir'den 5, Kahramanmaraş'tan 2, Antalya ve Bursa'dan ise birer isim yer aldı.

Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bu dönemde 1 milyon 628 bin 370 mükellef, 16 milyar 888 milyon 514 bin 810 YTL matrah beyan etti. Bu tutar üzerinden 4 milyar 246 milyon 950 bin 522 YTL gelir vergisi tahakkuk ettirildi.

 

Yine bu dönemde beyan edilen matrah toplamında bir önceki yıla göre yüzde 14,75 , tahakkuk eden gelir vergisi toplamında ise yüzde 14,61 oranında artış meydana geldi.

Türkiye genelinde 2007 yılı vergilendirme dönemi içinde beyanda bulunan mükellefler ortalama 10 bin 371 YTL matrah beyan etti. Bu matrahlar üzerinden ise mükellef başına ortalama 2 bin 608 YTL yıllık gelir vergisi tahakkuk ettirildi.

İSTANBUL İLK SIRADA

Bu dönemde en fazla gelir vergisi ödeyen ilk 100 mükellef içinde; İstanbul'dan 85, Ankara'dan 6, İzmir'den 5, Kahramanmaraş'tan 2, Antalya ve Bursa'dan ise birer isim yer aldı.

İstanbul'da 407 bin 621 mükellef 6 milyar 11 milyon 513 bin 460 YTL matrah beyan etti. Söz konusu mükelleflerden 1 milyar 688 milyon 341 bin 809 YTL gelir vergisi tahakkuk ettirildi.

Ankara'da 1 milyar 404 milyon 614 bin 983 YTL matrah beyan eden 118 bin 744 mükellef, 375 milyon 932 bin 486 YTL gelir vergisi ödedi.

İzmir'de ise 116 bin 140 mükellef, 1 milyar 130 milyon 482 bin 907 YTL tutarında matrah beyan etti ve bu tutar üzerinden 281 milyon 962 bin 874 YTL gelir vergisi tahukkuk ettirildi.

Bu arada İstanbul'da tahakkuk eden gelir vergisinde yüzde 11,26 , Ankara'da yüzde 15,60 ve İzmir'de ise yüzde 11,99 oranında artış sağlandı.

İstanbul beyanname sayısında yüzde 25,03 , matrah tutarında yüzde 35,6 , tahakkuk eden gelir vergisinde ise yüzde 39,75 oranında paya sahip olurken, Ankara'da bu oranlar sırasıyla yüzde 7,29 , yüzde 8,32 ve yüzde 8,85 olarak gerçekleşti.

İzmir ise beyanname sayısında yüzde 7,13 , matrah tutarında yüzde 6,69 ve tahakkuk eden gelir vergisinde ise yüzde 6,64 paya sahip oldu. 16.04.2008 15:48 [13

Yabancı Sermaye Girişi Dibe Vurdu

 

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Taşınmaz Alımları Kapsamında Fiili Sermaye Girişi Ocak-şubat Döneminde 1 Milyar 592 Milyon Dolarla Geçen Yılın Aynı Döneminin Yüzde 80.4 Oranında Altında Kaldı.

 

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve taşınmaz alımları kapsamında fiili sermaye girişi Ocak-Şubat döneminde 1 milyar 592 milyon dolarla geçen yılın aynı döneminin yüzde 80.4 oranında altında kaldı.

Hazine Müsteşarlığı, doğrudan yabancı sermaye girişlerine ilişkin Şubat ayı verilerini açıkladı. Buna göre, Ocak-Şubat döneminde ülkeye uluslar arası doğrudan sermaye girişi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 84'lük azalışla 1 milyar 188 milyon dolar oldu. Anılan dönemde 7 milyon dolarlık çıkış dolayısıyla net sermaye girişi ise yüzde 85.7'lik düşüşle 1 milyar 58 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın Ocak-Şubat döneminde 7 milyar 400 milyon dolarlık net sermaye girişi elde edilmişti.

 

Aynı dönemde gayrimenkul alımları dolayısıyla da yabancılar 404 milyon dolar sermaye getirdi. Söz konusu tutar geçen yıla göre yüzde 37.2 azaldı. Geçen yılın ilk iki ayında yabancılar taşınmaz alımları dolayısıyla Türkiye'ye 643 milyon dolar getirmişti.

Uluslar arası sermayeli firmaların yabancı ortaklarından kullandıkları krediler ise anılan dönemde yüzde 102.3'lük artışla 59 milyon dolardan 130 milyon dolara çıktı.

EN BÜYÜK BÖLÜMÜ İMALAT SANAYİİNE

Ocak-Şubat döneminde 1 milyar 65 milyon dolar olan uluslar arası doğrudan yatırım girişinin 427 milyon doları imalat sanayiine gerçekleşti. Anılan dönemdeki sermaye girişinin 558 milyon dolarının AB ülkeleri kaynaklı olduğu belirlendi.

Yılın ilk iki ayında 490 adet uluslar arası sermayeli şirket ve şube kuruldu, 105 adet yerli sermayeli şirkete de uluslar arası sermaye iştiraki gerçekleşti. Böylece, 595 adede ulaşan uluslar arası sermayeli şirketin, başta toptan ve perakende ticaret sektörü olmak üzere, gayrimenkul kiralama ve faaliyetleri ile imalat sanayi sektörlerinde faaliyette bulundukları belirlendi. İmalat sanayiinde faaliyette bulunan uluslararası sermayeli şirketlerde kimyasal madde ve ürünleri imalatı birinci sırada yer alırken, bunu tekstil ürünleri imalatı ile makine ve teçhizat imalatı izledi.

Anılan dönemde kayıtlı sermayesi 500 bin doların üzerinde olan 58 adet uluslar arası sermayeli şirket, şube kuruluşu ile yabancı ortak iştirak gerçekleşti. Bu şirketlerin 13 adedi toptan ve perakende ticaret sektöründe, 11 adedi imalat sanayiinde, 6 adedi ise ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetleri sektöründe faaliyette bulunuyor.

Ocak-Şubat döneminde kurulan 595 adet uluslar arası sermayeli şirketin, 330 adedi AB ülkeleri, 90 adedi diğer Avrupa ülkeleri, 82 adedi ise Yakın ve Ortadoğu ülkeleri ortaklı şirketlere ait olduğu görüldü. 16.04.2008 15:01 [1306825]

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 11 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol