şinasi yamak  
 
  27 nisan 15.03.2025 10:26 (UTC)
   
 

Amik Ovası'nda kuraklık tehdidi  

HATAY (İHA) - Amik Ovası'nın en önemli su kaynağı olan Asi Nehri'nin Nisan ayında kuruması sonucu mağdur olan çiftçi, "Türkiye-Suriye Ekonomi Forumu" birinci toplantısına katılmak üzere Suriye'ye giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşanan su sorununa çözüm bulmasını umut ediyor.

 

Suriye'nin baraj kapaklarını kapatması sonucu Asi Nehri'nin Nisan ayında tamamen kuruması ve yeterli yağışların düşmemiş olması çiftçiyi oldukça zor bir durumda bıraktı. 700 bin dönüm ekili buğday alanı bulunan Amik Ovası'nda üretim yapan çiftçiler, kuruyan Asi Nehri'ne suyun gelmesini bekliyorlar.

 

Buğday arazilerinin sulanmaması durumunda perişan olacaklarını belirten çiftçi Osman Kırık, "Tarladaki buğdayımız susuz kaldı. Her yıl Haziran ayında kuruyan Asi Nehri bu yıl Nisan ayında kurudu. Son 3 aydır neredeyse hiç yağmur yağmadı, ne yapacağımızı şaşırdık. Tek umudumuz Suriye'de bulunan Başbakanımızın, Suriyeli yetkililerle görüşerek, Asi Nehri'ne su bırakılmasını sağlaması. Eğer buğdayımızı sulayamazsak hepimiz perişan oluruz" dedi.

 

Suriye'nin baraj kapaklarını açması konusunda Başbakan Erdoğan'dan yardım isteyen bir diğer çiftçi Mustafa Çinçinoğlu ise, Amik Ovası'nın su sorununa kalıcı çözüm bulunabilmesi için Reyhanlı ve Afrin barajları ile birlikte Suriye ile ortak yapılması planlanan Dostluk barajının bir an önce yapılması gerektiğini söyledi

'Avrupa'nın En Ucuz Enerji Kullananlardan Biriyiz'

 

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Yaptıkları Çalışmalarla Doğalgazın Artık Eskisinden Daha Çok Rağbet Gördüğünü Belirtti.

 

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, yaptıkları çalışmalarla doğalgazın artık eskisinden daha çok rağbet gördüğünü belirterek, "Ruslar ile yaptığımız anlaşmalarla 1,5 milyar dolar kar ettik. Avrupa'nın en ucuz enerji kullanan ülkelerinden biriyiz" dedi.

Ordu'da, Fındıkgaz şirketi tarafından ile verilecek doğalgaz sebebiyle döşenecek boru hattının ilk kaynak töreninde konuşan Bakan Güler, Bakan olmadan önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde doğalgaz üzerine çalıştığını belirterek, "O zaman ayda bin abone geldiğinde belediye başkanı seviniyordu. Biz yaptığımız kampanyalar ile günde 17 bin abone yaptık. Bakan olduğumda Türkiye genelinde 5 ilde doğalgaz kullanılıyordu bu rakam şimdi 55'e çıktı" dedi.

 

Ordu'ya gelecek doğalgazın 3 yılda bütün mahallelere yayılacağını ve diğer illerden yüzde 15 oranında daha ucuz olacağına işaret eden Güler, Ordu merkezde doğalgazın dağıtımının ilk etapta 3 mahallede yapılacağını ve 3 yıl içerisinde tüm Ordu'da dağıtım işleminin tamamlanmasının planlandığını bildirdi.

Hilmi Güler, doğalgazın Ordu'da kullanılmaya başlanması ile okul hastane gibi kamu kurumlarında yılda 10 milyon YTL, evlerde ise yılda 750 YTL tasarruf sağlanacağını, doğalgazın dağıtımı için firma tarafından da Ordu'ya 50 milyar dolar yatırım yapılacağını kaydetti.

Bakan olmadan önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde doğalgaz üzerine çalıştığını belirten Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, şöyle dedi: "O zaman ayda bin abone geldiğinde belediye başkanı seviniyordu. Biz yaptığımız kampanyalar ile günde 17 bin abone yaptık. Bakan olduğumda Türkiye genelinde 5 ilde doğalgaz kullanılıyordu bu rakam şimdi 55'e çıktı. Bu iller arasında Ordu'da bulunuyor. Doğalgazı yayarken hiçbir ilimizi ayırmadık. Orduyla birlikte Giresun'a, Trabzon'la birlikte Rize'ye de bu hizmeti götürdük. Bu çalışmalarımız sırasında Enerji Piyasası Denetleme Kurulu çok başarılı ihaleler yaparak bu çalışmalara büyük katkıda bulundu."

Şu anda kolay görünen doğalgazın Ordu'ya kadar gelmesinin çok zorlu olduğunu ifade eden Güler, "Mühendislik açısından bakıldığında 700 TIR boru karların, dağların arasından taşındı ve buralara kadar geldi. Doğalgaz artık eskisinden daha çok rağbet görüyor. Buda bizim çalışmalarımızla oldu. Ruslar ile yaptığımız anlaşmalarla 1,5 milyar dolar kar ettik. Avrupa'nın en ucuz enerji kullanan ülkelerinden biriyiz. Doğalgaz Ordumuza ve tüm ev hanımlarımıza hayırlı olsun. Firmanı verdiği bilgiye göre de Ordu bu gazı yüzde 15 daha ucuz kullanacak" diye konuştu.

Doğalgazın Ordu'da dağıtımını yapacak olan Aksa Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kazancı ise 50 milyon dolar yatırımla bu işlemi yapacaklarına dikkat çekerek, "Ordu'da doğalgaz dağıtımının ilk kaynağını atmak için burada bulunuyoruz. Ülkemiz son 5 yılda büyük yol kat etti. Enerji alanında çok çalışarak bu günlere kadar geldik. Türkiye'nin yüzde 90'ı doğalgazla tanıştı. Ordu'da şehir içinde 450 kilometre boru döşeyeceğiz. 3 yıl içinde tüm Ordu'ya doğalgazı dağıtmayı planlıyoruz. Bu sayede sadece kamusal alanda yılda 10 milyon YTL kar sağlanacak. Ayrıca, hane başına yılda 750 YTL kar elde edilecek. Yine doğalgazın gelmesiyle ekonomide de büyük canlılık oluşacak. Yeni yatırımlar gelecek. Yeni iş sahaları oluşacak. Ordu bu gazı diğer illere göre yüzde 15 daha ucuz vereceğiz. 500 kişiye de yeni iş sahası açılacak yani bir fabrika kadar" şeklinde konuştu

Babacan: Doğrudan Sermaye Girişi Gerileyecek

 

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, 'Türkiye'ye Uluslararası Sermaye Akışının Bu Yıl Maalesef Gerileyeceğini' Belirterek, Bunda Türkiye'deki İç Siyasi Gelişmelerin de Rolü Olduğunu Söyledi.

 

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "Türkiye'ye uluslararası sermaye akışının bu yıl maalesef gerileyeceğini" belirterek, bunda global ekonomik dalgalanmaya ek olarak Türkiye'deki iç siyasi gelişmelerin de rolü olduğunu söyledi.

Umman'dan dönüşü sırasında uçakta bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Babacan, geçen yıl 22 milyar dolarlık doğrudan sermaye girişinin sağlandığını bildirerek, "Bu sene bu kadar olmaz. Hele bu son iç siyasi gelişmelerden sonra tahminler hep aşağı doğru revize edildi. Global dağılma zaten yılbaşında tahminleri biraz aşağı doğru üzerimize yıkmıştı, bu son iç siyasi gelişmelerden sonra tahminler tekrar aşağı doğru revize edildi" dedi.

 

Doğrudan sermayenin, Türkiye'nin uzun vadeli geleceğine güven işi olduğuna dikkat çeken Babacan, şöyle devam etti:

"Şimdi biz burada masada otururken 3-6 ay sonra ne olacak kestiremezken insanlar gelip sermayeyi bağlayacak ve Türkiye'nin 5 sene, 10 sene sonrasına yatırım yapacak. Çok doğal şekilde bu sene maalesef bu gerileyecek. Yani niyeti olanlar bir miktar askıya aldılar... Hükümetin birinci yılında 1.8, ikincide 2.8, 2005'de 10, 2006'da 20, 2007'de 22 milyar dolar (sermaye girişi); ancak bu sene ilk defa grafikler aşağı dönmüş olacak maalesef. Global ekonomik dalgalanmanın kuşkusuz etkisi var, ama buna ek olarak iç sorunlar da mutlaka eklendi."

Türkiye'deki ekonomik yapıda çarkı döndürebilmek için doğrudan sermaye girişi ve uzun vadeli kredi girişinin şart olduğunu vurgulayan Babacan, "Bu sene ortalama 50 milyar dolar kadar cari açık bekleyişi var. Cari açık demek Türkiye'den çıkan dövizin giren dövizden daha az olması demek. Biz bunu 5 yılda açıktan daha fazla sermaye girişi sağlayarak toplam döviz dengesini artırdık. Bu güvenle oldu, doğrudan sermaye de, uzun vadeli krediler de güvenle geldi. Güven faktörünü resmin içinden çektiğimizde bu rakam nasıl girecek aklım ermiyor. Girmediğinde ne olacak? Kaygılıyım doğrusu" diye konuştu.

SNP'nin, global dalgalanma ve iç siyasi gelişmeleri gerekçe göstererek bu yıl Türkiye'ye kredi notunu düşürdüğüne değinen Babacan, halbuki borç stoku ve bütçe açığı düşmüş bir ülkenin kredi notunun yukarı doğru revize edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Babacan, Türkiye'ye doğrudan sermaye getirenlerin ve uzun vadeli kredi açanların sorduğu ilk sorunun Türkiye'nin AB süreci, demokratikleşme, temel hak ve hürriyetler ve hukukun üstünlüğü konusunda olduğunu da vurguladı.

Bir örnek veren Babacan, "geçen yıl nisan ayında büyük bir yatırımcı bizim arkadaşlarla mailleşiyor, bizim arkadaşlar randevu ayarlıyor, arkasından malum nisan ayındaki gelişmeleri yaşıyoruz. Ertesi gün bir e-posta, 'Bunlar doğru mu? Eğer doğruysa 10-15 sene sırtımı dönüp de Türkiye'ye bakmam' diyor" dedi.

Babacan, bir ülkede demokrasinin işleyişinin o ülkenin öngörülebilirliğiyle çok alakalı olduğunu ifade ederek, "Türkiye ancak demokrasisi derinleştikçe, AB yolunda ilerledikçe daha öngörülebilir bir ülke oluyor. Demokratikleşme sürecinde olan herhangi bir tıkanıklık ya da tıkanıklık ihtimali, Türkiye'yi öngörülebilir olmaktan çıkarıyor. Öngörülemeyen ülkede de ne uzun vadeli kredi açılması, ne de doğrudan sermaye girişi beklemek zaten boşuna" diye konuştu.

Babacan, başörtüsü meselesinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

"Bu problemi şöyle ya da böyle aşmamız gerekiyordu. Üniversitelerdeki bazı öğrencilerin okuyup bazılarının okuyamaması, bunun sebebinin de sadece giyim kuşam tarzları olması... 21. yüzyıl Türkiye'sinde böyle bir yasağın devam etmesini kimsenin düşünmemesi lazım. Türkiye ya artık bazı ön yargıları ve bazı klişe olmuş yaklaşımları geride bırakacak ya da bunlarla yıllarca yaşamaya devam edecek."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Madrid'deyken gazetecilerle yaptığı bir sohbet sırasında bir soruya verdiği cevapla konunun gündeme geldiğini anımsatan Babacan, "Sonra muhalefet partisi MHP, 'hemen getirin, yardımcı oluruz, bu işi çözeriz' dedi. O noktadan sonra bunun daha ertelenmesi çok da mümkün değildi. Er geç gündeme gelecekti, bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbür gün, böyle bir yasakla Türkiye devam edemezdi" dedi.

Babacan, Türkiye'nin bir şeyi doğru mu, yanlış mı yaptığını mukayese edecek ölçütler ve standartların bulunduğunu yineleyerek, Kopenhag siyasi kriterlerini ve Venedik Komisyonunun çalışmalarını örnek verdi.

"Türkiye'nin kendine özel şartları vardır, Türkiye'de bu işler böyle olur, Avrupa'da ne olursa olsun" diyemeyeceklerini ifade eden Babacan, "O zaman adeta üçüncü sınıf uygulamasını kendimize layık görmüş oluruz diye düşünüyorum. Son birkaç ayda yaşanan gelişmeler; parti kapatma davası, hangi şartlarda kapatılır, hangi şartlarda kapatılmaz, bunlar çok açık, AB'de uygulamaları, standartları belli. Dolayısıyla bizim burada mutlaka bu ölçütleri de dikkate alarak yürümemiz gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

Babacan, "Hem dünya iş çevreleri, hem de siyasi çevreler Türkiye bu işi atlatacak diye güveniyor, yoksa ekonomik göstergelerin şu andaki noktada olması mümkün değil. Eğer herkes kapanacağına inansa Türkiye'nin bu ekonomik göstergelerle devam etmesi mümkün değil. Göstergelerin içinde tamam risk var ama bu iş öyle ya da böyle düzelecek beklentisi var. 'Nasılsa öyle ya da böyle siz bunu atlatırsınız' havası var muhataplarımızda" dedi.

Babacan, üç paralel hatta çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, "bunlardan bir tanesinin sağlam, iyi bir hukuki savunma, ikincisinin anayasal ve yasal altyapının daha iyileştirilmesi, sadece parti kapatmayla ilgili konular değil, başka önemli konuları da içerecek bir orta boy paket, üçüncüsünün de hiçbir şey yokmuş gibi AB ile ilgili reform sürecinin normal seyrinde devam etmesi" olarak sıraladı.

Yeni bir düzenleme yapılırsa bu yapacakları düzenlemenin belki de mahkemenin kararlarını daha kolay vermesine yardımcı olacağını belirten Babacan, "Kolay bir dava değil. Anayasada bazı şeylerin daha sarih hale getirilmesi, kararın alınmasını daha kolaylaştırabilir diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Babacan, bir soru üzerine, erken genel seçimi konuşanların bulunduğunu, ancak bunun hükümette de, partide de genel bir eğilim olmadığını söyledi.

Anayasa değişiklikleriyle ilgili soru üzerine de Babacan, 2002 seçimlerinden önce de, son seçimlerden hemen önce de seçim beyannamelerinde yeni bir anayasanın gerekli olduğu hususunu vurguladıklarını hatırlatarak, "Yani bir olağanüstü hal döneminde, 1980 ihtilalinden sonra hazırlanmış bir anayasayla Türkiye ne kadar devam edebilir, bu mümkün değil" dedi.

Babacan,Türkiye'nin AB ile ilgili çalışmalarının özellikle 2007 başından itibaren, Kıbrıs konusu yüzünden 8 fasıl bloke edildikten sonra yeni bir stratejisinin bulunduğunu, fasılların açılıp kapanmasına bakmadan çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. (Anadolu Ajansı) 27.04.2008 14:24

'Gap Bitince 3.8 Milyon Kişiye İstihdam Yaratacak'

n

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Gap Projesi'nin Bittiği Zaman 3.8 Milyon Kişiye İstihdam İmkanı Doğacağını Söyledi. Şimşek, Gap Projesi'nin Türkiye'nin En Önemli Projelerinden Biri Olduğunu Belirtti.

 

 

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, GAP Projesi’nin bittiği zaman 3.8 milyon kişiye istihdam imkanı doğacağını söyledi. Şimşek, GAP Projesi’nin Türkiye’nin en önemli projelerinden biri olduğunu belirterek, "Bu projeyi, 4-5 yıl içinde bitireceğiz. Bu projenin bitmesiyle 3.8 milyon kişiye ek istihdam imkanı doğacak. ’GAP’ deyince sadece ’sulamayı, enerjiyi’ anlamayın. GAP’ın ulaştırma boyutu var, eğitim boyutu var, bir çok boyutları var" diye konuştu.

'İstikrarı Gözetmek, Her Kesim için Yükümlülüktür'

 

Başbakan Erdoğan, ABD ve Avrupa'da Piyasaların Çalkalandığını, Türkiye'de Sıkıntı Olmadığını, Vatandaşların ve Piyasaların Olaylar Karşısında Soğukkanlı ve Sağduyulu Değerlendirme Yaptığını Belirtti.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve Avrupa'da piyasaların çalkalandığını, Türkiye'de bu konuda sıkıntı olmadığını, iç ve dış pek çok gelişmeye karşın, hem vatandaşların hem de piyasaların olaylar karşısında soğukkanlı ve sağduyulu değerlendirme yaptığını belirterek, ''Gazeteleri okuduğunuz, televizyonları izlediğiniz, muhalefete dikkat kesildiğiniz zaman karşılaştığınız manzara bambaşka. Oysa demokratik ve ekonomik istikrarı gözetmek, memleket sorumluluğunu yüreğinde hisseden her kesim için büyük bir yükümlülüktür'' dedi.

 

Erdoğan, Çardak Havaalanı iç ve dış hatlar yeni terminal binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu yatırımın, Denizli'nin hava ulaşımını ciddi bir şekilde rahatlatacağını, ilin sanayi, ticaret, turizm potansiyelini artıracağını belirtti. Erdoğan, 63 milyon YTL'ye mal olan terminal binasının, bölgenin iç ve dış hat hava ulaşım ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğunu belirtti.

Milletten aldıkları güçle, aynı azim ve kararlılıkla Türkiye'nin kalkınma mücadelesini sürdüreceklerini, bu konuda da kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, yaptıklarının kalıcılığı için güven ve istikrarın şart olduğunu, bugün gelinen noktada güven ve istikranın çok büyük öneminin bulunduğunun altını çizdi. Erdoğan, "ABu ülkede birkaç milyar dolarla ekonomik kriz çıkartıldığı dönem yaşandı ama o günler geride kaldı. Öz güvenimizi muhafaza ettiğimiz sürece, üstesinden gelemeyeceğimiz sorun olamaz. Bedenleri bugünlerde yaşıyor olsa da zihinleri geçmişe takılmış olanlar, işte bunu göremiyorlar. Biz kimseye aldırmadan milletimizin rotasında yürüyüşümüzü sürdürüyor, ülkeye ve millete hizmet yolunda mücadelemize devam ediyoruz. Milletimizden aldığımız güçle, aynı azim ve kararlılıkla ülkemizin kalkınma mücadelesini sürdüreceğiz" diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve beraberindekilerle Çardak Havaalanı'nın yeni terminal binasının açılış kurdelesini kesti.

Erdoğan, açılış töreninin ardından vatandaşlarla selamlaştı, çocuklara oyuncak dağıttı

Para Arzında 5.7 Milyar YTL'lik Artış Yaşandı

 

En Geniş Tanımlı Para Arzı M3, 4 -11 Nisan Haftasında 5 Milyar 725.5 Milyon YTL Artarak 403 Milyar 762 Milyon YTL'ye Çıktı. Para Arzında Yılbaşından Bu Yana Artış 33.6 Milyar YTL Olarak Gerçekleşti.

 

En geniş tanımlı para arzı M3, 4-11 Nisan haftasında 5 milyar 725.5 milyon YTL artarak 403 milyar 762 milyon YTL'ye yükseldi.

Merkez Bankası'nın verilerine göre, para arzında yılbaşından bu yana artış 33.6 milyar YTL olarak gerçekleşti. Para arzını oluşturan büyüklüklerden dolaşımdaki para anılan haftada 30.4 milyon YTL'lik artışla 27 milyar 416 milyon YTL'ye çıktı. Anılan haftada vadesiz YTL mevduat 969.6 milyon YTL artarak 28 milyar 366.7 milyon YTL'ye, vadesiz döviz mevduat da 306.8 milyon YTL'lik artışla 22 milyar 452 milyon YTL'ye çıktı.

 

Vadeli Türk parası mevduatın 2 milyar 287.7 milyon YTL artarak 198 milyar 136 milyon YTL'ye çıktığı söz konusu dönemde, vadeli yabancı para mevduat 2 milyar 561 milyon YTL'lik yükselişle 100 milyar 98.3 milyon YTL olarak gerçekleşti. Anılan bir haftalık dönemde repo hacmi 1 milyar 69 milyon YTL azalarak 4 milyar 274 milyon YTL'ye indi. Para piyasası fonlarındaki para ise 638.7 milyon YTL'lik artışla 23 milyar 18.7 milyon YTL oldu.

Para arzını oluşturan büyüklükler içinde yabancı para büyüklüklerin payı olmak üzere "dolarizasyon" oranı 11 Nisan itibariyle yüzde 30.4 düzeyinde gerçekleşti

IMKB 100   43.593,80 %0,93 17:12:25

   USD 1,2880 %-0.42

   Altın 36,9313 %-0.86

   EURO 2,0120 %-0.51

Parite   1,5628 %-0,32 

Bono   %18,8

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 10 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol